Selçuklu Teşkilat Tarihi ve Kaynakları

Bu makalemizde Selçuklu'nun teşkilat tarihini, İslam devletlerinin yapısını, hükümdar ve hanedanın rolünü sizler için derledik. İşte detaylar.
Selçuklu Teşkilat Tarihi ve Kaynakları

Selçuklu Devleti, 11. yüzyılın sonlarında Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Oğuz Türkleri tarafından kurulmuştur. Devletin kuruluşundan itibaren, Selçuklu teşkilatı birçok etnik, kültürel ve sosyal gruptan oluşan geniş bir nüfusa hükmetmek için örgütlendi.

Selçuklu Teşkilatı Tarihçesi ve Temelleri

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Selçuklu teşkilatının temeli, Oğuz Türklerinin geleneksel toplumsal yapılarına dayanıyordu. Bu yapılar, klanların liderlerinden oluşan bir hiyerarşiyi içeriyordu. Selçuklu Devleti'nin kurucusu Tuğrul Bey ve yeğeni Alparslan, bu geleneksel klan liderliği yapısını benimsediler ve hükümdarlık sistemlerine dahil ettiler.

Selçuklu teşkilatı, divan ve bürokrasi olarak iki ana bölümden oluşuyordu. Divan, hükümdarın özel danışma kurulu olarak işlev gören ve onun tarafından atanmış kişilerden oluşuyordu. Bürokrasi, ise Selçuklu Devleti'nin yönetiminden sorumlu olan memurlardan oluşuyordu.

Divan üyeleri, hükümdarın danışmanları ve yardımcılarıydı. Divan toplantıları, siyasi ve askeri konularda kararlar almak için düzenli olarak yapıldı. Divan, aynı zamanda hükümdarın kişisel ihtiyaçlarını da karşılamak için kullanıldı.

Bürokrasi, Selçuklu Devleti'nin idari işlerinden sorumluydu. Bu bürokratik teşkilat, hükümdarın atadığı emirler, beyler ve valiler tarafından yönetiliyordu. Bu yöneticiler, vergi toplama, adalet sağlama ve savunma işlerini yürütmekten sorumluydular.

Selçuklu Bürokratik Teşkilat

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Selçuklu Devleti'nin bürokratik teşkilatı, hükümdarın yönetiminden sorumlu olan emirler, beyler ve valilerden oluşuyordu. Bu teşkilat, Selçuklu Devleti'nin idari işlerini yürütmek ve hükümdarın emirlerini yerine getirmek için kurulmuştu.

Emirler, Selçuklu Devleti'nin en yüksek rütbeli bürokratlarıydı. Bu kişiler, hükümdarın güvenilir danışmanları ve yöneticileriydi. Emirler, Selçuklu Devleti'nin en büyük vilayetleri ve şehirleri gibi önemli bölgelerinde hüküm sürdüler.

Beyler, Selçuklu Devleti'nin orta seviyedeki bürokratlarıydı. Bu kişiler, emirlerin altında çalışıyor ve vilayetlerin küçük şehirleri gibi daha küçük bölgelerde yönetim görevlerini üstleniyorlardı.

Valiler ise Selçuklu Devleti'nin en alt düzey bürokratlarıydı. Bu kişiler, emirlerin ve beylerin altında çalışıyorlardı. Valiler, kasaba ve köyler gibi küçük yerleşim birimlerinde görev yapıyorlardı.

Selçuklu Devleti'nin bürokratik teşkilatında, yöneticilerin atamaları hükümdarın yetkisi altındaydı. Hükümdarlar, sadrazamları ve divan üyelerini atayarak, bürokrasinin en üst düzeylerini yönetiyorlardı. Emirler, beyler ve valilerin atamaları ise, genellikle emirlerin ve beylerin sorumluluğundaydı.

Selçuklu Askeri Teşkilat

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Selçuklu Devleti'nin askeri teşkilatı, Türkmen Oğuzları tarafından oluşturulmuştu. Türkmen Oğuzları, Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan önce Orta Asya'da yaşayan bir Türk kavmidir. Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda, Türkmen Oğuzları Selçuklu ordusunun temelini oluşturmuştur.

Selçuklu ordusu, Türkmen Oğuzlarından oluşan birçok aşiretin bir araya gelmesiyle oluşuyordu. Bu aşiretler, Selçuklu Devleti'nin sınırlarını genişletmek ve korumak için savaşıyorlardı. Selçuklu ordusu, atlı süvarilerden oluşuyordu ve at üstünde ok atma tekniği ile savaşıyorlardı.

Selçuklu ordusu, sadece Türkmen Oğuzlarından oluşmuyordu. Orduda, Türkmen Oğuzları dışında da farklı etnik gruplardan askerler yer alıyordu. Örneğin, Gürcüler, Ermeniler, Kürtler ve Araplar gibi farklı gruplar Selçuklu ordusunda yer almıştı.

