Seçim Ekonomisi ve Ekonomiye Etkileri
Genel seçim dönemlerinde talep şokları ekonomide canlanmayı başlatır. İstihdam yükselir, işsizlik azalır, ücretler yükselir. Bu canlanma döneminde hükümetler seçmenlerden memnuniyetlerini oylarıyla göstermelerini bekler. Seçmenin sadece o günkü iyileşmeyi düşünmesi ve geçmişi unutması ile kısa dönemde meydana gelen ekonomik iyileşme, oyları attırmakta kullanılabilmektedir. Aynı zamanda seçmen günü kurtarıp geleceği düşünmemektedir. Halk çoğu defa politikanın maliyetini dikkate almaz. Ekonomik iyileşmeler halkın desteğini arttırıyorsa seçmenler politikaların yararlarının maliyetinden fazla olduğunu düşünüyor veya bu maliyeti başkalarının ödediğini zannediyor demektir. Oysa ekonomik iyileşmeyi sağlayan politikaların toplumsal maliyeti sağladığı yarardan fazla olabilmektedir.
Seçim Ekonomisinin Olumsuz Etkileri
Gelişmekte olan ülkelerin ortak bir özelliği, siyasi istikrarsızlık ile sık sık tekrarlanan genel ve yerel seçimlerin bu ülkeleri kısır döngüye sokmalarıdır. Seçim dönemlerinde uygulanan seçim ekonomisi; vergiler, kamu harcamaları ve borçlanma gibi yöntemlerle finanse ediliyor. Dolayısıyla seçim sonrasında ülke ekonomisine yük binmiş oluyor. Yani aslında demokrasi adına yapılan seçimlerin bu maliyeti ekonomiye zarar veriyor.
Seçim öncesinde oy kazandıracak şekilde uygulanan ekonomi politikaları,
- Kısa dönemde işsizliğin azalması,
- Faiz oranlarının düşmesi gibi ekonomik sonuçlara ve bu sayede ekonominin canlanmasına neden olabilir ancak uzun dönemde ekonomide dalgalanmalara yol açarak olumsuz sonuçlar yaratmaktadır.
Önemli bir sonuç, seçim öncesinde artırılan kamu harcamalarının bütçe açıklarına neden olmasıdır. Politikacılar sahip oldukları seçmen desteğini arttırmak istedikleri için, devlet harcamalarının büyük oranlarda artmasına neden olurlar. Bu, işsizliği azaltırken enflasyonu arttırıcı etkiler yaratır. Seçim sonrasında artan bütçe açıklarının finansmanı sorunuyla karşılaşılmaktadır. Bunun için ya vergi oranları artırılır ve kamu sektöründe seçim öncesinde yapılamayan fiyat artışları gerçekleştirilir ya da bazı kamu harcamalarında kısıntıya gidilir.
Seçim ekonomisinde genellikle seçim öncesinde genişletici ekonomi politikaları uygulanır. Yani genişletici maliye ve para politikaları bu amaçla uygulanabilir. Özellikle kamu harcamaları ve vergi politikaları oy kazandıracak şekilde manipüle edilebilir.
Seçim Sonrası
Seçimi kazanan partiler enflasyon ile mücadele ve bütçe açıklarının kapatılması için seçimin kazanılmasının hemen ardından vergi oranlarını arttırmak, devlet tarafından üretilen mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapmak vb. şekillerde ekonomiye müdahalede bulunurlar.
Seçim sonrası dönemde, ortaya çıkmış olan enflasyonist açığı ortadan kaldırmak için yatırımlar kısılırken seçim nedeniyle ertelenmiş olan zamlar yapılmaya başlanır ve ekonomide duraklama, daralma dönemi başlamaktadır. Bu duraklama ve daralma dönemi gelecek seçime kadar devam eder.
Türkiye'nin uzun vadede kalıcı faydalar sağlaması için siyasal partilerin geçici ve fazla maliyet gerektiren, kamu bütçesini zor duruma sokacak seçim ekonomisi uygulamalarına son vermesi gerekmektedir. Seçim ekonomisi için yapılan harcamalar sosyal bir proje gerçekleştirmek gibi çok daha farklı bir yatırıma dönüştürülürse buradan aynı zamanda devamlı bir kazanç da elde edilebilir. Binadan binaya bayrak asmak yerine daha bilinçli seçim yatırımları yapılabilir.