Hastag Filmi Konusu, Oyuncuları - Oyuncularla Kısa Röportaj

Yeni vizyona girecek Hastag filminin oyuncuları Eren Emingli, Gülderen Güler, Özüm Çakır, İrem Diri ve Burak Ergülcan Akıncıoğlu filmini anlattı.
Hastag Filmi Konusu, Oyuncuları - Oyuncularla Kısa Röportaj

Hastag Filmi

Hastag filmi, izleyici karşısına geçmek için son hazırlıklarını yapmakta. Ekibin önemli isimleri Hashtag filmi hakkında merak edilen soruları cevapladı ve filmi detaylı bir şekilde anlattı. Ünlü isimlerin bulunduğu röportajı aşağıda bulabilirsiniz. Peki film hakkında hangi isimler neler dedi? İşte ünlü isimlerin röportajları;


Hastag Filmi Konusu

Başaran Şimşeğin üstlendiği film Hashtag ıssız bir yere giden 6 sosyal medya fenomeninin başına gelen olayları anlatıyor. Altı influencer, gizemli bir yönetmenden teklif alır ve onların korku filminde yer almalarını ister. Sosyal medya fenomenleri bu filmde oynamayı kabul edince vakit kaybetmeden çekimlerin gerçekleşeceği yere doğru giderler. Gittikleri yer kimsenin bulunmadığı esrarengiz bir dağ evidir. Bu yerde fenomenleri kötü olaylar beklemektedir. Sosyal medya fenomenleri kendilerini geçmişteki günahlarının bedelini öderken bulur.


Hastag Filmi Ne Zaman Sinemalara Çıkacak?

Altı sosyal medya fenomeninin esrarengiz bir dağ evine gitmesini konu alan Hashtag filmi, 30 Ekim tarihinde sinemalardaki yerini alacak.


Hashtag Filmi Oyuncuları

Merakla beklenen Hashtag filminin oyuncu kadrosunda Emine İrem Diri, Eren Emingil, Elif İlkim Katmerci Ergülcan Akıncıoğlu, Özüm Çakır, Ela Yörüklü, Gülderen Güler ve Burak Çoban bulunuyor.


Hashtag Filmi Röportajlar

Hashtag filminin başrol oyuncularıyla yapılan neşeli röportajda oyuncuların düşünceleri alındı. Oyuncular filmin konusunu ve işleyişini bizlere röportaj esnasında aktardı. İşte o röportajlar;


Ela Yörüklü Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Ela Yörüklü: İlk sinema tecrübem olmasının yanında bir gerilim filmiyle başlamış olmak bende ayrı bir heyecan yarattı. Oynadığım karakter, normal yaşantımdan oldukça farklı bir tarza ve özelliklere sahip; bu da deneyimimi özel kılan bir diğer unsur oldu. Hashtag filmi için baştan sona herkes çok çalıştı ve emek verdi, umarım seyircimiz de severek izler.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

E.Y.: Karakterimin ismi Eylem. Kendisi bir yogi ve youtube üzerinden yoga videoları paylaşıyor. Özgün bir tarzı ve kendine has bir yapısı var. Daha özgür, sakin bir ruhu benimsemiş. Arkadaşlarına göre daha sessiz ve dingin biri ama diğerleri gibi o da sürprizlerle oldu. Tanıyınca siz de anlayacaksınız.

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

E.Y.: Benim için oldukça koşturmacalı geçti aslında. Hashtag için çekimlerimiz başladığında, benim bir yandan dizi çekimlerim de devam ediyordu ve iki set arası mekik dokudum diyebilirim. Epey yoğun bir tempo tutmuştum ama iki işimi de severek yaptığım için bu süreci oldukça zevkli geçirdim. Bir gerilim filmi çektiğimiz için kostümler, makyajlar, tüm atmosfer alışık olduğumuzdan elbette farklıydı ve haliyle daha hazırlık aşamasında bunun tadını çıkarmaya başlıyorduk. Benim oynadığım karakter bir yogi olduğu için yogaya dair pek çok yeni şey öğrendim ve bunları deneyimlerken oldukça keyif aldım. Hep birlikte çok eğlenceli dakikalar geçirdik, yer yer zorlandığımız anlar da oldu ama hepsi yaptığımız işe başka bir renk kattı. Ve şimdi, ortaya çıkan resmi sizlerle paylaşıyor olmaktan dolayı çok mutluyuz.