Selçuklu ordusunun liderliği, emirler ve beyler tarafından yapılmıştı. Emirler, ordunun genel komutanlarıydı ve savaş planlarını hazırlıyorlardı. Beyler, emirlerin altında çalışıyor ve ordunun farklı birimlerini yönetiyorlardı. Ordunun en yüksek rütbeli askeri lideri ise, hükümdarın seçtiği vezirlerden oluşan bir divan tarafından atanıyordu.

Selçuklu Tarihi Kaynakları

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Selçuklular ile doğu bir canlanma içine girmiştir. Selçuklu tarihi hakkındaki araştırmalar yetersizdir. 1035’lerden itibaren Ceyhun’u geçmişlerdir. İran, Suriye ve Anadolu’ya yayılmışlardır. Selçuklu döneminde yazılan eserlerin nüshası çeşitli sebeplerle günümüze dek ulaşamamıştır. En önemli kaynaklar İbn-i Bibi, Müsameretül  Ahbar ve Müsameretül Ahyar, anonim Selçukname, Kadı Ahmed’in eserleridir.

Osmanlı tarihçilerine nazaran Selçuklu tarihçilerinin ellerinin altında fazla kaynak yoktur. İlgide çok fazla yoktur. Okuyucunun ilgisi de Selçuklu tarihi değil İslam tarihidir. İttihat ve Terakki dönemine kadar Selçuklu tarihi hakkında pek bilgi yoktur. Bu devirde Türkçülüğün çıkmasıyla araştırmalar başlamıştır. Kutadgu Bilig, Divan-ı Lügatı Türk bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Epigrafik Kaynaklar

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Taşlar üzerine yazılmış olan kitabe şeklinde fermanlar vardır. Çok farklı konularda umumiyetle taş üzerine yazılmış kaynaklardır. 1.elden kaynaklardır. Kitabelerin bazıları: Sheila S. Blair  tarafından yayınlandı. 11.y.y. ve 12.y.y.’a ait İran ve Maveraünnehir kaynaklarıdır.

15 ciltlik bir külliyat ise Guliot tarafından 14 ve 15. y.y.’a kadar Azerbaycan coğrafyasına ait kitabeleri incelemiştir. Kitabelerde devrin kültürüne ekonomik ve sosyal hayata dair bilgiler vardır. Hükümdarların unvanlarını bu kitabelerden öğrenebiliriz.

Nümismatik Kaynaklar

Sikkeler o döneme ait çok önemli bilgiler içerir. Selçuklular döneminde ilk parayı Tuğrul Bey bastırmıştır. ilk Selçuklu paralarında ok ve yay bulunurdu. Teşkilat tarihi açısından hükümdarlık anlayışını, darphanelerin isimlerini, paranın kalitesinden ekonomik durumu öğrenebiliriz.

Yılmaz İzmirlier, Coşkun Alptekin Selçuklu sikkelerini eserlerinde yayınlamışlardır.

Vakfiye

Hayır amacıyla inşa edilen kurumların ne şekilde işlediğini anlatan belgelerdir. Vakıf denilen kişiler tarafından tutulmuşlardır. Gerek vakfiyeler toplanmış, gerek orijinal kopyalara ulaşılmış, gerek taş üzerinde hazırlanan şekiller olmak üzere 3 şekilde günümüze ulaşmıştır. Osman Turan,  Refet Yinanç bunları yayınlmıştır.

Vesikalar

Resmi yada özel belgelerdir. Şeyh Safiyüddin Erdebil vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır. 120 ferman vardır ancak bu fermanlar Selçuklular’a ait değildir. Sosyal ve ekonomik hayat, vakf edilen müesseseler hakkında bilgi verir.

Münşeat mecmuası

Bireylerin birbirleri ile yazışmaları, bireylerin devletle yazışması, devletin bireyle kurum ve diğer devletlerle olan yazışmalarını ihtiva eder. 2 türü vardır.

1: İhvaniyet: İnsanların birbirleriyle olan yazışmaları. Tebrikler taziyeler ilmi konular.

2: Sultaniyet: Sultanların birbirleri ve devlet görevlileriyle olan yazışmalarıdır. Atama, azil gibi işlemlerin, kurumun tarihi, devletin işleyişi hakkında en önemli belgelerdir.

Vakayinameler

Selçuklu Teşkilat Tarihi

Hadis ve tevsir ilminin gelişmesi, birtakım ihtiyaçları doğurmuştur. İslam dünyasında tarih yazıcılığının gelişmesi, İslam’ın ilimleriyle parelerdir. Hicri 3. yıldan itibaren gerçek anlamda tarih kitapları ortaya çıkmıştır. İslam fetihlerini konu alan tarih kitabı ortaya çıkmıştır. Ebu Cafer Taberi bu dönemde yazmıştır. Özel tarih kitapları bir hanedan yada hükümdarın hayatını konu alan kitaplardır.

