Eski Türkler'de Ekonomik Sosyal ve Askeri Yapı
Eski Türklerde Sosyo-Ekonomik Yaşam Hakkında Bilgi
İlk Türk devletlerinde kültür ve uygarlık hep merak edilmiştir. Bu yazımızda ilk Türk devletlerin de sosyal hayatı, ekonomik faaliyetleri ve askeri sistemi açıklamaya çalışacağız. İlk Türk devletlerine ait çok fazla detaylı bilgiye ulaşılamasa da onlar hakkında az çok bilgiye hakimiz. Araştırmacıların verilerine göre size o döneme dair bilgi vereceğimiz bu içeriğimizi mutlaka okumalısınız.
Eski Türklerde Sosyal Yapı
İlk Türk devletlerine ait toplum yapısı hakkında genel bilgiler Orhun yazıtlarında şöyle sıralanmıştır:
Oğuş (Aile)
Türk toplumunun temel yapı taşı bugün olduğu gibi ilk Türk devletlerinde de aile olarak görülmekteydi. Anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile dediğimiz aile biçimi yaygındı. Evlenen çocuklar aileden ayrılır kendi ailesini kurardı. Aileler kan akrabalığına bağlı bir şekilde oluşuyordu. Bu yüzdendir ki Türkler dört bir yana dağılıp göç etmelerine rağmen günümüze kadar varlığını sürdürebilmiştir. Eski Türk oğuşu diğer kavimlerinkinden çok farklı bir şekildedir. Ailede ata bireyin(Baba) sözü geçmektedir. Eski Türkçede anne için ‘ög’ baba için ‘kang’ karşılığı kullanılırdı. Tabi ilerleyen zamanlarda bu ata ve ana olarak değişmiştir. Eski Türkler egzogami’nin(Dıştan evlilik) esas olduğu bir topluluktur.
Urug (Aileler Birliği – Sülale)
Urug, birbirine akrabalık bağı ile bağlı ailelerin bir araya gelerek oluşturdukları bir sosyal yapıdır. Urug içerisinde ekonomik ve sosyal dayanışma sağlanırdı. Aileler birleşerek ortak kararlar verir aile reisleri tarafından uygulanırdı. Siyasi bir oluşum değildi ve Boy'a bağlıydı.
Boy (Uruglar Birliği)
Oğuş veya Urugların bir araya gelmesiyle oluşan topluluğa ‘bod’ denilirdi. Boy içindeki düzeni adaleti sağlamak için her boyun başında bir boy beği bulunuyordu. Boy beğleri de gerektiğinde silahla boyun menfaatlerini korumak ile vazifelidir. Boyların belirli arazileri, askerleri ve hayvan sürüleri varı. Ayrıca Boy beğleri Kurultaya katılmakla da mükkelleftir. Savaş zamanı da her boy beği askerleri ile hükümdarın ordusunu teşfik eder idi. Boy bu yüzdendir ki bir siyasi oluşumdur.
Bodun – Budun (Boylar Birliği)
Bodun, boyların işbirliği ile ortaya çıkan siyasi teşekküldür. Bodun'un başında Han bulunmaktaydı. Siyasi yönden bağımsız olan Bodun'lar İl (Devlet)' e de bağlı olabilmekteydi.
İl (Devlet)
Belli bir toprağı, ordusu, hukuk sistemi ve halkı olan İl(Devlet), Bodun'ların birleşmesiyle meydana gelirdi. İl dağılsa bile onu oluşturan diğer yapılar korunduğu için yeni devlet kurmak kolaylaşıyordu. Bu durum göçebe bir yaşam tarzına sahip olan Türklerin varlıklarını koruyabilmelerinde ki en büyük etkenlerdendir.
Eski Türklerde Ekonomik Yapı
Tarım
Göçebe bir yaşam tarzı benimseyen eski Türkler azda olsa yapılan tarım faaliyetleriyle buğday, darı, kendir, bezelye, bakla, üzüm yetiştiriciliği yapmışlardır. Yerleşik yaşama geçen Uygurlarla birlikte tarım gelişmeye başlamıştır.
Hayvancılık
Ekonomik yaşamın temelini oluşturan hayvancılık faaliyetleri oldukça yoğundu. At, deve, koyun, sığır gibi hayvanların ticareti yapılırdı.
Ticaret
İpek yolu üzerinde bulunmaları dolayısıyla canlı olan ticari faaliyelere önem vermişlerdir. Bu ticaret yolunu korumak ve faydalanmak için büyük mücadeleler verilmiş, Çin ve Bizans ile ticari anlaşmalar imzalanmıştır. Canlı hayvan, deri, kösele, kürk, hayvani gıdalar gibi ürünlerin ticareti yapılmıştır.
Dokuma ve El Sanatları
Hayvan yetiştirciliği beraberinde dokuma sanatının da gelişmesini sağlamıştır. Keçeden kilim ve halılar üretmişlerdir. Pazırık kurganında bulunan Türk halısı dünyanın ilk halısı olarak kabul edilir. Ahşap oymacılık, silah, at eğerleri, kemerler, altın, gümüş ve tunçtan yapılmış eserler önemli el sanatlarıdır.
Eski Türklerde Hukuk ve Cezalandırma
Eski Türklerde hukuk töredir. Kitabelerde ise töre kelimesi 11 farklı yerde de geçmektedir. Diğer kavimlerde olduğu gibi kanunlar ve cezalandırmalar zor uygulanır ve karışık bir biçimde değildir. Cezaların keskin, ağır olması ve kimsenin bu kanunlar karşısında ayrıcalıklı olmaması suçların işlenmesinde caydırıcı bir sebep teşkil ediyordu. Bu yüzdendir ki uygulamalar, halkın erdemli olması ve suç oranının çok düşük olması sonucunu doğuruyordu.
Töreye göre bir şahıs insan öldürmeye teşebbüs ederse veya öldürürse, devlete, buduna ve vatana ihanet ederse, isyan başlatırsa, kim birine tecavüz eder, zina yapar vb. suçları işler ise bunun cezası ölümdür yani idamdır. Hırsızlık yapanın mallarına el koyulurdu. Hapis müddeti on günü geçmezdi. Devlet görevlileri töreyi çok iyi bir şekilde bilmeli ve görevlerini en iyi şekilde yapmaları gerekirdi. Devlete, vatana ihanet edenler ve isyan çıkartanları bizzat hükümdar kendi yargılar idi ve gereken cezayı da verirdi.
Eski Türklerde Askeri Yapı
Türkler, ordu-millet anlayışı içinde oldukları için erkekler kadar kadınlar da savaşçı olarak yetişmekteydi. Türk ordusunun üç ana özelliği vardır: Ücretli değildir, daimidir ve genelde süvari birliklerinden oluşur. Türkler için savaş aynı zamanda bir sanat dalı haline gelmiştir. Türk askeri teşkilatına ait kayıtlar M.Ö 3.yy'a ait olup ilk düzenli ordu Hun devletinin kağanı Mete tarafından oluşturulmuştur.
Ordunun başında Sübaşı'lar bulunurdu. Ordunun en rütbeli yöneticileridir. Bu görevi genellikle kağanın çocukları, kardeşleri ve yeğenleri yürütürdü. Sübaşılık'tan sonra gelen rütbe Çabış'lıktır. Eski Türk ordusunda en büyük birlik 10 bin kişilik ''Tümen'' adı verilen ve başında ''Tümenbaşı'' bulunduğu birliklerdir. Ondan sonra beş bin kişilik birlikler gelmektedir. Bu birliklerin başında ki yöneticiye ''beş bıng er başı'' denirdi. Savaş esnasında asker, komutana yüzde yüz itaat etmek zorundadır. İtaatsizliğin cezası idamdır.
Eski Türklerde Giyim Kuşam
Kurganlara yapılan arkeolojik kazılarda deri, kumaş, yün ve keçeden mamul giysiler bulunmuştur. İç içe giyilen gömlekler, bir Hun asilzadesine ait kaftan, keçe veya deriden bot çizmeler, yün çoraplar, kulakları kapatan başlıklar ele geçmiştir. Bu tarz giyim kuşam bölgeye ve iklime bağlı şekilde zamanla gelişmiştir.
Bozkırın en ideal giyim tarzı ceket ve pantolondur çünkü süvari en çok bu şekilde rahat ederdi. Bugünkü modern giyinmenin ilk tiplemesi olan Bozkır tarzı giyim Çin, Bizans ve Avrupa’ya Türk usulü askeri ıslahatlar sonrası geçmiş ve dünyaya yayılmıştır.
Önerilen İçerik;
► Orta Asya Türk Tarihi Kaynakları
NeOldu.com / Sosyal Fayda