Bilinçaltı ve Rüyalar Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?

Bilinçaltı ve rüyalar arasında herhangi bir bağlantı var mıdır? Bilinçaltı rüya nasıl anlaşılır? İşte bilinçaltı ve rüyalar arasındaki bağlantı.
Bilinçaltı ile Rüyalar Arasında Nasıl bir ilişki vardır?
Uyanıkken bilinçaltımızın bize çok fazla etkisi bulunmamaktadır. Ancak uyku sırasında bilinçaltı devreye girer. Bazı uzmanlar rüyaların bilinçaltından gelmekte olduğunu savunmaktadır. Her ne kadar herkes katılmasa da şu kesindir ki bilinçaltı rüyaların oluşmasında büyük öneme sahiptir.
Rüya Nedir?
Rüya, uykunun REM evresi denilen hızlı göz hareketi evresi ile bağlantılı hem görsel hem de işitsel algı ve duygular bütünüdür. Ruhun benden ayrıldığı zamanda yaşanan olaylar bütününe de rüya demek mümkündür. Yaşayan her insan mutlaka rüya görmüştür. Bazı insanlar çok sık rüya görürken bazı insanlar ayda bir kez rüya görebilir. Rüyalar sanıldığının aksine hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bir kaç saniyelik rüyalarda bile uzun ve değişik olaylar görebilirsiniz. Yapılan araştırmalar sonucunda görülen rüyaların birçoğunun unutulduğu görülmüştür. Yalnızca kişiyi üzen ve derinden etkileyen rüyaların akılda kaldığı ortaya konulmuştur.
Bilinçaltı Nedir?
Eğer beynimizi vücudu yöneten bilgisayar gibi düşünürsek, bilinçaltının da bilgisayarın yazılım programı olduğunu söyleyebiliriz. Beyin yani vücut bilgisayarı yazılım programı doğrultusunda hareket edebilir. Doğumdan itibaren başlayan yazılımın ana hedefi bedeni korumak ve hayatta tutmaktır.
Bilinçaltı depolanan bilgilerden oluşur. Bilinçaltımızda depolanan bilgiler bizim kişiliğimizi ve davranış şeklimizi ortaya çıkarır.
Rüyalar ve Bilinçaltı
Her insan her gece ortalama iki saatini rüya görerek geçirmektedir. Ancak rüyaların çoğunu çok çabuk unuturuz. Uyku sırasında canlı, çarpıcı görsel ve işitsel yanılmalarla ortaya çıkan olgu düş olarak da bilinir. Çok sıradan ve gerçeğe yakın olabileceği gibi, fantezilerle yüklü gerçeküstü de olabilir.
Rüyalar insanın kendini bildiği çağlardan bu yana merak konusu olagelmiştir. Kökeni ve önemine ilişkin kavramlar ise yüzyıllar boyunca büyük ölçüde değişti. Uyanık geçen yaşamla rüyaların ayırt edilmesi konusu uzun süre tartışma konusu oldu.
Birçok kültürde ayrım net değil; rüyada yaşananların uyanıkken yaşananlar kadar gerçek olduğu varsayılır. Eski çağlarda rüyaların geleceğe ilişkin kehanetler içerdiği düşünülmekteydi. Eski Mısırlılar da yaklaşık dört bin yıl önce rüya yorumlarını derlemişlerdir. Bu metinlerde kehanet içeren rüyalardan söz edilmektedir.
Eski Yunanlılar da rüyaların kehanet gücüne inanırdı. Bununla birlikte Aristoteles rüyaları görece bilimsel bir yaklaşımla ele alır, duyu izlenimlerinin ve coşkuların rolünü vurgular.
Uyku sırasında arzuları bastırmanın gücü azalmaktadır. Bastırmanın gücü azaldığında arzular serbestçe dışa vurulabilir. Rüya gören kişinin bilincine genellikle imgelere dönüşerek girmektedir. Bu dönüşümde uyku sırasında algılanan duyu uyaranlarından, önceden yaşanmış olaylardan ve derinde yerleşmiş anılardan etkilenmektedir. Bu nedenle psikanalizde rüyaların yorumlanarak bilinç dışının incelenmesine önem verilmektedir.
Rüyalar yaşantımızdan büyük izler taşıdığı için mutlaka incelenmesi gerekir. Ancak ne yazık ki her yerde doğru analizleri bulamayabiliyoruz. Dilerseniz "Rüya Tabiri Nasıl Yapılır?" adlı içeriğimize göz atarak en doğru şekilde nasıl yapıldığını öğrenebilirsiniz.
Psikanalitik Açıdan Rüya Kuramı
Rüyaların anlamı ve önemi konusunda en çok tartışılan ve bilinen görüş ise Sigmund Freud'un geliştirdiği "psikanalizci" rüya kuramıdır. Freud'a göre, rüyada görülen olaylar, bilinç dışı arzuların örtülü olarak dışa vurumudur. Bunlar genellikle cinsellikle ilgili yasaklanmış dürtüleri simgeleyen bu arzulardır. Bu arzular kişinin normal yaşamında bilincin dışında tutulur ve bastırılır.
Alfred Adler'e Göre Rüya Nedir?
Freud'u izleyenlerden görüşlerden biri de Alfred Adler'e aittir. Adler, rüyaların geçmişten çok geleceğin planlanmasına yardımcı olma işlevini üstlendiğini ileri sürmektedir. Rüyalar ve yorumlarıyla ilgili en kapsamlı araştırmayı yapan Carl Gustav Jung'a göre ise, rüyadaki imge ve simgeler tek başına incelendiğinde kişi için özel anlam taşıdığı, kişinin kendini bunlara yansıttığı görüşünü ileri sürmektedir.
Rüya Bilinçaltı Mıdır?
Zihnimiz bir buz dağı gibidir. Bilinçli zihin buz dağının su üzerinde kalan küçük kısmıdır. Bilinçaltı ise suyun altında kalan dev büyüklükteki asıl bölümdür. Uyanık olduğumuz zamanlarda bilinçli kısım faaliyettedir. Uykudayken ise bilinç dışı zihin ortaya çıkar ve bu sırada asıl bu bölüm etkin olmaktadır. Bilinçaltı sürekli olarak faaliyettedir.
Bilinçaltı hayatımızı bu şekilde, bu derece etkileyen bir şey iken rüyalarımızı nasıl etkilediği konusu da oldukça tartışmalı bir konu olmuştur. Bilinçaltının rüyalarımızı etkilemesi ile ilgili genel olarak düşünülen kanılar şunlardır:
1. Bilinçaltı biz farkında olmadan çalışan, biz uyku halindeyken vücut fonksiyonlarımızın çalışmasını sağlayan kısmımızdır.
2. Hayatınızın negatif etki altında olduğu, huzursuz ve sıkıntılı olduğunuz dönemlerinde bu etkiler bilinçaltınıza da yansır. Gördüğünüz rüyalar çoğunlukla korkutucu olmasa bile huzursuz edici ve sıkıntı verici, olumsuz duygular uyandıran rüyalar olmaktadır.
3. Pozitif etkiler altında olmanız ve kendinizi iyi hissetmeniz de aynı şekilde bilinçaltınıza yansımaktadır. Bu dönemlerdeki rüyalarınızın büyük kısmı güzel duygular uyandıran, ferahlık ve mutluluk veren rüyalar olur.
4. Arnold Mindell, bilinçaltına farklı bir yaklaşımla "rüya nesnesi" adını vermiştir. Onu bir nehir gibi ara vermeksizin akan bir rüya olarak görür. Mindell'e göre rüyalarımız bu bütünlüğün içinden çekilmiş fotoğraflardır.
5. Psikolog Erich Fromm ise rüyaların unutulmuş bir dil olduğunu ve rüyalarla hayallerin zihnimizin en önemli ifadeleri arasında yer aldığını söyler.
6. Bilinç perdesi tarafından gizlenmiş olan birçok şey, biz uyku halindeyken bağlarından kurtularak serbest kalır. Rüyalar benliğimizin veya evrenin henüz bilmediğimiz gizli gerçeklerinden bize doğru simgeler veya doğrudan görüntüler halinde gelir.
7. Psikologlar kişi uyku halindeyken bilinçaltının mesajlarına daha kolay ulaşır. Bilinçaltı uyku sırasında kontrolümüzde değildir ve bazen kendini tamamıyla ortaya sürer.
Rüyaları Önemseyin
Kendimizi daha iyi anlamak, duygularımızı dengelemek, mücadele gücümüzü arttırmak, bilinçaltımızı düzenlemek, ölümden korkmamayı öğrenmek, üzerimizdeki negatif duyuları boşaltmak, ruh ve beden ilişkisi kurabilmek için gördüğünüz rüyaları önemseyin.
Rüyalar Sizi Yansıtır
Rüyalar, genellikle rüyayı görenin kişiliğini, ilgilerini, endişelerini ve duygusal yaşantılarını yansıtır. Bazı insanlar rüyaları karmaşık iş problemlerini çözmek için kullanmaktadırlar.
Örneğin, kimyager Friedrich August von Kekule, benzenin yapısını kendi kuyruğunun kavramış bir yılanla ilgili bir rüyadan sonra keşfetmiştir. Kekule, uykusundan molekülün bir yüzük şeklinde yapılanmış olması gerektiği ilhamıyla uyanmış ve bu iç görünün doğruluğunu kanıtlamıştır.
Rüyalarda duygusal olarak önemli olan olaylar daha önceki yaşantılarla bütünleştirilebilir. Rüyalara niçin gereksinim duyduğumuzu hala kesin bir şekilde ifade edemememiz hem rüyaların hem de onların kullanımlarının ne kadar değişken olduğunu yansıtmaktadır.
Rüyalar ve bilinçaltıyla ilgili anlatılması gereken tüm bilgilerden yukarıda bahsettik. Dilerseniz "Rüyalar Kontrol Edilebilir mi?" adlı içeriğimize göz atarak daha detaylı alabilirsiniz.
Bilinçaltı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
İçeriğimizin bu kısmında bilinçaltı hakkında merak edilen soruların cevabını verdik. İşte bilinçaltı hakkında sıkça sorulan sorular.
Bilinçaltı nasıl çalışır?
Bilinçaltı, dışarıdan herhangi bir şekilde uyarı almadığımızda çalışmaya başlar. Özellikle uyurken çoğunlukla bilinçaltımız devrededir. Bilinçaltı zihin oldukça basit olan işleri yaptığımız zamanlarda daha iyi çalışır. Bu tür işler arasında araba kullanmak, televizyon izlemek ve banyo yapmak gibi basit aktiviteler dahildir.
Bilinçaltı nasıl şekillenir?
Bilinçaltımız dışarıdan gelen uyarılara göre şekillenmeye başlar. Anne karnından itibaren bilinçaltımız oluşmaya başlar. Bilincin devrede olmadığı bebeklikten çocukluk yaşa kadar olan uyarılar kişinin inançları haline gelir. Bu dönemlerde çocuğumuzun daha fazla şey öğrenmesinden ve doğruyla yanlışı öğretebilmemizden anlayabilirsiniz.
İnsan bilinçaltını kontrol edebilir mi?
Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, bilinçaltının kontrol edilebileceğini söylüyor. Uzak doğu öğretisinde büyük önem taşıyan meditasyon çalışmaları, bilinçaltını tanımaya ve oradaki gücü ortaya çıkarmaya yöneliktir. Meditasyondan daha ulvi olan tasavvuf öğretisi de aynı şekildedir.
Bilinç sol beynin, bilinçaltı ise sağ beynin kontrolü altındadır. Sağ beyni baskın olanlar, bilinçaltının kontrolünü daha rahat bir şekilde yapabilmektedir. Bu sayede de bilinçaltının engin zenginliklerinden faydalanabilmektedirler.
- Yorumlar 0