Geleneksel Türk Dini

Eski Türklerdeki Gök Tengri inancı nedir? Eski Türk dininin detayları ve inanış biçimleri nelerdir? Bu yazımızda inceliyoruz.
Gök Tengri İnancı
Geleneksel Türk inancına baktığımız zaman Gök Tengri inanışını görüyoruz. Yerleri ve gökleri yaratan bir tanrı olduğuna inanan Türkler, herhangi bir yazılı kaynak kullanmaksızın kendi kültürleri ve adetleri vasıtasıyla bu dini nesiller boyunca aktarmıştır. Günümüzde bu kültürel faaliyetleri ve adetleri hala görmekteyiz.
Gök Tengri inancının temeline bakacak olursak İslamiyet ile benzer özelliklere sahip olduğunu görüyoruz. Türk inanışının temel öğeleri ve anlamları nelerdir?
- Gök Tengri
- Yer-Su
- Atalar Kültü
- Evrenin Yaratılışı
- Evrenin Sonu
- İbadetler
Gök Tengri
Türk kavimlerinde Tanrı vardır ve göktedir inancı hakimdi. Kavimlere göre Tanrı, Tengeri, Tangara, Tanara, Teri, Tenir, Kuday, Çalap gibi farklı isimlerle adlandırmış olsalar da ortak inanç gökte ve tek olduğu inancıydı. Türklerin tanrısı onlara has milli bir tanrı olarak görülüyor olsa da göklerin ve yerin yaratıcısı olduğuna inandıklarını göz önüne aldığımız zaman sadece onların değil tüm evrenin tanrısı olarak düşündüklerini anlayabiliriz. Türklerde tanrı, insanların günlük yaşantısına karışmaz. İnsan gibi aciz değildir, göklerden onları izler. Bu yüzden Yunan mitolojisindeki gibi insani figürlere benzetilemez ve insanlar ile iletişim kuran tasvirlerde kullanılamaz.
Yer-Su
Türklerde yer-su yani tabiat güçleri vatan, dağlar, ormanlar, göller ve nehirler kutsaldır. Kutsal sayıldığı için koruma altına alınmıştır ve özenle korunmuştur. Yer şekilleri ve sular Gök Tengri’ nin insanlara hediyesi ve aynı zamanda emanetidir. Onlardan faydalanmanın yanında korumak ve iyi bakmak da görevdir.
Eski Türkler' de ateş de kutsaldır. ama bu durum Zergüzeştlikten farklıdır. Ateşe tapmazlar, onun kutsal olduğunu düşünürler. Ateşin arındırıcı etkisine inanırlar ve çıkan duman ile kötülüklerden korunduklarını düşünürlerdi. Ateş kutsal olduğu için su ile söndürmezler ve kendi kendine sönmesini beklerlerdi.
Atalar Kültü
Ataerkil aile yapısına dayanan Türk toplumlarında görülen ve toplumda lider olan kişinin kutsal kimliğe sahip olduğuna inanış vardır. Lider kimse gücünü ve yetkisini tanrıdan alır. Kültür, atalarının bıraktığı mirastır ve bu mirası korumak gerekir. Büyüklere ve önemli kişilere ait türbe, kümbet, yatır, evliya ve erenler mezarları ziyaret edilir. Aynı zamanda anne, baba, dedelerinin ve önceki atalarının mezarları da kutsaldır ve ziyaret edilmesi gerekliliğine inanılırdı. Özel günlerde mutlaka ziyaret edilmesi gerekirdi. Günümüzde de bayram ve arife günü yapılan mezarlık ziyaretleri bunun örneğidir.
Evrenin Yaratılışı
Evrenin yaratılışı Gök Tengi tarafından gerçekleşmiştir. Fakat Gök Tengri öyle bir düzen vermiştir ki yer-su ve insanlar uyum içinde yaşarlar. Yani aslında tanrı artık bu düzene karışmamaktadır. Evreni yaratmıştır fakat kendi haline bırakmıştır. Düzenin mükemmel olması kendi kendine işlemesi yani tanrıya ihtiyaç duymaması durumunu ortaya çıkarmış kutsal semboller ile bu düzen korunmaya çalışılmıştır. Fakat yaratıcı tanrıdır. Bu inanış sabittir.
Evrenin Sonu
Türklerde dünyanın sonu konusunda fazla bilgi bulunmamaktadır. Kitabe ve kalıntılara bakıldığına kıyamet ile alakalı net bir bilgi ya da tahminler bulunmamaktadır. Semavi dinlerden önce bulunmayan kıyamet kavramı etkileşim ile sonraki dönemlerde yer bulmuştur. Bu kaynaşma ile Türklerde kıyamet kavramı giderek önem kazanmıştır. Altaylar kıyamet günü için “Kalgançı Çak”, diğer Türk kavimlerinde de “Uluğ Kün” terimlerini kullanmışlardır.
İbadetler
Türklerde ibadetler hakkındaki bilgilere Hunlar ile birlikte rastlanmaktadır. Hunlar’ ın mevsim geçişlerini dini bayram olarak kutladıkları bilinmektedir. Çin kaynaklarında Göktürklerin ibadetlerinden bahsedilmekte ve adına “Fu-yun-se” adı verilmektedir. Türkler’ de ibadetler bireysel değil genellikle toplu halde yapılırdı. Yapılan ibadetler kutsal kabul edilen ağaçlara çaput bağlama vardı. Kurban geleneği de Türkler’ in önemli ibadetlerinden biriydi. Kurban eti dağıtılırdı. Aynı zamanda kansız kurban olarak geçen sadaka verme işlemi yaygındı. İbadetlerin toplu yapılmasının yanında dualar bireysel olarak yapılırdı. Dua edenler yine dileklerini çaputlar ile ağaçlara asarlar ya da sadaka verir dualarının kabul olmasını beklerlerdi.
NeOldu.com / Özel Haber
- Yorumlar 0