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

E.Y.: Pandeminin ilk sürecinde dizi çekimlerime kısa süreli bir ara verildi ve o günlerimi tamamen ailemle karantinada geçirdim. Aslında çok farklı şeyler yaptığımı söyleyemem. İşler sırasında okumayı ertelediğim kitaplara, izlemeye fırsat bulamadığım dizi ve filmlere zaman ayırdım. Ailemle bol bol vakit geçirdim. Sonrasında zaten dizi çekimlerim devam etti ve yaza kadar olabildiğince kontrollü, dikkatli bir şekilde çalışmaya devam ettik. Şimdi de yeni sezonda aynı şekilde çekimlerimize devam ediyoruz.

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

E.Y.: Ben sinemaya gitmeyi çok seven biriyim ve kapalı oldukları süreçte eksikliğini de hissettim... Sinemalar açıldıktan sonra henüz bir kez gidebildim; Christopher Nolan’ın Tenet filmini izledim. Uzun bir ara sonrasında gerçekten çok zevk aldım diyebilirim. Şu anda zaten toplu mekanlar için uygulanan birtakım sosyal mesafe, temizlik ve hijyen kuralları mevcut. Biz de bu kurallara uygun davranıp kendi önlemlerimizi de alarak 30 Ekim’de Hashtag filmimizde buluşalım!


Ergülcan Akıncıoğlu Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim? 

Ergülcan Akıncıoğlu: Hashtag filminin senaryosunu ilk okuduğumda çok güzel ve farklı bir iş olduğu için çok ilgimi çekti. Senaryoyu okuduktan hemen sonra menajerime “Bu filmde olmam gerek, bu rolü istiyorum” dedim. Gerilim ve korku türüne yeni bir soluk, yeni bir adım olacak bir film Hashtag.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz? 

E.A.: Biraz saplantılı, farklı ve her istediğine gücü sayesinde ulaşabileceğini düşünen bir tip. Hayatının merkezinde spor var. ”Balaban” iri, büyük, heybetli ve güçlü anlamına geliyor ve bu karakter de filmde tam anlamıyla adını yansıtıyor. 

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız? 

E.A.: Gerilim ve korku filmi deyince çekimlerden önce sette böyle gergin anlar olacakmış gibi düşünüyordum. Ama biz çok eğlenerek ve güzel bir şekilde çektik. Filmde güzel bir aksiyon sahnem vardı. Benim için farklı duygular barındıran bir sahneydi çünkü eski bir boksörüm. Özel kişiler eşliğinde koreografimizi çalıştık ve güzel bir sahne ortaya çıktı. Yeri geldi ağladık yeri geldi güldük. “Hashtag” sürprizlerle dolu!

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz? 

E.A.: Pandemi döneminde mutfağa girip farklı lezzetler denedim bol bol. Çünkü evdesiniz her canınızın istediğini gidip yiyemiyorsunuz. Onun dışında kendime dizi ve film kotası koymuştum. Çok fazla film ve dizi izledim, bol bol kitap okudum, online eğitimlere katılarak kendimi daha fazla geliştirmeye çalıştım ve farklı olarak gitar çalmaya başladım. Olabildiğince verimli bir şekilde geçirdim bu dönemi.

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

E.A.: Pandemi döneminden sonra takip ettiğim bir film çıkmıştı ve gittim. Sinemaları öyle boş görmek üzmüştü beni ama artık tamamen sosyal mesafeli ve kontrollü bir şekilde açıldı. İnsanlar da sinemaya gitmeye başladılar. Zaten tüm sağlık önlemleri sinemalar tarafından alınıyor rahatlıkla sinemaya gidebilirler. O yüzden 30 Ekim’de herkesi Hashtag filmimize bekliyoruz.


Burak Çoban Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi. Bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Burak Çoban: Kendi hayatımda da gerilim tarzında filmleri izlemeyi seven biriyim. Bu tarzda bir filmde yer almayı da hep istemişimdir. O yüzden Hashtag benim için çok keyifli ve gerilime doyduğum bir film oldu diyebilirim.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

B.Ç.: Öner karakteri kısaca tam bir şaka makinesi diyebiliriz. Yaptığı şakalarla ve muzipliklerle tanınmış bir influencer. Ama bu şakacı kişiliğinin altında yatan vicdani bir tarafı da bulunuyor. Bu vicdan filmde onu bakalım nasıl etkileyecek..

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

B.Ç.: Çekimlerimiz bir gerilim filmine göre gayet eğlenceli ve keyifli geçti. Oyuncu ve ekip uyumumuz çok güzeldi. Hemen hemen tüm çekimlerimizi gece tamamladık. Bazı can alıcı sahneler var ki oynarken bizleri bile etkisi altında bıraktı. Genel anlamda benim için farklı ama çok keyifli bir deneyim oldu.

Pandemide neler yaptınız bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

B.Ç.: Pandemi döneminin ilk zamanlarını maalesef herkes gibi bende evimde geçirdim. Bu süreçte kendimi geliştirmek için oyunculuk adına güzel kitaplar okudum, filmler izledim, online eğitimlere katıldım. Kontrollü hayat başladıktan sonra da kurallara dikkat ederek eski alışkanlıklarıma geri dönmeye başladım.

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

B.Ç.: Süreç içerisinde sinemalar kapandığından dolayı maalesef gitme imkanımız olmadı. Fakat şu an için hepimiz pandemiyle yaşamayı öğrendik ve kurallara uyduğumuz sürece pandemi öncesindeki alışkanlıklarımızın tamamını yapabiliyoruz. Sinemalar açıldı, filmler vizyona girmeye de başladı. Artık çok özlediğimiz sinemada film izleme keyfimize devam etmemek için bir neden yok. Çok kısa sürede tüm salonların dolduğu günleri göreceğimizi düşünüyorum. İnşallah Hashtag ile bunu başaracağız.


Özüm Çakır Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Özüm Çakır: Öncelikle senaryo geldiğinde okumaya başlarken bende o kadar merak uyandırdı ki, bir çırpıda bitirdim. Birbirinden farklı ve renkli karakterler olması, dinamik olması, sürükleyici olması ve olay örgüsü beni çok etkilemişti. Gerek oyuncu arkadaslarım gerek yönetmenim ve yapımcım beni iyi ki bu projede yer almışım dedirtti. Filmin her aşamasından keyif aldım. Umarım bu sıcaklık seyircimize de geçer.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

Ö.Ç.: Damla karakteri, biraz memnuniyetsiz, kendini beğenmiş ve bulunduğu yerle yetinmeyip hep en iyisi olmak isteyen kendini de öyle gören ve bunun için de ne gerekirse yapabilen, hiçbir koşulda pes etmeyen bir karakter. Vicdan mı? Ne vicdanı...

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Ö.Ç.: Çekimlerde hem güldük, hem eğlendik, yeri geldi ağladık..  Ama her anından da keyif aldık. 

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

Ö.Ç.: Pandemide herkes gibi evdeydim ben de. Bu süreçte bol bol kitap okuyup film izledim, spor yaptım, köpeklerimle vakit geçirdim. Onun dışında bu süreçte bütün önlemler dahilinde çekilen bir sinema filminde oynama şansım oldu. 

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

Ö.Ç.: Bu süreçte hiç sinemaya gitmedim. Ancak çoğu sektör gerekli önemleri alıp normalleşme sürecinde çalışmaya devam ederken sinema sektörü de bütün tedbirleri alıp gerekli koşullarla açılabilir.


Eren Emingil Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Eren Emingil: Bana kalırsa Hashtag ülkemizde çekilen aynı türdeki filmlerden özgün senaryosu ve çeşitliliği ile ayrı bir yerde duruyor. Film en iyi yaptığı şeyi yaparak sizi sürekli heyecanlı bir noktada tutmayı başarıyor. Gerilim konusunda kolaya kaçmadığı ve kaliteli bir yapım olduğu için yer aldığıma sevindiğim bir proje. Ayrıca salondan çıktıktan sonra sosyal medyaya bakışınızın değişeceğine eminim.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

E.E.: Yaman kendini fazlaca beğenen, öncelikleri para ve kızlar arasında gidip gelen biri. Egoist yapısı sebebiyle zaten kendini insanlardan üstün gördüğünden kamerayı eline aldığı zamanlarda da onları küçük duruma düşürecek videolar çekmeye bayılıyor. Gerçek hayatta arkadaşım olsaydı muhtemelen ona biraz olgunlaşmasını öğütlerdim. Tabii Yaman bunu dinler miydi ? Hiç sanmam :) 

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

E.E.: Doğru parçaların bir araya geldiğini, dolayısıyla uyumlu bir ekiple çalıştığımızı düşünüyorum. Gerilim filmi olması nedeniyle, sahneler genelde karanlık bir tonda geçse de bizler yönetmenimiz Başaran Şimşek’in güler yüzlü, pozitif enerjisi ile sahneleri eğlenerek çektik. Eminim bu enerji perdeye de yansıyacaktır. 

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

E.E.: Pandemi konusunda en kilit nokta bu sürecin ne kadar süreceğini bilmiyor oluşumuzdu bence. En başta bu durumu biraz durulmak, sakinleşip kendimi dinlemek, izlemem gereken filmler listesini eritmek, alıp okumaya fırsat bulamadığım kitapları bitirmek için bir şans olarak değerlendirirken zamanla kendimi “Acaba kendimi mi kandırıyorum, sadece zaman geçirmek için mi bunları yapıyorum?” diye sorgularken buldum. Neyse ki ilerleyen süreçte kara bulutlar biraz olsun dağıldı ve şu anda herkes gibi yeni normale alışmaya çalışıyorum. 

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

E.E.: Ben henüz sinemaya gidemedim açıkçası. Bunda beklediğim filmlerin ertelenmiş olmasının büyük payı var. Fakat genel olarak şahit olduğum sinemaların tehlikeli olduğu kanısı ne kadar doğru bilemiyorum. Bir koltuk dolu bir koltuk boş uygulaması biletli tüm gösterilerde uygulanıyor. Havalandırma olarak da birçok yerden daha güvenli olan sinemalar hem sektörün ayakta kalıp üretmeye devam etmesi hem de bizlerin iki saatliğine de olsa bu ortamı unutması için ilaç gibi gelebilir. Ve unutmayın ilacın ilk dozu için 30 Ekim’de tüm sinemaseverleri bekliyoruz.


Gülderen Güler Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

Gülderen Güler: İçinde olmayı her zaman istediğim bir türdü. Psikolojik gerilimde yer almanın her oyuncuyu geliştirdiğine inanıyorum. Bu yüzden çok mutluyum.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

G.G.: Ben fenomenlerimizin oynadığı filmin yönetmenini asiste ediyorum. Ama biliyorsunuz ki her an her şey olabilir. :)

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

G.G.: Çekimler çok eğlenceli geçti. Zaten çok genç bi kadromuz vardı. Yönetmenimiz, yapımcımız ve tüm ekiple harika vakit geçirdik. Çalışırken hem çok eğlendik, hem de birçok şey öğrendik.

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

G.G.: Pandemide herkes gibi evdeydim. Ben zaten evde olmayı seven bir insanım. O yüzden yapacak birçok aktivite buldum. Kendime çok şey kattığımı düşünüyorum. Aynı zamanda dinlendim de. Pandemi süreci bana iyi geldi diyebilirim.

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzledinizse neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

G.G.: Bu süreçte hiç sinemaya gitmedim. Zaten bi süre kapalıydı sonrasında da vaktim olmadı. Ama ilk fırsatta Hashtag için gideceğim.


İrem Diri Röportaj

Hashtag bir gerilim filmi, bu filmde yer almakla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?

İrem Diri: Bir sinemasever olarak her türü izlemeye çalışıyorum, eski yeni fark etmeksizin. Ama gelin görün ki izlerken en zorlandığım tür her zaman gerilim ve korku olmuştur. İlk işimin türü de gerilim ve korku olunca “Herhalde hayatın bir cilvesi” diye içimden geçirdim. Açıkçası başlarda endişelerim vardı. Çünkü ne olacağını bilmiyordum. İlkler unutulmaz derler ama gerçekten çok şanslıydım. Her şey yolunda gitmeyebiliyor her zaman. Hastalanabiliyoruz, ufak tefek aksilikler olabiliyor. Ekibimiz o kadar iyiydi ki, birbirimize karşı destek ve samimiyet anlamında oldukça bonkör bir ortama sahiptik. İyisiyle kötüsüyle hiç bu kadar keyif alacağımı tahmin edemedim sete koşa koşa gidiyordum.

Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

İ.D.: Gülben o kadar keyifli, eğlenceli bir karakter ki, yaptıklarını görünce bazen üzülüyor bazense gülüyordum. Özellikle şarkısı… Şimdiden duyanların dillerine takıldı bile. Çok hassas bir kız Gülben, en önemli eksiği olayları ve durumları ölçüp tartmadan hareket etmesi. Rüzgar nereye eserse oraya giden biri. Kendisini oynamak çok eğlenceliydi. Gerçekte onun gibi biriyle karşılaşmak biraz zor, bu projenin güzelliği de buradan geliyor.

Çekimler sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

İ.D.: Bu soru bütün set sürecini gözümün önünden geçirmeme yetti. Bir sahnede gülüp eğlenirken diğer sahnede harap olabiliyorsunuz. Profesyonel bir oyuncunun o duygu durumları iyi bir şekilde yönetebilmesi gerekiyor. Aksi halde psikolojik olarak zorlayabilir. Bazı sahneler bizi tahminimizden fazla zorladı tabii ki. Üstesinden kolaylıkla gelebildiysek kesinlikle Başaran hocanın sayesindedir. Onunla çalışmak çok rahattı, çok da keyifliydi. Muhakkak her sahne öncesi bir konuşmamız, bir hazırlık sürecimiz oldu. Bunun yanı sıra ekibimizin hakkı çok büyük. İyi bir şey çıkması için verilen emek gerçekten paha biçilemez. O kadar fazla insan tanıyorsunuz ki ve herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Bir kişide bile ciddiyetsizlik görmedim. Bu işte en önem verdiğim şey disiplin, ilişkiler ve değerlerdir. Umarım aynı ekiple yeniden bir araya gelebilirim.

Pandemide neler yaptınız, bu süreci nasıl değerlendirdiniz?

İ.D.: Ailemi çok fazla göremediğim için onların yanına Gaziantep’e gittim. Sürecin en zirve yaptığı zamanlarda oradaydım. Hem şehrimde olmak, hem de sevdiklerimle olmak beni o kötü psikolojiye sokmak yerine daha iyi bir halde kalmamı sağladı. Ben tam bir eğitim sevdalısıyım aynı zamanda öğretmenim de zaten. O kadar kurs eğitim koşturuyorum ki arkadaşlarım bana “kurskolik” lakabını taktılar. Yani süreç eğitimlerle geçti. Uzun süredir yapmadığım bir şeyi yaptım, yazmaya başladım yeniden. Bol bol okumaya ve izlemeye vakit ayırdım. Hep kendimi geliştirmeye yönelik şeyler anlayacağınız. Ama sadece kendime değil, yapabildiğim kadar çevreme de yardım etmeye çalıştım.

Bu süreçte hiç sinemada film izlediniz mi? İzlediyseniz neler hissettiniz? Seyirciye sinemada film izlemeleri konusunda neler söylersiniz?

İ.D.: Pandemiden önce müsait olabildiğim zamanlarda gitmeye çalışıyordum. Bu süreçte sinema yerine daha çok tiyatroya gittim. İnsanlar mesafeli şekilde oturdukları için açıkçası rahatlıkla izledim. Bu süreç korkutucu hepimiz için. Ama sanattan uzak kalmakta işin içinde olalım ya da olmayalım biraz zor benim için. Hem kişisel hem de genel önlemler alındıktan sonra bir sıkıntı olmadı bende. O yüzden dikkat edildiği sürece gidileceğini düşünüyorum. Bu farklı tarzdaki korku filmimize de herkesi bekliyoruz

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum