Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi Nelerdir?

Yapılan araştırmalar Covid-19'un hücreleri nasıl ele geçirdiğini ve akciğer gibi organlara nasıl zarar verdiğini gösteriyor.
Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi Nelerdir?

Koronavirüs: COVID-19'un İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi Nedir?

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

COVID-19 olarak bilinen yeni koronavirüs enfeksiyonu, 200'den fazla ülkede 1 milyona yakın vaka sayısıyla her geçen gün yayılmaya devam ediyor. İlk olarak Aralık 2019'da Çin'de baş gösteren bu virüs, zamanla diğer çevre ülkelerede sıçrayarak Avrupa'yı adeta abluka altına almıştı. Avrupa ülkelerinde yoğun bir şekilde görülen bu virüs, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'nın tüm çabalarına rağmen yakın bir zamanda ülkemize de sıçramıştı. Pandemik bir vaka olarak karşımıza çıkan koronavirüs, her geçen gün artış gösteren vaka sayılarıyla bireyleri korku ve endişeye sürüklüyor. 

Türkiye, corona virüsüne karşı alınması gereken önlemler hakkında tüm vatandaşlarını yoğun bir şekilde bilinçlendirmeye çalışırken bir yandan da Koronavirüs Bilim Kurulu COVID-19 enfeksiyonunu yakından takip ediyor. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer ülkelerin sağlık birimleri koronavirüs üzerinde sayısız araştırma yapmaya devam ediyor. Bilim insanları SARS-CoV-2 olarak adlandırılan koronavirüsün etkilerini araştırmaya devam ederken  birçok çalışma bu virüsün insan vücudu üzerinde ne tür etkiler gösterdiği hakkında çok fazla belirsizlik ve bilimsel olmayan spekülasyonlar  ortaya atıyor. 


Virüs İnsanları Nasıl Enfekte Eder?

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan hastaların tükürükleri milyonlarca mikrop taşımaktadır. Bu bireyler öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda hatta yalnızca nefes aldıklarında havaya mikroplarla dolu damlacıklar yayarlar. Yapılan araştırmalar enfeksiyona sahip bir hastanın hapşırması sonucunda havaya 40.000 damlacık yayabildiğini göstermektedir. Bu damlalar belirli yüzey ve nesnelere düşebileceği gibi bir başka insanın gözüne, ağzına veya burnuna kolaylıkla sızabilmektedir. Bu da virüsün insanlara ne kadar kolay enfekte olduğunu göstermektedir. 

Yukarıda da belirttiğim gibi sağlıklı bir bireyin enfekte bir hastadan virüs kapması için birçok farklı durum söz konusudur. Özellikle burundan sıcan virüsler, potansiyel bir enfeksiyona neden olacaktır. Öte yandan enfekte bir kişinin yüzeylerle ya da nesnelerde teması sonrasında diğer bireylerin bunlara dokunması, aynı şekilde virüsün insanlara enfekte olmasının bir yoludur. Bu sebeple ellerimizi sık sık bol su ve sabunla yıkamamız önerilmektedir. Bilim adamları virüsün yüzeylerde ne kadar süre yaşayabildiği konusunda yaptığı araştırmalarda korkutucu gerçeklerle karşı karşıya kalmışlardır. Koronavirüsün yüzeylerde ne kadar süre yaşayabildiği konusunda detaylı bilgi almak için buraya tıklayın.

Kısacası koronavirüs enfeksiyonuna neden olan şey, SARS-CoV-2 virüsüne sahip bireylerin hapşırması, konuşması veya öksürmesi sonrasında diğer bireylerin ağız, burun, göz ve temas yoluyla bu virüsü alması olarak tanımlanabilir. Olay tamamen enfekte hastanın ağzından çıkan damlacıklardan kaynaklanmaktadır. Bu damlacıklar viral parçacıklarıdır ve hızlı bir şekilde burun pasajlarınızın arkasına ve boğazınızın arkasındaki mukoza zarlarına girerek hücreleri belirli bir reseptöre bağlamaktadır. Bu parçacıklar, sivri şekilli prüzlü proteinlerle süslüdür. Proteinler reseptörlere bağlandıktan sonra virüsün içeri girmesine ve çoğalmasına izin verir. Burada amaç diğer yaşam formlarında olduğu gibi koronavirüsünden hayatta kalma istediğidir. Virüsün hayatta kalabilmesi için önce kendini kopyalaması gerekmektedir. Bu bakımdan virüs RNA'nın daha fazla kopyalanması için replikasyon fabrikaları oluşturmaktadır. 


