Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri – En Güzel ve Anlamlı 15 Şiir

Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Cahit Sıtkı Tarancı şiirleriyle insanları kendine hayran bırakmıştır. İşte Cahit Sıtkı Tarancı şiirleri
Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri – En Güzel ve Anlamlı 15 Şiir

En Güzel ve Kısa Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Cahit Sıtkı Tarancı 1910 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Tarancı ölümüne kadar birçok eser yazmıştır. Özellikle Otuz beş yaş şiiri büyük beğeni gören şair kısa aşk şiirleriyle de meşhurdur. Bu içeriğimizde Cahit Sıtkı Tarancı’nın en güzel ve kısa aşk şiirlerini derledik.

Cahit Sıtkı Tarancı Sözleri;

1. Ömrümde Sükut

Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl

İpekli mallarını kimseye göstermeden

Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl

Ömrüm öyle esrarlı geçecek ses vermeden

Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika

Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek

Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka

Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleriv


2. Otuzbeş Yaş Şiiri

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allahım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam ben değilim.

Nerde o günler, o şevk, o heyecan?

Bu güler yüzlü adam ben değilim;

Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;

Hatırası bile yabancı gelir.

Hayata beraber başladığımız,

Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!

Geç farkettim taşın sert olduğunu.

Su insanı boğar, ateş yakarmış!

Her doğan günün bir dert olduğunu,

İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!

Her yıl biraz daha benimsediğim.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?

Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


3. Desem Ki

Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır

Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor

Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini

Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim

Senden kopardım çiçeklerin en solmazını

Toprakların en bereketlisini sende sürdüm

Sende tattım yemişlerin cümlesini

Desem ki sen benim için,

Hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin;

Nimettensin, nimettensin.

Desem ki...

İnan bana sevgilim inan

Evimde şenliksin, bahçemde bahar;

Ve soframda en eski şarap.

Ben sende yaşıyorum,

Sen bende hüküm sürmektesin.

Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,

Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.

Günlerden sonra bir gün,

Şayet sesimi fark edemezsen

Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,

Bil ki ölmüşüm.

Fakat yine üzülme müsterih ol

Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini

Ve neden sonra

Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede

Hatırla ki mahşer günüdür

Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


4. Memleket İsterim

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


5. Aşk Adamı

Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,

Bineceğim son gemi değil midir

Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.

Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,

Derdim ki: 'Elbet bir ağlayanım olur benim de;

Ramazan geceleri Yasin okuyanım,

Baharda kabrime menekşe getirenim de.'

Fakat bütün bunlar da olur,

Yine tasa etmem,

Yine kırılmam kimseye.

Ben aşk adamıyım,

Sevmeye geldim insanları,

Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;

Hesapsız, karşılıksız,

Ayrılık gayrilik gözetmeden.

Gün gelip gidersem şayet,

Öyle severekten gideceğim ki,

Karanlık kıyılardan bile olsa,

Candan selamlarım,

Civarımdan geçecek gemileri;

Güneşli gemileri;

Şarkılı gemileri;

İçlerinde kendim varmışım gibi!

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


6. Anne Ne Yaptın?

Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?

Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?

Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?

Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?

Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.

Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?

Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?

El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat

Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim

Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı

Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?

Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


7. Gün Eksilmesin Penceremden

Ne doğan güne hükmüm geçer,

Ne halden anlayan bulunur;

Ah aklımdan ölümüm geçer;

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Ve gönül Tanrısına der ki:

- Pervam yok verdiğin elemden;

Her mihnet kabulüm, yeter ki

Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


8. Karasevda

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;

Ateşlerde yandığının resmidir.

Aşık dediğin, Mecnun misali kör;

Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;

Bir meşaledir pervaneyim ona.

Altında bir ömür döne dolana

Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,

Yemekten içmekten kesilen için,

Sensiz uykuyu haram bilen için,

Ayrılık ölümün diğer ismidir.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


9. Bir De Bakmışım Ki Ölmüşüm

Bir de bakmışım ki ölmüşüm

Dünya sönmüş başucumda

Bir türlü gözümden gitmez

Ne gurbetlere düşmüşüm

İsterdim ki avuçlarımda...

Kimse halim sual etmez

Sorma nelerden olmuşum

Nelere etmişim veda

Böceklere gücüm yetmez

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


10. Bir Umut

Yorgunsun,uzaklardan gelmişsin;

Yitirmişsin neyin varsa birer birer.

Bir sağlık,bir sevinç,bir umut...

Onlar da neredeyse gitti gider.

Dost bildiğin insanların yüzleri

Aynalar gibi kapkara.

Suyu mu çekilmiş bulutların?

Dönmüşsün kuruyan ırmaklara.

Taşlara düşen saat gibi,

Ne artı, ne eksi.

Bir sağlık, bir sevinç, bir umut

Hikaye hepsi.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


11. Gençlik Böyledir İşte

İçimi titreten bir sestir her gün.

Saat her çalışında tekrar eder:

'Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın?

Elin boş mu gireceksin geceye?

Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün.

Gençlik böyledir işte, gelir gider;

Ve kırılır sonra kolun kanadın;

Koşarsın pencereden pencereye.'

Ah o kadrini bilmediğim günler,

Koklamadan attığım gül demeti,

Suyunu sebil ettiğim o çeşme,

Eserken yelken açmadığım rüzgâr

Gel gör ki, sular batıya meyleder,

Ağaçta bülbülün sesi değişti,

Gölgeler yerleşiyor pencereme;

Çağınız başlıyor ey hâtıralar.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


12. Gerçek

Can yoldaşın olmazsa olmasın

Yalnızım diye hayıflanmayasın

Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi

Bir anne şefkatine müsavi

Üç adım ötede deniz

Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz

Bir derdin varsa açılabilirsin ağaçlara

Ağaç yaprak verir sır vermez rüzgara

Ve kış yaz

Dalda kuş eksik olmaz

Dağ başında duman

Yanlızlık nedir göreceksin öldüğün zaman

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


13. Korktuğum Şey

Gün çekildi pencerelerden;

Aynalar baştan başa tenha.

Ses gelmez oldu bahçelerden;

Gök kubbesi döndü siyaha.

Sular kesildi çeşmelerden;

Nerden dolacak bu taş nerden,

Nergislerin açtığı yerden

Ey kuş uçurtmıyan ejderha?

Ne yardan geçilir, ne serden;

Korkuyoruum bu gecelerden.

Bel bağladığım tepelerden

Gün doğmıyabilir bir daha.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


14. Ölümden Sonrası

Öldük, ölümden bir şeyler umarak.

Bir büyük boşlukta bozuldu büyü

Nasıl hatırlamasın o türküyü,

Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,

Alıştığımız bir şeydi yaşamak.

Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;

Yok bizi arayan, soran kimsemiz.

Öylesine karanlık ki gecemiz,

Ha olmuş ha olmamış penceremiz;

Akarsuda aks'imizden eser yok.

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri


15. Yalnızlık.....

Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,

Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.

Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan

Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.

Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,

Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı.

Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü

Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı.

Bir ayna parçasından başka beni kim anlar,

Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?

Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar;

Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde?

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
27 Yorum