When They See Us Dizisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

When They See Us Dizisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler -  İzleyici Yorumları

When They See Us, son zamanlarda izleyicilerinden tam not alan en iyi Netflix dizileri arasına girmeyi başardı. ABD tarihinde yaşanan belki de en utanç verici olaylardan biri olan Central Park Jogger davasını konu alan dizi, oyunculuklarıyla ve hikayesiyle Netflix izleyicilerini kalbinden vurmayı başaran bir yapım oldu. Bu inceleme dizi içeriğimizde ise siz değerli okuyucularımız için When They See Us dizisinin hikayesi, izleyici yorumları ve oyuncularını inceleyeceğiz. İşte When They See Us hakkında tüm bilinmesi gerekenler!

When They See Us Dizi İncelemesi

1. Bir Netflix mini dizisi olan When They See Us, 19 Nisan 1989 tarihinde Central Park’ta gerçekleşen bir tecavüz olayından dolayı haksız yere suçlanan beş gencin hüzünlü hikayesine odaklanıyor. Bu dram yüklü öyküyü daha önce araştırmış olsanız da bu diziyi izlerken tahammül sınırlarınızın zorlanacağına eminiz. 

2. When They See Us, toplamda 4 bölümden oluşan bir mini dizi ve Amerikalı film yapımcısı Ava DuVernay tarafından hayata geçiriliyor. Dizi aynı zamanda Netflix’in 2016 yılında yayınladığı 13. Madde belgeseli ile de örtüşüyor. Yaşanmış bir hikaye olması ve kurgudaki başarının oyunculukların devleşmesiyle birleştiğinde harikalar yaratması bu diziyi kesinlikle izlenilir yapıyor. 

3. Trisha Meili adındaki bir kadın 1989 yılının 19 Nisan gecesi her zaman olduğu gibi koşuya çıkıyor. O gece kimliği belirlenemeyen biri tarafından saldırıya uğruyor ve kafasına aldığı darbeler ve tecavüz sonucunda çırılçıplak bir şekilde oracıkta kalıyor. O gece 30 kişilik 14-16 yaşlarındaki siyahi genç grup eğlenmek için parka gidiyor. Eğlencenin ucunu kaçıran gençler insanlara sataşmaya başlıyor ve birkaç kişiyi darp ediyorlar. Bütün bunların üzerine polis ekipleri geliyor ve gençlerden kaçamayanları tutuklayıp merkeze götürüyor. Saatler sonra ise ormanlık alanda kanlar içerisinde yatan Trisha Meili bulunuyor. 

4. Bütün bu tesadüfler sonucu Meili’e 8 kişinin darp - tecavüz ettiği tanısı konuluyor ve bu olayların sorumlusu da 5 siyahi çocuk gösteriliyor. Yapılan ilk sorguda aileleri ve avukatları olmadan bir gecede 5 çocuğun bu darp ve tecavüzden sorumlu olduğu kanısına varılıyor. Yaşanan bu dramatik süreç aslında ABD tarihinde kara bir leke gibi anılacak olan Central Park Jogger davasının başlangıcı oluyor. 

5. Raymond Santana (14), Antron McCray(14), Kevin Richardson(14), Yusef Salaam(14) ve Korey Wise (16) adındaki bu 5 genç; yapılan sorgular, tanık yetersizliği, DNA uyumsuzluklarına rağmen darp ve tecavüz davasında yargılanarak haksız yere 13 ila 16 yıl arası hapis cezasına çarptırılıyorlar. 

6. Bu davayla ilgili ilginç ama gerçek olan bir konu ise o dönemde de adından çok söz ettiren iş adamı şimdiki ABD Başkanı Donald Trump olayları körüklemiş ve hatta New York’un dört büyük gazetesine tam sayfa 85.000 dolar harcayarak verdiği ilanla bu çocukların idamını istemiştir. Irkçı söylemlerinden dolayı dizide sürekli Donald Trump ve bu konudaki duruşuna karşı ağır giydirmeler göreceksiniz. 

7. Şimdilerde biraz araştırma yaptığınızda Trisha Meil’in bu olan yaşandıktan sonra hiçbir şey hatırlamamasına rağmen röportajlarında arklı teorilerine ve bu çocukların suçsuz olduğuna inanmayışına şahit olacaksınız. Fakat tarihler 2002’yi gösterdiğinde Matias Reyes adlı bir mahkum Meili’ye tecavüz edenin kendisi olduğunu itiraf ediyor ve DNA’ların uyuşmasıyla da gerçek suçlu ortaya çıkıyor. Tarihte yaşanmış ve geri dönüşü olmayan bu hikayede yitirilen yılların telafisi olmasa da ABD haksız yere suçlanan bu masum çocuklara 40 milyon dolarlık bir tazminat ödüyor.

8. Aşırı derecede sancılı geçen mahkeme süreci, gençlerin aileleriyle birlikte yaşadıkları dram, haklarını aramalarındaki o çaresiz çaba, adalet sisteminin ekonomik güç ile bağlılığı ve ırkçılık bu diziyi izlerken sizin bir parçanız olacak. Tahammül edemeyeceğiniz kadar ağır bir senaryoya sahip olan bu dizi her şeyiyle izlenmeyi hakedecek kadar gerçek!

9. Oyunculuklar için adeta döktürmüşler diyebileceğimiz When They See Us dizisinde Korey Wise karakterine Jharrel Jerome, Raymond Santana Jr karakterine Marquis Rodriguez, Yusef Salaam karakterine Ethan Herisse, Antron McCray karakterine Caleel Harris ve Kevin Richardson karakterine de Asente Blackk hayat veriyor. 

10. Ana tema olarak suç ve dram ağırlıklı olan When They See Us dizisi, rekor puanlamalar ile Netflix’in en sükse yapan dizilerinden birisi oldu. Senaryo ekibinde Robin Swicord, Attica Locke, Julian Breece, Michael Starrbury gibi isimlerin yer aldığı biyografi türündeki bu diziyi mutlaka izlemenizi öneriyoruz.

When They See Us Dizisi İzleyici Yorumları

1. şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim ki netflix'te izlediğim en iyi (mini) diziydi. dizide anlatılanların gerçek olduğunu diziyi bitirdikten sonra öğrendiğim halde izlerken tüylerimi diken diken etti ve etrafa yumruklar suvurdum sinirden. dizideki oyunculuklar, prodüksiyon, müzikler o kadar muhteşem ve eksiksiz ki anlatılanlar insanın içine cuk diye oturuyor. hele jharrel jerome'un canlandırdığı korey wise karakteri ağlamama sebep oldu. trump'a da iyi giydiren bu diziyi izlemeyen çok şey kaybeder söyleyeyim.

2. netflix’in en kalburüstü işlerinden olan, 1989 yılında new york’ta yaşanan bir tecavüz olayı üzerine abd’yi sarsan “the central park five” dosyasını işleyen, izleyenlerin karnına kramp sokacak kadar sinirlerini alt üst eden, (gerçek bir olayı anlatması hasebiyle de) çaresizlik duygusunu iliklerine kadar hissettiren, sarsıcı, 4 bölümlük bir mini dizi.

dizi ile ilgili, faydalı mini bilgiler:

* uygulayıcı yapımcılar arasında oprah winfrey ve robert de niro gibi önemli isimler var.
* davanın savcısı elizabeth lederer, netflix dizisi ardından gelen tepkiler üzerine, columbia üniversitesi hukuk fakültesindeki görevinden ayrıldığını açıklamıştır.
* dizide savcıyla birlikte en çok nefret edilen karakterlerden olan, izleyenlerin galiz küfürlerinin hedefindeki isim, soruşturmayı yürüten linda fairstein birçok polisiye roman yazmış, bu romanlardan birisi erko yayınevi tarafından “diri diri mezarda” ismiyle türkçeye çevirilerek basılmıştır.
* dizide, olayın yaşandığı 1989 yılında, donald trump’ın tv ekranlarından “idam edilmeliler” açıklaması gerçek görüntüleriyle verilmiş (2. bölüm) ve dizi boyunca trump’a bolca gönderme yapılmıştır.

3. bir oturuşta tamamını bitirdiğim dizi. uzun zamandır böyle güzel yapımlar izlemiyordum. bir çok sahnede kendimi tutamadım ve yaşadıklarını çaresizliği bizzat hissettim. nasıl karartmışlar çocuklarların hayatını. benim de içime oturan en acı şey bunun sorumlularının ceza almayışı oldu. umarım huzurlu uyuyamazlar.

4. dizinin ne anlattigi, konusu vs bunlari okumussunuzdur. ben hissettiklerimi yazayim. bittiginde ofkelendim, uzuldum, duygulandim. en vurucu netflix yapimlarindan biri. bosverin netflix’i falan. hayatlari yok yere kararan gencler ancak daha onemlisi neredeyse hic pes etmeyip hayatlarinda geldikleri noktada guzel islere imza atmis 5 siyahi gencin hikayesine tanik oluyorsunuz. gercekten derinden etkiliyor.

5. ağlattı, adalet kavramını ve hukuk sistemini sorgulatarak şu anda ülkemizin içinde bulunduğu durumu da tekrar düşünmeme neden olarak daha da çok kırdı beni ava hanımların hakkıyla ortaya koyduğu iş. dizinin emmy ödüllerinde eli boş dönmemesi, oprah'nın netflix'te bu konuyla ilgili programı, diziden sonra o zaman bu olayla ilgili söz sahibi olanların istifaları... trump'a olan harika eleştiriler... dünyanın belki tekrar tekrar benzer şeyleri yaşayacak olması gerçeği her ne kadar beni üzse de sanat sayesinde değişimin gelebileceğini bir kez daha gösterdi bu güzel mini dizi.

6. izlerken, çocuklara ve ailelerine yapılan işkence,haksızlık ve yoğun ırkçılık yüzünden defalarca yüzümü ekrandan kaçırmak zorunda kaldım.bazı sahnelere bu kadar da olmaz ya da yeter diye bağırdığım anlarda oldu üstelik.bir de gerçekten yaşanmış olduğunu bilerek izlerseniz,sinir bozukluğunuz katlanıyor.oyunculuklar, özellikle çocukların yaşattığı duygular çok gerçekçi.o yüzden hassas kalpler için zor bir dizi sanki.

7. ceza sisteminin uygulaması açısından da enteresan. iş hapis yatıp çıkmakla da bitmiyor. tahliye olduktan sonra da gittiğin her yere mahkumiyet hükmünü peşinden sürüklüyorsun. bu şartlar altında kişinin ıslah olup yeniden topluma karışmasının ne kadar büyük irade istediğini göstermesi çok yerinde olmuş. korey'i canlandıran jharrel jerome müthiş bir iş çıkarmış. izlerken çektiği acıyı, çaresizliği sonuna kadar hissettiriyor.

8. diziyi izledikten sonra mağdurlar ve oyuncuların konuk olduğu program da netflix'de var. arama yerine when they see us yazıp dizinin kapağının yanında bulabilirsiniz. neler yaşadıklarını ve olayın onlardan neler aldığını görmek isteyenler olabilir. filmden daha duygusal ve ağlatıyor. tavsiye ederim herkese.

9. ceza yargılamasının temelinde yer alan sanık hakları neden önemlidir, hangi suçu işlediği iddia edilirse edilsin sanığın savcılığın iddialarına ve hatta kendi ifadesine karşı neden korunması gerekir konularına oldukça güzel bir şekilde değinen dizi. her hukuk fakültesi öğrencisi mutlaka izlemeli.

10. kısa, öz, gerçekleri suratımıza çarpan, aşırı geren ve sinir bozuculuğu üst seviyede olan duygusal bir yapıtla karşı karşıya kaldık. bölümlerin biraz fazla uzatıldığını düşünüyorum ama o kasvetli ortamın yaratılması için böyle bir uzunluk gerekirdi diye tahmin ediyorum. özellikle karakterlerin küçüklük yıllarını oynayan oyunculuklar harikaydı onun dışında trumpun halleri, basın ve yayının ellerinde kanıt olmamasına rağmen hala ten renginden dolayı suçlamalara devam etmesi ve tabii ki bu insanların yaşamları baya etkileyiciydi.

Önerilen İçerik: The Assassination of Gianni Versace Dizisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

NeOldu.com