Virüs Akciğere Ne Yapar?

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Bu noktada virüs, akciğerleri kaplayan hücrelere saldırmaya başlar, kana oksijen gönderen küçük keseleri iltihaplandırır ve karbondioksiti çıkarır. Nefesler kısalır ve zorlaşır. Hücreler öldükçe, akciğerler sıvı ve kalıntılarla tıkanır ve ikincil enfeksiyonlar gelişebilir. Bu duruma halk arasında zatürre adı verilmektedir. Ağır bakalarda hastanın nefes almaya devam edebilmesi için solunum cihazına bağlanması gerekmektedir ancak bazı bireyler için bu durum dahi çözüm oluşturmaya bilir. Olay tamamen bağışıklık sisteminin nasıl tepki verdiğiyle alakalıdır. Bağışıklık sisteminin verdiği tepki, hastanın durumunun ne kadar iyiye veya kötüye gittiğini açıkça göstermektedir. Durumu kritik olan hastaların bağışıklık sistemi samanlaşarak sitokin fırtınası (çok sayıda beyaz kan hücresinin aktive edilmesi ve bu hücrelerin daha fazla beyaz kan hücresini aktive edecek inflamatuar sitokinleri serbest bırakması) adı verilen durum ortaya çıkmaktadır. 


Koronavirüs Enfeksiyonuna Karşı Yaş ve Cinsiyet Faktörü Nedir?

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Daha önce de belirttiğim gibi yeni tip koronavirüs yani COVID-19 enfeksiyonu bir çok bireyde hafif semptomlarla atlatılırken %5'lik kısım kritik hasta sınıfında yer almaktadır. Peki %5'lik kısımı oluşturan hastaların yaş ve cinsiyet faktörüne bağlı olarak diğer bireylerden farkı nedir? Aslında bu durum son derece açık ve nettir. Bu hastalığın en belirgin faktörü yaştır. Bunun nedeni bağışıklık sisteminin yaş arttıkça zayıf hale gelmesidir. Tüm bunların yanında yapılan araştırmalar gençlerinde %100 güvende olmadığını göstermektedir. Özellikle kronik hastalık, diyabet, solunum problemi, kanser, yüksek tansiyon ve kalp haslığı gibi rahatsızlıklara sahip bireylerde yaşa bakılmaksızın risk grubunda yer almaktadır.


Kuluçka Dönemi

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Kuluçka dönemi olarak adlandırılan bu süreç, koronavirüse bağlı SARS-CoV-2 virüsünün vücuda yerleştiği dönem olarak biliniyor. Bu süre içerisinde virüs ilk olarak hücrelere yerleşerek ilerleyen süre zarfından tüm hücreleri ele geçirmektedir. Peki koronavirüs vücudumuza nasıl giriyor? Açıkcası bu konuda sayısız açıklama ve iddia ortaya atılıyor. Söylenenler arasında en doğru ve net bilgi, COVID-19 enfeksiyonuna sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün solunum yoluyla veya virüsün bulaştığı nesne ve yüzeylerle temas sonucunda göz, ağız ve burun yoluyla vücuda girmektedir. 

Enfeksiyonun genel olarak insanların ellerini herhangi bir enfekte nesneye yada yüzeye dokunduktan sonra ağzına, gözüne veya burnuna götürmesiyle oluşuyor. Bazende solunum yolu dediğimiz öksüren ya da hapşıran enfekte bir hastanın bıraktığı virüsleri nefes yoluyla içimize çekmemiz sonucunda corona virüsü hastalığı ortaya çıkmaktadır. Covid-19 enfeksiyanuna yakalanan hastalarda ilk olarak virüs boğaza, solunum yollarına ve akciğere yerleşmektedir. Sonrasında tüm hücreleri istila ederek bütün vücudu SARS-CoV-2 virüsü sarmaktadır.


Hafif Hastalar

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan bireylerin büyük bir kısmı bu virüsü hafif olarak atlatabiliyor. Yapılan araştırmalar %81 oranında enfekte hastanın bu virüsü hafif olarak atlattığını göstermiştir. Bu durum ortalama olarak 10 koronavirüs vakasının 8 tanesinin bu hastalığı hafif atlattığı anlamına geliyor. Hafif vakaların ortak özellikleri ise ateş ve öksürük oluyor. Öte yandan gripe benzer bir vücutta halsizlik, kırgınlık ve baş ağrıları görülüyor. Bazı bireylerde bu saydığımız semptomlar dahi görülmeyebiliyor. 

Koronavirüs enfeksiyonunu hafif atlatan bireylerin büyük bir kısmı bu süeci ağrısız, sızısız ve ciddi semptomlar göremeden geçiriyor. Hastalarda virüse bağlı olarak görülen ateşlenme durumları bağışıklık sistemine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemimiz sitokin adı verilen kimyasalları salgılayarak vücudumuzun diğer bölümlerini uyarıyor. Bu uyarılma ağrı, ateş ve farklı semtomların oluşmasına sebep oluyor.


Ağır Hastalar

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan hastalarız ortalama %14'ünün bu süreci ağır semptomlarla geçirdiği bilinmektedir. Bunun sebebi enfekte olan hastanın bağışıklık sisteminin bu virüse karşı aşırı tepki vermesinden kaynaklanmaktadır. Bu tepkiler sonucunda vücudun geri kalan kısımlarında iltihaplanmalar meydana gelmektedir. Enfeksiyonun ilerleyen sürelerde yoğun bir iltihaplanmaya dönüşerek vücutta ciddi damar problemlerine neden olabilmektedir. Bunun en basit örneği akciğer iltihaplanmalarında ortaya çıkan pnömoni yani zatürre vakalardır. 

Zatürre (pnömoni): akciğer dokusunda meydana gelen iltihaplanmalara verilen genel bir isimdir. Bu hastalık bakteri ve çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hastalık çoğu zaman insandan insana kolayca bulabilmektedir. Genellikle solunum yoluna bağlı olarak ağızdan giren virüs, soluk borusunda akciğere inerek küçük hava kesecikleri oluşturmaktadır. Bu hava keseciklerinin içi suyla dolarak bireyde nefes darlığına sebep olmaktadır. Normalde kana oksijen karıştığında dışarı karbondioksit çıkmaktadır. Buna bağlı olarak hastanın solunum cihazına bağlanması gerekebilmektedir. Her şeyden önemlisi daha yüksek risk altındaki kişilerin evde kalarak ekstra önlemler alması önerilmektedir. 


Kritik Hastalar

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Dünya genelinde yapılan araştırmalar, koronavirüs enfeksiyonuna yakalanmış bireylerden %5'inin kritik vakalardan oluştuğunu göstermektedir. Hastalığın bu aşamasında vücut gerekli fonksiyonlarını yerinen getirememeye başlamaktadır. Yani bağışıklık sistemi ciddi ölçüde tahribata uğrayarak işlevselliğini kaybetmeye başlamıştır. Vücutta değişik semptomların ortaya çıktığı bu evrede kan basıncı ani düşüşler yaşayarak diğer organların septik şok yaşamasına sebep olmaktadır. Öte yandan akciğerde meydana gelen aşırı iltihaplanmalar sonucunda vücudun ihtiyacı olan oksijen karşılanamamaya başlamaktadır. Bu da bireyi ciddi hastalıklara hatta ölüme götürebilmektedir. 

