Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Bu makalede Rusya Tarihi hakkında önemli bilgiler vereceğiz. Tatarlar'ın (Moğollar) Rusya üzerindeki tesirlerine Altın Orda Devleti üzerinden değineceğiz.
Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Tatarların Rus Knezliklerine ve Şehirlerine Hakim Olma Süreci

Tatarlar’ın bu bölgeye ilk saldırısı 1223 yılında Kiev Rusyası merkezli olmuştur. Bu saldırıya Kumanlar, Poloveçler ve Peçenekler de katılmıştır. Bu dönemde yapılan saldırılar etkili olduğundan Rus prensleri aralarında kurdukları bir ittifak neticesinde bunlara karşı bir ordu çıkarmışlardır.

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Bozkırlara doğru ilerlemiş ancak bozkırdan gelen ve savaş yöntemleri farklı olan bu milletin ordusu karşısında Rus prenslerinin ordusu bir varlık gösterememiştir. Bu karşılaşmalar sırasında prenslerde öldürülmüştür.

Tatarlar Kalka kıyısı civarında yapılan ve “KALKA SAVAŞI” olarak bilinen savaşta bölge de keşif yapmışlardır. Kalka savaşından 14 yıl sonra tekrar sahneye çıkan Tatarlar, 1237’de Ryazan şehrini yakıp yıkmıştır. O derece bir tahribat yapıldı ki şehir tekrar kurulmak istendiğinde başka bir bölge de kurulması kararı alınmıştır.

Tatarlar bu seferleri esnasında Moskova, Çernigov, Novgorod ve Kiev’i  de ele geçirmişlerdir. Ancak Ryazan Bölgesi’ndeki bataklıklar kuruyunca geri dönmek zorunda kalmışlardır. 1240’da tekrar akın yapan Tatarlar Kiev ve Çernigov’a son darbeyi vurup bölgeye egemen olmuşlardır.

Kalka Savaşı

Kalka Nehri Muharebesi yani Kalka Savaşı 31 Mayıs 1223 tarihinde Cebe Noyan ve Subutay Bahadır önderliğindeki Moğolların Rusların üzerine saldırıya geçmesiyle başlamış olan bir savaştır. Bu savaşta Moğollar fazla savaşmadan geri çekilmiştir. Rus-Kuman orduları zaferi kazandıklarını sanarak onları kovalamaya başlamıştır.

Moğolistan Toprakları ve Bu Toprakların İnsanı “Tatarlar” Hakkında Bilgiler

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Moğolistan uçsuz bucaksız bozkırlara sahip, çok az ağaç bulunan, soğuk ve yerleşime uygun olmayan bir yerdir. Tatarlar, coğrafyanın etkisiyle göçebe bir toplum olduklarından AT’a çok önem vermekteydiler. Atın etinden ve sütünden de faydalanılmaktadır. Onlar atı evcilleştirmişler ve göç etmekten tutun savaşa kadar birçok alanda kullanmışlardır. Tatar aşiretleri arasında sürekli bir mücadele olduğundan her zaman savaşa hazır ve silahlı idiler.

Cengiz Han

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Cengiz Han aşiretler halindeki toplumları bir bayrak altında toplayıp dünyayı fethe koyulmuştur.  Aşiret (klan) sistemi işte bu devirde disipline alınmıştır. Cengiz Han’ın yaptığı fetihler, ekip biçecekleri, yerleşip gelişebilecekleri ve her alanda becerikli insan kitlelerine sahip olabilmek amacını taşımaktaydı. Rus topraklarını işgalleri sırasında zanaatkarları da yanlarında götürmeleri buna kanıt olarak gösterilebilir.

Tatar Hakimiyetinin Ruslar Üzerindeki Etkileri

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Tatarlara boyun eğmeyen knezliklerin şehirleri harap oldu. Altın Orda ekonomiyi ve insan gücünü ele geçirince inşaat faaliyetleri durmuştur. Bu sebeple az eser üretebilmişlerdir. Papalığın seyyahı olan Corpihi burayı gezdikten sonra seyahatnamesine bütün inşaat faaliyetleri hiçlendi (bitti) diye not düşmüştür.

Ruslar bu dönemde yetişmiş insan gücünü ve zanaatkarları Tatarlara kaptırmıştır. Altın Orda Devleti’nin ticarette serbestliği getirdiği yerlerde ticaret gelişmeye başlamıştır. Posta (haberleşme) işlemleri seri olarak yapılmaya başlamıştır. İlk defa Nüfus Sayımı yapılmıştır. Tüm bu yenilikleri bölgeye Tatarlar getirmiştir.

Aleksandr Nevski ve Tatarlar

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Tatar saldırısı sırasında (1237) Novgorod Prensi olan Aleksandr Nevski İsveçliler’le uğraşıyordu. Nova Kenti kıyısındaki meşhur savaşta İsveç’i savunan Töton Şövalyeleri  yenilgiye uğratılmıştır. Bu galibiyet ile Nevski İsveç’in Katolikleşmesini engellemiştir. Bu sebeple kendisinden 500 yıl sonra kurulan Sn. Petersburg şehrinin azizi ilan edilmiştir. 

Aleksandr Nevski Altın Orda ile iyi ilişkilerde bulunmuştur. Onlara itaat sözü veren Nevski bu sebeple Vladimir prensliğinin başına getirilmiştir. Bu durum her ne kadar onun eleştirilmesine sebep olmuşsa da aynı zamanda onu efsane haline de getirmiştir. Aleksandr’ın destansı kişiliği olağanüstü şekilde işlenmiştir. ( 2. Dünya savaşında toplum tarafından toplanan paralarla kurulan tank bölüğüne onun ismi verilmiştir. ) 

Aleksandr Nevski ’nin Altın Orda ile anlaşması sonucu; Ülkenin her yerinde kiliselerin açılması sağlanmıştır. Patrikhane ile ilişkiler daha rahat yürümüştür. 1261 yılına kadar piskoposluğun açılmasına olanak sağlayacak sayıda kilise açılmıştır.

Tatar Hakimiyeti Sırasında Rusların Bizans’la İlişkileri

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Bu devirde (13. Yüz Yıl) atanan patriği Konstantinopolis ’in seçiyor olması Rusya’nın dini açıdan kaderini tek başına çizemediğini gösterir. Yani dini konuda Bizans’ın Rusya üzerindeki etkisi halen devam etmektedir. (Bu durum Floransa Konsili sonrasında değişecektir.)

Bizans’ın Rusya’ya müdahalesine karşın kendisinin aslında hiç de iç açıcı bir durumda olmadığını görüyoruz. Zira 4. Haçlı Seferi’nde Latinler’in Müslüman topraklarına giderken konakladıkları Konstantinopolis’i işgal etmeleri sonucunda, imparatorluk başkentini dahi kaybetmiş, çeşitli hanedanlıklar küçük küçük devletçikler kurmuştur. (Trabzon, İznik, Mora) 

Konstantinopolis tarihindeki en büyük yağma ve talana uğramıştır. Bizans’ın bu kötü döneminde bile dünyada yaşanan hadiselere olumlu ya da olumsuz tavrını koymaktan geri kalmadığını görüyoruz. 

Litvanya Büyük Dukalığı

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Bu dönemde tebaası Ortodoks olup, yöneticileri putperest olan Litvanya ile Moskova’nın yükselişinin başa baş gittiğini görüyoruz. Litvanya‘nın yönetici sınıfının putperest olması sebebiyle Bizans Moskova‘nın yanında yer almış , ve bu siyasi destek Moskova Kiliselerini etkilemiştir. Litvanya ise Moskova ve Bizans’a karşı Katolik Polonya ile yakınlaşıp, 1385’te Katolikliği kabul etmiştir. Ancak halk bu durumu kabullenmediği için 1458’de Kiev de kendi Ortodoks kiliselerini kurmuşlardır.

Moskova Knezliğinin Yükselişi

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Aleksandr Nevski’nin oğlu evlilik ve savaş yoluyla topraklarını genişletmiştir. 1318’de Prens Yuri Doniy Altın Orda hükümdarının kızıyla evlenmiştir. Bu evlilik ile Altın Orda ailesiyle akrabalık kurulduğundan prens ve hanedanının asalet ve itibar kazandığını söyleyebiliriz. Moskova Knezliği’nin diğer knezliklerden daha üstün ve önemli hale geldiğini görüyoruz.

Timur‘un Altın Orda Üzerine Yaptığı Seferlerin Sonucu

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Timur’un Toktamış’a indirdiği 2 darbe sonucu Altın Orda yıkılma sürecine girmiş ve Moskova bu durumdan faydalanarak topraklarını genişletmeye başlamıştır. Altın Orda bu yenilgileri aldıktan sonra da Moskova’ya egemendir. Ancak bu egemenlik kağıt üstündedir. Altın Orda’nın kısa süre sonra yıkılacağı bu sürecin ardından kesinleşmiştir.

3. İvan‘ın Kişiliği ve 3. İvan Zamanında Moskova’nın Durumu

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

3. İvan çok şüphecidir ve aynı zamanda büyük bir stratejisttir. Hedef koyma ve uygulamada iyi bir devlet adamı olduğunu belli eder. Şüpheciliğinin sebebi bir iç savaş yaşamış olmasıdır. 

3. İvan zamanında Moskova birliğini tamamlamış, ticaretini geliştirmiş, ve artık ayrıntılarla uğraşmaya başlamıştır. 3. İvan Moskova’yı büyük bir knezlik olma yoluna koymuş, merkezileştirmeye çalışmış ve büyük ölçüde de başarılı olmuştur. Bölgede etkin ve merkezi bir güç oluşturan 3. İvan‘ın saltanatının sonlarında bir taht bunalımı yaşanmış ve tahta istemediği oğlu geçmiştir. Ancak kısa bir süre sonra tekrar bir taht karmaşası yaşanmıştır.

3. İvan Zamanında Yapılan Faaliyetler

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Katolik Polonya ile yakınlık kurup Litvanya ya engel olmaya çalışmıştır. Moskova Rusyası güçlenmiş ve merkezileşmiştir.  Altın Orda’ya olan bağlılığın azalması için çalışılmıştır. Ortodoksluğa olan bağlılık güçlendirilmeye çalışılmıştır. Moskova bir “Hizmet Devleti” olmuştur. (Halk için çalışmış) Bütün güçler Moskova Rusyası’nın eline geçmiştir.

3. İvan, haleflerine güçlü kurumlara sahip bir devlet bırakmıştır. Kurduğu düzen öyle güçlüdür ki onun hanedanı 1598’e kadar hüküm sürmüştür. Bu hanedan 1598’de ortadan kaldırılmış, 1613’te Romanovlar tahta hakim olmuştur.

4. İvan Dönemi

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

4. İvan devrinin en önemli hadisesi Kazan (1552) ve Astrahan Hanlıkları’nın işgal edilmesidir. Bu işgaller ile Rusya milli bir devlet olma yolunda büyük bir imparatorluk olma yolu katetmiştir. Ayrıca bu dönemde Rus-İngiliz ilişkileri ticaret sayesinde iyi bir seviyeye gelmiştir. İngiltere Rusya ‘dan sincap kürkü, ağaç vs. gibi ürünler temin etmiştir.

Moğol-Türk hakimiyetinin Ruslar Üzerindeki Etkileri

Rusya Tarihi ve Moğolların Ruslar Üzerindeki Etkisi

Rus knezlerinin Moğol kızlarla evlenmesi sebebiyle Rusların bu yüksek tabakası “Tatarlaşmış”tır. Moskova knezliğindeki devlet fikri, devleti idare şekli, ve knezlerin hükümdarlık telakkileri Moğol-Türk hanlarının, Moğol-Türk sisteminin büyük oranda tesirine girmiştir.

Vergi ve para sistemi düzene sokulmuştur. Moğollar’dan önce Ruslar şehirlerden vergi almazken Moğollar zamanında herkes vergiye tabii tutulmuştur. Posta ve ulak sistemi de Moğollar’dan Ruslar’a geçmiştir.

Ticaret sahasında, Moğollar’dan ve doğudan gelen sözlere Rusça’da çokça tesadüf edilmesi, bu hususta Moğol tesirinin kuvvetli olduğunun kanıtıdır. (Tavar = Davar = ticaret eşyası) Ruslar, Türkler vasıtasıyla at ve arabayı daha geniş ölçüde kullanmayı öğrendiler.

Knezler ve Bayarların elbiseleri Türk mirzalarınkine benzerdi. (Sırmalı, işlemeli, çok renkli geniş ve uzun elbiseler) Altın Orda Hanları’nın bilerek veya bilmeyerek müdahaleleri ve şuursuz politikaları sayesinde Rusya‘da Moskova etrafında toplanan , merkeziyetçi ve kuvvetli bir devletin meydana gelmesi sağlanmıştır.

Moğol - Türkler Rus ahalinin diline, dinine ve kanununa dokunmadılar. Rus kiliselerine imtiyazlar verilmekle Rus kültürünü muhafaza eden en mühim müesseseye gelişme imkanını vermiş oldular. İstila zamanı hariç, Rus ahalisi ve Rus büyüklerine karşı sistemli bir şekilde imha siyaseti takip edilmedi. Moğol hanları Moskova Knezleri’ni kendi vekilleri bildiler ve onların mutlak ve müstebit bir hükümdar olmalarına yardım ettiler.

Rusya, Altın Orda‘nın hakimiyeti sayesinde birçok defa batılı komşularından kendilerini koruyabildi. Ruslar’ın düşmanları (Litvanya, Alman şövalyeler) Moğollar’dan korktuklarından onların himayesindeki Rus topraklarına giremediler.

Moskova Knezleri’nin saraylarında, yaşayış ve düşünüş tarzlarında Moğol hanlarını taklit ettikleri görülüyor. Askerlik, vergi, avcılık ve elçilik seremonilerinde ve diğer hususlarda Moğol-Türk müesseselerinin örnek tutulduğu muhakkaktır.

Rus edebiyatında bu işgal devri “Kara Leke” olarak görülür. Rus topraklarındaki zanaatkarlar Moğollar tarafında esir edildi. Böylelikle Ruslar yetişmiş insanlarını kaybettiler.

Şehirler yakılıp yıkılınca ekonomi o kadar zor bir döneme girdi ki halk müthiş bir fakirliğe düştü. Bu fakirlik insan kaybından bile daha mühimdir. Ortodoksluk rahat ilerlemiştir. 1261 yılına kadar bir piskoposluğun açılmasına olanak saylayan Ortodoks kilisesine yaraşmıştır. İlk defa nüfus sayımı yapıldı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Novgorod’un Moskova Tarafından İşgali

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.