Edebi Eserler

Bunlar divanlardır. Sosyal ve gündelik hayat, hükümdarların hususi hayatları hakkında bilgi verirler. İslam tarihinde Türkler yakın doğu coğrafyasında 8. y.y.’dan itibaren yer almaya başlamış 9. y.y.’da bu artmıştır. Türkler gulam amacıyla kullanılmıştır. Çocuklar yarı köle olarak pazarlardan satın alınır bunlar yetiştirilip gulam askeri olurlardı.  Karahanlılar döneminde devlet olarak İslam tarihinde yer almaya başlamışlardır.

12. y.y.’da artık kesin bir İslam devlet geleneği oluşmuştur. Türkler güçlü bir devlete sahip oldukları için İslam yakın doğu coğrafyasında yok olmamıştır. Selçuklu Devlet Geleneği eski kadim gelenekler, islam inançlarına dayalı gelenekler, Bizans ,Sasani, Abbasi, Ermeni gelenekleri ile sentez oluşturmuştur.

Türk - İslam Devlet Geleneği

Türk İslam Devletleri’nde  Bizans müesseseleri ve Sasani müesseselerine yapılmış bir adaptasyon vardır. Devlet; divan, vezir gibi mahdut bir kadrodan oluşur. Hükümdar ve devlet görevlileri ile halk arasında karşılıklı görevler vardır. Bürokratik görevler genellikle babadan oğla geçerdi. Muhafazakar bir karakteri vardır. Kanunlar kalıcıdır. İdari ve mali hususlarda ademi merkeziyetçilik vardır.

Şehirliler ise orta çağ yapısındadır. Etnik olarak karmaşık bir yapıya sahiptir. Genellikle İranlılar ticaret, zanaat ve bürokrasi ile uğraşırlardı. Köylüler umumiyetle İranlı ziraatla uğraşırlar. Göçebeler genelde Türklerden ve Araplar’dan oluşurdu. Sülaleler ve hâkimiyet değişiklikleri önemli bir şey ifade etmezdi. Müesseseler köklü bir şekilde değişmez kalıcı olurlardı.

Hükümdar ve Hükümdar Ailesi

Selçuklu Devleti İslam coğrafyasında kurulsa da Orta Asya geleneklerini de devam ettirmiştir. Kut anlayışını da beraberinde getirmişlerdir. Devlet hükümdarın malı değil, sadece devleti yönetme hakkına sahiptir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Selçukluda Vezirlik MakamıGulam Sistemi Nedir?

Selçuklu Devleti'nin teşkilatı nasıl kuruldu?

Selçuklu Devleti'nin teşkilatı, Türkmen Oğuzları tarafından oluşturuldu. Türkmen Oğuzları, Orta Asya'dan göç ederek Anadolu'ya yerleşti. Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda, Türkmen Oğuzları Selçuklu ordusunun temelini oluşturdu. Selçuklu Devleti'nin teşkilatı, İslam geleneği ve Türkmen gelenekleri ile birleştirildi.

Selçuklu Devleti'nin bürokratik teşkilatı nasıl çalışıyordu?

Selçuklu Devleti'nin bürokratik teşkilatı, emirler, beyler ve valilerden oluşuyordu. Emirler, ordunun genel komutanları ve savaş planlarını hazırlayan kişilerdi. Beyler, emirlerin altında çalışıyor ve eyaletlerdeki idari işlerden sorumluydu. Valiler ise, beylerin altında çalışıyor ve eyaletlerin günlük işlerinden sorumluydu.

Selçuklu Devleti'nin kaynakları nelerdir?

Selçuklu Devleti'nin kaynakları arasında tarihi kronikler, seyahatnameler, belgeler, şiirler ve mimari eserler yer almaktadır. Tarihi kronikler, devletin tarihini ve olaylarını anlatan önemli kaynaklardır. Seyahatnameler, devletin farklı bölgeleri hakkında bilgi veren kaynaklardır. Belgeler, devletin resmi yazışmalarıdır ve idari işler hakkında bilgi sağlar. Şiirler, Selçuklu Devleti'nin kültürü ve sanatı hakkında bilgi verir. Mimari eserler ise, Selçuklu Devleti'nin sanat ve mimarlık alanındaki başarılarını gösterir.

Selçuklu Devleti'nin ordusu nasıl bir yapıya sahipti?

Selçuklu ordusu, Türkmen Oğuzlarından oluşan birçok aşiretin bir araya gelmesiyle oluşuyordu. Orduda, atlı süvarilerden oluşan birlikler yer alıyordu. Ordunun liderliği, emirler ve beyler tarafından yapılmıştı. Selçuklu ordusu, Bizans İmparatorluğu, Haçlılar ve diğer Orta Doğu devletleriyle savaşarak birçok zafer kazandı.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.