Yapılan araştırmalar covid-19 yani corona virüsünün 65 yaş ve üstü hastaları daha çok etkilediğini gösteriyor ancak tüm bunların yanında genç bireylerinde bu virüse karşı son derece dikkatli olması gerekiyor. Özellikle hiçbir yaş sınırlandırması gözetmeksizin bazı hastalıklara sahip bireylerin koronavirüs enfeksiyonuna karşı ciddi risk grubunda olabileceğini hatırlatmak isterim. Koronavirüs risk grubunda olan bireyler arasında;

  • Solunum hastalıkları,
  • Bağışıklık sistemine bağlı hastalıklar,
  • Akciğer hastalıkları,
  • Yüksek tansiyon,
  • Diyabet
  • Kalp Hastaları
  • Kanser Hastaları

Yukarıda belirtilen durumlar, corona virüsün yalnızca yaşa bağlı olmadığını bir kez daha göstermektedir. Genellikle çoğu bireyin hafif-orta semptomlarla atlattığı bu enfeksiyon, belirtilen hastalık türlerine sahip bireylerin daha çok dikkat etmesi gerektiğini gösteriyor.


Sizi ve Türkiye'yi Koronavirüs riskinden koruyacak 14 Kural!

Corona Virüsünün İnsan Vücudu Üzerindeki Etkisi

Aldığınız tüm önlemlere rağmen grip benzeri belirtiler yaşamaya başladığınızı düşünüyorsanız asla panik yapmayın! Alacağınız her önlem, hem sizin sağlığınızı hemde ülke sağlığını koruyacak. Böyle bir durumda yapmanız gereken tavsiyeler arasında: 

  • Öksürük ve hapşırmalara karşı dirseğinizi veya mendil kullanın, ardından derhal çöpe atın ve ellerinizi temizleyin.
  • Kendinizi iyi hissetmiyorsanız derhal doktorunuzu arayın ve kesinlikle evinizden ayrılmayın.
  • Nefes darlığı gibi bir durum yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden 184 ile iletişime geçin. 
  • Hastalık süreniz boyunca evde kalın ve ev ortamında diğer insanlarla beraber yemek yemeyin, uyumayın ve eşyalarınızı paylaşmayın.

Dünya genelinde 197 farklı ülkede görülen COVID-19 vakası, yarım milyondan fazla kişiyi enfekte ederek binlerce insanın ölümüne sebep oluyor. Tüm bunların yanında dünyada olduğu gibi ülkemizde de koronavirüs ile mücadele devam ediyor. Alınacak çok basit önlemlerle corona virüsü enfeksiyonunun yayılmasını engellemek mümkün görünüyor. İşte Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizde yapılan koronavirüs tedbirleri kapsamında her vatandaşın uygulaması gereken 14 gün kuralı!

1. Ellerinizi sık sık, su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovarak yıkayın.

2. Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı, burnunuzu tek kullanımlık mendille kapayın. Mendik yoksa direk içinizi kullanın.

3. Ellerinizle gözlerinize, ağzınıza ve burnunuza dokunmayın.

4. Soğuk algınlığı belirtisi gösteren kişilerle aranıza en az üç dört adım mesafe koyun.

5. Yurt dışı seyahatlerinizi iptal edin ya da erteleyin. 

6. Yurt dışından döndüyseniz ilk 14 günü evinizde geçirin. Ziyaretçi kabul etmeyin ve kendinizi izole edin. İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.

7. Bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırın.

8. Sık kullandığınız yüzeyler her gün temizleyin. (Kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin.)

9. Havlu, bardak, tabak, eldiven, traş bıçağı, diş fırcası vb.  gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.

10. Kıyafetlerinizi 60-90 derece aralığında normal deterjanla yıkayın.

11. Tokalaşma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçının.

12. Güçlü bir bağışıklık sistemi için bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.

13. Soğuk algınlığı belirtiniz varsa yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarla temas etmeyin ve maske takmadan dışarı çıkmayın.

14. Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Artık koronavirüsle nasıl mücadele etmeniz gerektiği konusunda bilgi sahibisiniz. Bu konuda hem kendinizi hemde çevrenizi bilinçlendirmeyi ihmal etmeyin.  Risk almayalım, gerekeni yapalım. Koronavirüs riskine karşı 14 kurala uyalım. Unutmayın, koronavirüs alacağınız tedbirlerden daha güçlü değil! 

Önerilen İçerik: Koronavirüs Kaç Derecede Yok Olur?

Neoldu.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum