Sıra Dışı Denizatları

Belirtmek gerekir ki deniz atının birçok türü vardır (35 civarında) ve zoologlar deniz atlarını sınıflandırırken son derece zorlanmaktadır. Bunun nedeni bilimsel adı Hippocampus, Hippos: at kampe (kurt ya da tırtıl) olan deniz atının at kafasına benzeyen başı, küçük ağzı, hortum biçimli burnu, bağımsız hareket eden gözleri, kavrayıcı kuyruğu, kemik plakalı vücudu ve erkeklerinin embriyoları kuluçka keselerinde taşıması ile gerçekten ilginç bir canlı olmasıdır.

Deniz atının ilginç özelliklerinden biri de dik olarak yüzmesidir. Bunu sırt yüzgeçleri sayesinde gerçeleştirirler. Deniz atlarının boyları türe göre 2-35 cm arasında değişir. Çok iyi yüzemezler ve bu hareketsizlik yüzünden av olmamaları için bukalemundan bile daha güçlü olduğu düşünülen renk değiştirme özellikleri vardır. Üstelik bazı türleri deri iplikçikleri oluşturarak yosunlardan ya da mercanlardan çok zor ayırt edilmeyi beceriyor. Deniz atları küçük karidesler ya da diğer kabuklularla beslenir.

Deniz Atları Akvaryumda Beslenir mi?

Uygun ortam koşullarının sağlanması çok zor olduğu için deniz atlarının akvaryumda bakımı hayli zordur. Çok narin olan bu canlılar bakteri, mantar ve parazitlerin neden olduğu hastalıklara kolayca yakalanabilirler ve bu yüzden kısa sürede ölebilirler.

Deniz Atları Neden Tek Eşlidir?

Avustralya'da Sidney Körfezi'nde gözlem yapan Amanda Vincent şunları demiştir:

"İki deniz atının çok yakınına yaklaşmış ve onları izliyordum. Hamile olan erkek deniz atı, bilinmeyen bir hayvan, belki bir yumuşakça tarafından saldırıya uğramış durumdaydı. Saldırgan, kuluçka kesesini parçalamış ve içindeki embriyoları yağma etmişti.Yaralı deniz atının eşinin başka bir eş arayacağını düşünüyordum ancak dişi deniz atı şaşırtıcı bir biçimde eşine sadık kaldı. Erkek iyileştikten sonra yeniden çiftleştiler ve erkek tekrar hamile kaldı."

Yavaş hareket eden canlılar oldukları için yeni bir eş bulmak onlar için zaman ve enerji kaybı olacağı için deniz atları tek eşliliği tercih ediyor diye düşünülmektedir.

Hamile Erkekler

Deniz atlarının belki de en ilginç özelliği embriyoların gelişimlerinin erkeğin vücudunda tamamlanmasıdır. Erkekler, dişiden aldığı yumurtayı sakladığı bir kuluçka kesesine sahip ve bu kesenin iç dokusundaki kılcal damarlarla memelilerde olduğu gibi yumurtalara oksijen sağlıyor. Kesenin içindeki plasenta benzeri sıvı ise yumurtalarla temas ediyor ve besin sağlıyor. Döllenmeden sonra kesenin ağzı kapanıyor ve kesenin iç ortamı deniz suyununkine benzeyerek yavrunun dış ortama uyumunda kolaylık sağlıyor. Gelişimini tamamlamış yavrular, tıpkı memelilerdeki doğum gibi pompalama hareketi ile keseden çıkarılıyor.

Yumurtalar ovipozitör adlı organ ile erkeğin kuluçka kesesine bırakılıyor, erkek yumurtaları ürettiği sperm ile kendi kesesinin içindeyken döllüyor. Erkeğin hamilelik süresi olan 10-42 gün boyunca dişi eşini ziyaret ediyor. Doğum gerçekleştikten sonra deniz atı dişiye kuluçka kesesinin boş olduğunu gösteriyor ve yeniden çiftleşiyorlar. Bu olay çiftleşme mevsimi boyunca devam ediyor. Yalnız erkek deniz atının boyu dişiden küçük olursa erkeğin kuluçka kesesine aktarılamayan yumurtalar suya dökülüyor.

Kuluçka kesesi bulunmayan bazı türlerde yumurtalar erkeğin karnına yapıştırılıyor ve gelişimleri burada sürüyor. En küçük boylu türlerin yavrusu 10'dan azken şu ana kadar bilinen en yüksek yavru sayısı 1572'dir.