Ezidilik ve Yezidilik Nedir? Neye Taparlar? Kimler Ezididir?

Yanı başımızda yaşayan ve birçoğu Türkiye’de bulunan Ezidiler kimdir? İçeriğimizde Ezidilik inancı hakkında bilgiler ve ibadetleri yer alıyor...
Ezidilik ve Yezidilik Nedir? Neye Taparlar? Kimler Ezididir?

Ezidilik ve Yezidilik Hakkında Bilgiler

Ezidilik inancı köklü bir inanış olup bu dine tabii olanlar son yıllarda büyük eziyetler maruz kalmışlardır. Bu içeriğimizde ezidilik inancını, yezidilik kavramını, ibadetlerini ve daha birçok bilgiyi sizlere sunacağız. İşte ezidilik dini hakkında bilinmesi gerekenler...

Ezidilik Nedir? Ezidilik Dini Nedir?

Ezidilik veYezidilik Nedir?

Ezidilik, Ortadoğu kökenli bir dinin adıdır. Ezidilik ya da Yezidilik olarak adlandırılır. Ezidilik önceki ilahi dinlerde anlatılan, düşmüş meleğin (Melekê Tavis) yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunu gösterir ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarılı bir şekilde verip, tüm insanlığın ve dünyanın işlerinin başına geçtiği şeklinde düşünülür.

Ezidilikte düşmüş meleğin sahip olduğu özellikler, diğer dinlerden faklılık göstermektedir. Ezidilikte Tanrı sadece dünyanın yaratıcısıdır, ancak sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin gerçekleşmesi için düşmüş melek bir nevi bu rolü almıştır. Düşmüş melek olarak bilinen Tavus, Kürtçede Melekê Tavis olarak adlandırılır. Bu bir tavus kuşudur. Bu inanışa göre, Tanrı özünde iyilikle dolduğundan ibadet ederek onun sevgisini kazanmak gerekmez. Aksi halde ibadet ona değil, insanın içindeki kötülüklerle dolu olana, Tavus’a yapılmasıyla birlikte kötülüğün en büyük kaynağı korunmuş olur. Böylece iyilik ve kötülüğün temel kaynağı Tavus’tur. Ahiret inancı gibi inançlar yoktur. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre dünya cennete ve cehenneme dönüşebilir. Melek Tavus bütün bu yaşananların en büyük denetleyicisi ve Tanrı'nın dünyadaki en büyük gölgesi olarak bilinir ve buna inanılır.

Ezidiler Kimdir?

Ezidilik veYezidilik Nedir?

Kürt kökenlidirler. Allah’a Xweda (Huda) diyorlar. Cebrail Emin yani Tavusi Melek, Allah tarafından gönderilmiş bir melek. Ezidilere her yıl 12 Aralık’ta başlayan üç günlük Ezidi Orucu farzdır. Günün bereketini sağlamak için güneş doğarken sabah duası yaparlar. “ Ya kudret sahibi Tanrım. Bütün dünyadaki halkları kötülüklerden ve belalardan koru ve bizi de İhmal etme." Kazasız, belasız sabaha varması için akşam dua ederler.

Ezidiler Neye İnanıyor? Yezidilik İnancının Temelleri

Bu kısımda ezidilik veya diğer adıyla yezidilik dinine bağlı insanların neye taptığını vediğer dini ritüelleri göreceğiz...

1. Ateş ve Melek- i Tavus’a tapıyorlar.
2. Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan tanrı onu asla yıkmaz.
3. Doğanın korumasına önem verir ve doğaya saygı gösterirler.
4. Günde üç defa güneşe dönerek ibadetlerini gerçekleştirirler
5. Çarşamba günü dinlenme günü olarak kabul ederler çünkü, Melek Tavus’un yaratıldığı günün bugün olduğuna inanırlar. Aynı zamanda ilk insanın yaratıldığı Şahid bin Car’ın meydana geldiği gün de bugündür.
6. Kötülük ve karanlığın simgesi olan şeytana asla tapmıyorlar.
7. Domuz, ceylan eti, bal kabağı ve marul yemiyorlar.
8. Kötülük saçan şeytan’ı asla ağızlarına almıyorlar. (Kitan, Şar, Şat, mel'un, na'l)
9. Anne ve babanın ezidi olması kaydıyla Ezidi doğuluyor, sonradan olunmuyor. Bu şartın olması gitgide dünya üzerindeki Ezidilerin azalmasına neden olmaktadır. Türkiye’de sadece Mardin, Batman, Urfa sınırları içerisinde yaşamlarını sürdüren Ezidilerin sayısı parmakla sayılacak kadar azdır.

Ezidiler Nerede Yaşarlar?

Şeyh Adi tarafından yayılan bu dine inananların çoğu Kürt olup, ağırlıklı olarak Irak’ın Musul kentinde yaşamaktadır. İŞİD’in bu topraklara yaptığı saldırılarda, çoğunlukla Ezidiler hedef alınarak, katliamlar gerçekleştirildi. Suriye, Türkiye, İran, Gürcistan ve Ermenistan’da topluluklar halinde bulunan Ezdilerin sayısı bugün 1.000.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Aynı zamanda başta Almanya olmak üzere İsveç gibi birçok Avrupa ülkesinde göçmen Ezidi yaşamaktadır.

1970’li yıllara kadar özellikle Urfa Viranşehir’de yoğun olarak yaşayan ve sayıları 80.000’i bulan Türkiye Ezidiler, 1980 yılından itibaren yurt dışına göç etmeye başlamışlardır. 1985 yılında 23.000’e inen sayılar günümüzde yaklaşık 200 kişi ile sınırlı kalmıştır.

Ezidiler'in Kutsal Kitabı Var Mı?

