Nisa Suresi 136. Ayet Ne Anlatıyor? Anlamı ve İniş Sebebi

Nisa Suresi 136. Ayet Hakkında Bilgiler

Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetlerin her biri içerisinde insanlık için bir mesaj barındırmaktadır. Nisa suresinde de müslümanlara birçok tebliğde bulunulmuştur. Bu içeriğimizde Nisa suresinin 136. Ayetinde verilen mesajları inceleyeceğiz. Ayrıca bu ayetin Arapça Türkçe yazılışı ve Türkçe meali de içeriğimizde yer alıyor. Birçok emir ve mesajın yer aldığı Nisa Suresi'nin 59. ayetini ve Nisa Suresinin 69. ayetini linke tıklayarak inceleyebilirsiniz. İşte Nisa suresi 136. ayet hakkında bilinmesi gerekenler...

Nisa Suresi 136. Ayet Türkçe Meali (Açıklaması)

Kur'an-ı Kerim'de yer alan Nisa suresinin 136. ayetinde iman edenlere yönelik bir takım emirler ve tavsiyeler vardır. İşte Nisa Suresi 136. ayetin meali;

'Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur.''

Nisa Suresi 136. Ayet Arapça Yazılışı

Bu kısımda sizlere Nisa suresinin 136. ayetinin Arapça yazılışını sunuyoruz.

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهٖ وَالْكِتَابِ الَّذٖي نَزَّلَ عَلٰى رَسُولِهٖ وَالْكِتَابِ الَّـذٖٓي اَنْزَلَ مِنْ قَبْلُؕ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِهٖ وَكُتُبِهٖ وَرُسُلِهٖ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً بَعٖيداً

﴿١٣٦﴾

Nisa Suresi 136. Ayet Arapça ve Türkçe Okunuşu

Aşağıda yer alan metinde Nisa Suresi'nin 136. ayetinin Türkçe metnini okuyabilirsiniz.

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû âminû bi(A)llâhi verasûlihi velkitâbi-lleżî nezzele ‘alâ rasûlihi velkitâbi-lleżî enzele min kabl(u)(c) vemen yekfur bi(A)llâhi vemelâ-iketihi vekutubihi verusulihi velyevmi-l-âḣiri fekad dalle dalâlen ba’îdâ(n)

Nisa Suresi 136. Ayette Verilen Mesajlar Nelerdir?

Nisa Suresi 136. Ayette verilmek istenen mesaj tek yönlü, yani bir bakış ile verilen bir mesaj değil, daha geniş anlamda değerlendirilmesi gereken bir mesajdır. Şimdi bu mesajlara dikkatli bir şekilde bakalım.

Ayette verilmek istenen temel mesajlar şu şekildedir;

1. Allah’a iman etmeliyiz,
2. Allah’ın Peygamberlerine iman etmeliyiz,
3. Allah’ın Peygamberlerine gönderdiği kitaplara iman etmeliyiz (Hz. Muhammed’den (s.a.v) önce gönderilmiş peygamberlere verilen kitaplara da iman etmeliyiz (Tevrat, İncil, Zebur)
4. Meleklere iman etmeliyiz,
5. Ahiret gününe iman etmeliyiz.

Yukarıda saymış olduğumuz imanın şartlarıdır. Nisa Suresi 136. Ayette verilen son mesaj, kim bunlara iman etmezse Allah’ın gazabına uğramış olur.

Nisa Suresi 136. Ayette Verilen Mesajlar ve Ayet Tefsiri

Bu kısımda Nisa Suresi 136. Ayeti tefsir ederek verilmek istenen mesajları detaylı bir şekilde açıklayacağız. İşte 136. ayetin tefisiri ve içerdiği mesajlar...

“Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin.” Ayetin başında “Ey iman edenler” şeklinde hitap edilmesine rağmen yani Müslüman ve Mü’min olmalarına rağmen yeniden “Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin” deniyor. Bunun nedeni, daha önce de konumuz “İman Ve İslam Kavramları Arasındaki İlişki” başlığında ayetlerin iki farklı şekilde İman ve İslam kararmalarını açıkladığını dile getirmiştik. Nisa Suresi 136. Ayet de bir anlamda ikinci şekildeki hitaptır. Yani bedevilerin “Biz iman ettik” demeleri üzerine Allah’ın “iman ettik demeyin, teslim olduk deyin” hitabıdır.

Müfessirlere göre, bu ayette iman edenlere yeniden “İman edin” denmesinin nedeni “Maksat dışa karşı inanmış gibi görünen münafıklardır.” Çünkü münafıklar yani ikiyüzlüler, Hz. Muhammed’in (s.a.v) ve diğer Müslümanların yanına geldiklerinde “Biz de iman ettik” diyorlardı ama kendi şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında “Biz onlarla alay ettik” (Bakara-14) diyorlardı. Nisa Suresi 136. Ayette ilk olarak “Ey iman edenler…” şeklinde başlamasının nedeni de budur. Yani eğer gerçekten iman ettiyseniz “Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin” ki gerçekten iman ettiğiniz anlaşılsın.

Yine Nisa Suresi 136. Ayetin tefsirini yapan müfessirler, ikinci olarak imanı tazelemek amacıyla da “Ey iman edenler” şeklinde başlandığını söylemektedirler. “Evet, siz iman ettiniz ama bir daha imanınızı gözden geçirin çünkü “Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur” denmektedir.

İman eden insanların da tehlikede olduğuna vurguda bulunan bu ayet, iman eden kişilerin sürekli olarak imanlarını gözden geçirmelerini istemektedir. Ola ki yanılır veya meyledilirse yani Allah’ın iman edilmesini emrettiği Allah, melekler, kitaplar, peygamberler ve ahiret gününü inkâr ederse büyük bir sapıklığa düşmüş olur.

Nisa Suresinde Geçen İnkâr Kelimesi Ne Anlama Gelir?

“İnkâr” kelime anlamı olarak; “Kişinin yaptığı, söylediği, şahit olduğu, tanık olduğu şeyleri görmediğini söyleyerek yalanlaması” demektir. İman inkârı ise Allah’a iman ettiğini söylediği halde tasdik, bilgi ve amel üçlüsünden uzak yaşamak demektir. Allah, inkârcılar hakkında birçok ayeti kerimede uyarıda bulunmuştur. “Allah'ın ayetlerini inkâr edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.” (Al-i İmran Suresi -21) ayetinde de görüldüğü gibi acıklı bir azabın onları beklediğini söylemektedir.

Burada konunun başına bir daha dönmemiz ve müfessirlerin ilk görüşünü yeniden ele almamız gerekiyor. Bakara suresi 14. Ayette geçen “Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "inandık" derler. Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.” Ayetinde bahsi geçenler, “inkâr” edenlerdir. Yani bunlar dünyada her ne kadar Müslüman gibi görünseler de, Müslümanlarla bir araya geldiklerinde her ne kadar “Biz de iman ettik” deyip şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında “biz onlarla alay ettik” deseler de Allah, onların yaptıklarından haberdardır ve onları “inkârcılar” olarak belirlemiştir. Yani onlara ahirette acıklı bir azap vardır.