Ezidilerin iki kutsal kitabı olduğu ortaya atılmıştır. Bu kitaplar şu şekildedir;

1, Meshaf Reş ( Kürdçe: Mishefa Reş, Kara Kitap)

15. yy'da yazıldığı söylenilen bu kitap, Ezidilerin mitolojisini anlatan bir eserdir. Ayrıca kitabın sonunda Yezidiler’in yapmamaları gereken şeyleri bildirir. Bu kitap Ezidiler tarafından kutsal olarak sayılır.

2. Kitab el Celve ( Kürdçe: Kitêbê Cilwe, Tanrısal İzahatlar)

Daha geniş bir zaman diliminde yazılan bu kitap, Ezidiler’i bilgilendiren bir kitaptır. Bu kitabı sadece Yezidilerin okuyabileceği ve asla yabancı kimselerin eline geçmemesi gerektiği söylenir. Beş bölümden oluşan bu kitabı, kısaca şu şekilde özetleyebiliriz;

Birinci Bölüm: Melek’e Tavus’un ezeli oluşu ve sıfatları yer alır. Diğer dinlerin ise hükümsüz olduğunu ve bu kitapların geçerliliklerini yitirmiş olduğunu söyler.

İkinci Bölüm: Ödül ve Ceza sonucu, yaradılıştan bahsedilir.

Üçüncü Bölüm: Her şeyin Melek Tavus’un kontrolünde olduğunu anlatır.

Dördüncü Bölüm: Mevsimler, yasalar ile ilgili bilgiler verir ve kesinlikle yabancı inanışlara inanmamak şeklinde uyarıda bulunulur.

Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen sembollere saygılı olmayı buyurur.

Bütün çağdaş dilbilimciler bu kitapların aslında Ezidilerin kutsal kitapları olmadığını kabul ederler. Asırlar önce yazılmış bu eserlerin eski çağlara dayanmadığı kanıtlanmıştır. Bu kitaplar Ezidilerin büyük ihtimalle sözlü bir edebiyat geleneğine dayanır. Sözlü olan, geleneklere dayanan bu dini kalıcı bir hale getirmek için bu kitaplar çoğaltılıp günümüze kadar getirilmiştir.

Ezidiliğin Alevilikle İlişkisi Nedir?

Ezidilik veYezidilik Nedir?

Ezidiler hakkında önemli bir iddia ortaya atan Sosyolog Martin Van Bruinnessen, “Aslını İnkâr eden Haramzadeler başlıklı makalesinde şöyle der;

"Batı Kürdistan’da bazı yerlerde aynen Kızılbaşlar’a benzeyen insanlara Yezidi deniyor ve bunlar Kızılbaşlıkla hiçbir ilgileri olmadığını iddia ediyorlar; diğer yerlerde, Kahta’da Böilam Nehri’nde ve yine Diyarbakır yakınlarında bana söylenenlere göre, Ezidi ve Kızılbaş aynı şeyi tanımlamak için kullanılan, biri Arapça, diğeri Türkçe iki ayrı kelime. Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum; ancak, tahkik edebildiğim kadarıyla her iki grubun da itikat ve toplumsal durumları tamamen benzer.

(Erzincan’ın doğusunda) Tercan’da bir köyde söyleştiğim yaşlı bir Alevi Zaza, Ezidiler’le herhangi bir ilişkiyi reddetmekle birlikte, Melek Ta’us’un adını ve beni o zaman etkileyen Ezidi menşeli efsaneleri bilir görünüyordu."

Luschan’ın Yezidilerin “tamamen Kızılbaşlar gibi” olduğuna dair gözlemi, onların üzerindeki kafatasları incelemelerine dayanır. Anadolu’nun tüm sekter Şii gruplarının –Likya’nın Tahtacı ve Bektaşları’nın, İç Anadolu’nun Kızılbaşları’nın (ve onları çok andıran Ezidiler’in) olduğu kadar, Ansariye’nin (örneğin Nusayri’nin)– kafataslarına ait indekslerin birbirlerine çok benzer olduklarını bulmuş ve komşuları olan Arap ve Kürt gruplarla aralarındaki farkı göstermek için karşılaştırmıştır. Kafataslarını incelediği tüm mezhepler kısakafalıdır (brachycephalic) ve tüm Sünni komşuları da uzunkafalı (dolichocephalic). Von Luschan, sözlerini ilk anılanların “dinlerini korumuş ve bu yüzden yabancılarla dış evlilikten sakınmış, böylece eski karakteristik özelliklerini korumuş olan eski homojen bir nüfusun arda kalanlarını” temsil ettiğini söyleyerek bitirir. (von Luschan 1911: 232).: 232).

Ezidilere Yapılan Zulümler

Ezidilik veYezidilik Nedir?

Dünya üzerinde insanlar iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılır. Din, ırk, cinsiyet gibi ayrımı gözeten özelliklere takılmadan iyiliği, doğruluğu arayalım. Şengal'de bulunan Ezidi'ler Müslüman olmayabilirler, bizimle aynı şeylere inanmayabilirler ancak bu onlara yapılan tecavüzleri, zulümleri meşru kılmaz. Zulüm insan olan varlığın en aşağılık kademesidir. Allah bizleri zulümden, zulüme boyun eğmekten korusun.

Son olarak; Ortadoğu'daki dini inaçlardan birisi olan Ezidilik dininin gelenekçi ve dışarıdan kimseyi içine kabul etmemesinden dolayı her geçen gün nüfusu azalmaktadır. Özellikle Ortadoğu'daki savaş sebebiyle, dünya üzerinde yoğun olarak yaşadıkları Irak'ın Musul kentinde İŞİD'in katliamlarına maruz kalan Ezidilerin hayatta kalanları ise başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum