Kafkasya'nın Tarihi, Etnik Yapısı ve Sosyokültürel Gelişimi

Binlerce yıllık tarihinde ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin mücadelelerine sahne olan Kafkasya'nın etnik yapısı da oldukça farklılık gösteriyor.
Kafkasya'nın Tarihi, Etnik Yapısı ve Sosyokültürel Gelişimi

Kafkasya'nın köklü tarihini sizler için derledik. Aşağıdaki kısımda Kafkasya'nın tarihi, coğrafi özellikleri ve jeopolitik konumu hakkında detayları bulabilirsiniz.

Kafkasya'nın Coğrafi Konumu ve İlk Tarihçesi

Kafkasya'nın Tarihi

Kafkasya, Doğu Avrupa ile Batı Asya arasında bir köprü konumunda olan tarihi bir bölgedir. Kafkasya'nın doğusunda Hazar Denizi, güneyinde Karadeniz ve batısında ise Karadeniz'in doğu kıyısı yer alır. Coğrafi konumu itibariyle, Kafkasya'nın stratejik önemi çok yüksektir ve tarih boyunca birçok medeniyetin bu bölgeye ilgi duymasına sebep olmuştur.

Kafkasya'nın tarihi, MÖ 3000'li yıllara kadar dayanır. Bu dönemde Kafkasya'da yaşayan halklar, aralarında sık sık çatışmalar yaşasalar da, bölgenin zengin kaynaklarından faydalanmayı başarmışlardır. MÖ 6. yüzyılda bölge, Pers İmparatorluğu'nun hakimiyetine girdi ve Persler burada birçok şehir kurarak bölgeyi kültürel ve ekonomik açıdan geliştirdiler.

Ancak Pers İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte Kafkasya, çeşitli halkların istilasına uğradı. İskitler, MÖ 4. yüzyılda bölgeye gelerek hüküm sürdüler. Ardından Romalılar, bölgeyi ele geçirmeye çalıştılar ancak başarılı olamadılar. MÖ 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun hakimiyeti altında kısa bir süre kalan Kafkasya, daha sonra Part İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi.

MS 4. yüzyılda Kafkasya, Ermeni Krallığı'nın kontrolü altına girdi. Ermeni Krallığı, bölgede önemli bir kültür ve bilim merkezi oluşturdu. Ancak 7. yüzyılda İslam ordularının istilasıyla birlikte bölgedeki güç dengeleri değişti. İslam orduları, Kafkasya'yı ele geçirmeye çalıştılar ancak yerli halklar direniş göstererek İslam ordularını geri püskürtmeyi başardılar.

Kafkasya’nın Kısa Tarihi

Kafkasya'nın Tarihi

İslamiyet öncesinde Kafkasya, Bizanslılar, Sasani ve Hazarlar arasında siyasi rekabet alanı haline geldi. Asya ile Avrupa arasında ki ticaret yollarının birleştiği noktada bulunması ve burada siyasi teşekküllerin zayıflığı rekabeti etkilemiştir. Zerdüşt Sasaniler 1.Hüsrev döneminde Gürcü krallığını yıkmalarına rağmen 6.yy da Hıristiyanlık Kafkasya da yayılmaya devam etmiştir. Hz. Ömer döneminde Müslüman Araplar bölgeye yönelik fetih politikalarını başarıyla sürdürmeye başladı. Fakat büyük Kafkas sıra dağlarının kuzeyinde ki halkları kontrol altına almakta güçlük çektiler.

Hazarlar 796 da Derbend şehrini alarak İslam hâkimiyetine son verdiler. Abbasiler ile Hazarlar arasında devam eden hâkimiyet mücadelesi 9.yy da Arapların zaferiyle sonuçlandı. Tiflis’te İslam emirliği kuruldu. Kafkasya’nın Müslümanların eline geçmesiyle bağımsızlıklarını kaybeden Hıristiyan prenslikleri Bizans’ın desteğiyle yer yer ayaklandılar fakat Boğa El Kebir bu isyanları bastırmayı başarmıştır. 9.yy sonlarında Abbasilerin bölgedeki hâkimiyetinin zayıflamasıyla beraber mahalli devletler kuruldu.

1222’de Moğolların istilasına uğrayan Kafkasya, daha sonra İlhanlılar ve Altın Orda’nın hâkimiyetine girdi. 14.yy sonlarında Toktamış ile Timur arasında ki mücadeleye sahne olan Kafkaslar, 15.yy da Şirvanşahlar, Karakoyunlar ve Akkoyunlular’ın uzun mücadelelerine ev sahipliği yapmıştır. 16.yy sonunda Şah İsmail bütün Güney Kafkasya’yı Safevi topraklarına kattı. Bu tarihten sonra Osmanlı-Safevi çekişmesi başladı. 1555’te yapılan Amasya ant. ile barış sağlandı.

16.yy sonlarında İran’ın hâkimiyetini kaybetmeye başlamasıyla beraber Kafkasya, Osmanlı devletinin egemenliğine girdi. Bu tarihlerde güçlenmeye başlayan Rusya gözünü Kafkaslara dikmişti.1.Petro döneminde Kafkasya’nın birçok şehri Rusların eline geçmeye başladı. 1747’den sonra bağımsız hanlıklar kurulmaya başladı. 1770’den 176’ya kadar Doğu Osetya, Çerkezistan, Kabartay, Çeçenistan ve 1801’de Doğu Gürcistan Rusya hâkimiyetine girdi. 18.yy da Kaçar hanedanı yönetimi ele aldı ve İran egemenliğini kurmak için uğraştı. Fakat 19.yy da bölgede ki Rus hâkimiyetine engel olamadılar.

1804-1813, 1826-1828 Rusya-İran ve 1828-1829 Osmanlı-Rusya arasında ki savaşlar neticesinde Güney Kafkasya’nın tamamı Rusya hâkimiyetine geçti. Rusya’nın yayılma ve Ruslaştırma siyaseti yerli halkların, özellikle Müslüman ahalinin direnişi ile karşılaştı. Bu direnişlerde öncelikle Hâlidi şeyhler ön plana çıkmıştır. Fakat en önemlisi ve dönüm noktası Şeyh Şamil’in önderliğinde ki direniş hareketleridir. 25 yılda bastırılabilen bu direniş hareketlerinden sonra esareti kabullenmeyen 470.000 kişi Osmanlı topraklarına göçmüştür.

1917’de Rusya’da gerçekleşen ekim ihtilali ile Rusya’da yaşayan bütün milletlere kendi devletini kurma hakkı verilince Kafkasya’da Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve Dağıstan Milli Cumhuriyeti kuruldu. Fakat kısa süre bu devletleşme süreci 1920-1921 yılları arası SSCB’nin bölgeyi işgali ile son buldu. Dağıstan Özerk Cumhuriyeti tasfiye edilerek yerine Adige, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkez, İnguş, K.Osetya ve Çeçen özrek bölgeleri oluşturuldu.

1943-1944 Stalin rejimi, bazı halkları sürgüne gönderdi. 1956-1991 arası Moskova yönetimi kendi yurtlarına dönmelerini ve eski haklarına kavuşmalarını sağlayacak bazı kanunları kabul etiyse de uygulamada zorluklar yaşandı. 1991 itibariyle SSCB’nin dağılma sürecine girmesiyle Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1 Kasım 1991’ de Çeçen-İnguş Cumhuriyeti kuruldu. Moskova bölgeye askeri birlikler sevk edince İnguşlar 30 Kasım 1991’de halk oylamasıyla Rusya Federasyonu’na bağlı kalacaklarını duyurdular. Fakat Çeçenler bağımsızlıklarına ısrar edince Rus birlikleriyle çatışmaya başladılar. Ruslar 26 Kasım 1994’te Grozni üzerine havadan ve karadan saldırıya geçti.

Bu saldırılar neticesinde 60 bin kişi öldü, 500 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. 30 Temmuz 1995’te antlaşma imzalandıysa da 21 Nisan 1996’da Çeçen lideri Cahar Dudayev’in öldürülmesiyle beraber tekrar çatışmalar başladı. 13 Mayıs 2000’de Kuzey Kafkasya Federal Okruğu’na dâhil edildi.

Kafkasya’nın Coğrafi Özellikleri

Kafkasya'nın Tarihi

Kafkasya, Karadeniz ile Hazar Denizi arasındaki dağlık bölgeyi ifade eder. Karadeniz ile Azak Denizi'nin doğu kesimini ayıran Anapa yarım adasından başlayarak Hazar Denizi kıyısındaki Apşeron yarımadasına ulaşan Büyük Kafkas Dağları'nı ve iki yanında uzanan toprakları kapsar. Bölgenin adı da söz konusu sıradağlardan gelir.

Güney Kafkasya (Transkafkasya), Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın bulunduğu coğrafyayı ifade eder.

Kuzey Kafkasya, Rusya Federasyonu'na bağlı Dağıstan, Kalmuk, Karaçay-Çerkez, İnguş, Balkar, Kuzey Osetya ve hala bağımsızlık için çalışan Çeçenistan’ı kapsamaktadır.

Kafkasya genellikle dağlık bir yapıdadır. Bölgeyi ikiye ayıran Büyük Kafkas Dağları yaklaşık 1200 km. uzunluğunda, 110-180 km. genişliğindedir. En yüksek yerleri orta kesimde Elbruz (5642 km.) ve Kazbek (5033 km.) doruklarıdır. En önemli iki geçit ise Daryal ve Derbent geçitleridir. Güneyde yüksekliği 4.000 metreyi geçmeyen Küçük Kafkas Dağları, küçük ovalar, geniş çöküntüler ve dik yamaçlı dik tepeler bulunmaktadır.

Nüfus Yapısı

2 milyon 500 bin nüfusa sahip olan Kafkasya, etnik çeşitlilik bakımından oldukça zengin bir yapıdadır. 50 kadar farklı etnik unsurun yaşadığı Kafkasya’da Adige, Kabartay, Çerkez, Abhaz, Abazin, Çeçen, İnguş, Lek, Dargın, Lezgi, Svan, Hevsur, Gürcü, Laz, Megrel bölgede yaşayan halklardan bazılarıdır.

Adigey Özerk Bölgesinde yaşayan Adigeler (150.000) müslümandır. Gürcistan’a bağlı Abhaz ve Acar Özerk Cumhuriyetinde yaşayan Abhazlar yaklaşık 120.000 civarındadır; bir kısmı müslaman diğer kısmı da Ortodoks Hıristiyan’dır. Abhazlar’la aynı kökten gelen Abazinler. Adige Özerk Bölgesinin doğusunda Karaçay-Çerkez Özerk Cum. yaşamaktadır. Müslüman olan Abazinler’in toplam nüsusu 30.000 civarındadır. Kabartaylar’ın büyük bir kısmı Kabarta-Balkar Özerk Cumhuriyetinde bir kısmı da Adige Özerk Bölgesinde yaşamaktadırlar. Toplam nüfusları 500.000 civarındadır. Çoğunluğu Müslüman olan Kabartaylar’ın küçük bir kolu Hıristiyan’dır.

Çeçenler ve akrabaları olan İnguşlar, Çeçenistan ile İnguş Cumhuriyetinde yaşamaktadırlar. Çeçenlerin toplam nüfusları 1 milyon civarındadır. İnguşlar ise 300.000 civarında bir nüfusa sahiptirler. Her iki halkta Müslümandır. Dağıstan Özerk Cumhuriyetinde yaşayan Avarlar (544.000), Lekler (106.000), Dargınlar (353.000), Lezgiler (257.300) bölgede ki halklardandır.

Güney Kafkasya’da ise Gürcü, Megrel, Laz, Suan, Hevsurlar yaşamaktadır. Gürcistan’da Osmanlı yönetimi sırasında Acaralılar Müslüman olmuşlardır. Elbruz Dağlarının güneyinde yaşayan Svanlar ile Hevsurlar hem din hem de dil bakımından Gürcüler ile bütünleşmişlerdir.

Kafkasya’da yaşayan Türk kökenli halklar ise Azerbaycan Türkleri, Karaçaylar, Balkarlar, Kumuklar ve Nogaylardır. Nüfus çoğunluğunu Azerbaycan Türkleri oluşturur. Kumuklar, Dağıstan Özerk Cumhuriyetinin başkenti Mahaçkale’de yaşamaktadırlar. Toplam nüfusları 350.000 civarındadır. Karaçay-Balkar Türkleri, Karaçay-Çerkez ve Kabarta-Balkar Özerk Comhuriyetinde yaşamaktadırlar. Toplam nüfusları yaklaşık 400.000’dir. Kuzey Dağıstan’ın Terek deltası, İdil nehrinin güney boylarında, İnguş, Çeçen, Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyetine yaşayan Nıgaylar’ın toplam nüfusu ise 100.000 civarındadır.

Dağıstan Özerk Cumhuriyetinde yaşayan Kafkas Türkmenlerinin nüfusu ise 70.000 civarındadır. Bunlardan başka İranlılar, Kürtler, Tatlar, ve Osetler bu coğrafya da dağınık halde yaşayan topluluklardır. Slav ırkına mensup Ruslar, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar ve diğerleri de hemen hemen bölgenin her tarafında ve genellikle şehirlerde yaşamaktadırlar. Etnik bakımdan zengin olan Kafkasya’da 37 dilin varlığı tespit edilmiştir. Diller dağı ismi de verilen Kafkasya’da yaşayan halklar Kafkas, Hint-Avrupa ve Altay dil ailesi etrafında toplanmıştır. Kafkasya hem İslam’ın hem de Hıristiyanlığın hâkim olduğu bir coğrafyadır.

Kafkasya’nın Jeopolitik Önemi

Kafkasya'nın Tarihi

Jeopolitik yönden Kafkasya’nın coğrafi konumu Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının arasında, Akdeniz, Ege, Boğazlar, Marmara, Karadeniz ve Azak denizi gibi bir su koridorunun ucunda, Hazar denizi vasıtasıyla da doğuya ve Orta Asya’ya bağlanmış vaziyettedir. Bu su koridoru kuzeyde Hazar denizine akan Volga ırmağı ve Karadeniz’e akan Don, Dinyeper, Dinyester ırmakları, batıdan yine Karadeniz’e akan Tuna nehri vasıtasıyla Avrupa’nın, güneyde Akdeniz’e akan Nil nehri vasıtasıyla da Afrika’nın kara kısımlarına bağlantı sağlar.

Kafkasya ve Kafkasya’nın bağlı bulunduğu denizler koridoru ilk etnik hareketlere ve etnolojik oluşumlara sahne olmuştur. Etnolojik birlik buradan nehir yollarını takip ederek karaların içlerine doğru yayılmıştır. Bu durumda Kafkasya, Kuzey-Güney, Doğu-Batı yollarının birleştiği bir bölge özelliği taşır. Kafkasya’nın coğrafi konumu etnolojik oluşumlara, gelişmelere ve tarihin akışına etki etmiştir.

Rusya için Avrupa ile Orta Asya arasında geçiş köprüsü, Karadeniz ve Hazar Denizine kıyısı olması sebebiyle Rusya’nın Karadeniz-Boğazlar-Akdeniz yolu ile Süveyş kanalına inebilmesine imkân sağlıyor. Rusya’nın stratejik menfaatleri açısından son derece önemli bir bölgedir. Dağlık coğrafi yapısı çok az alternatif yol ve ulaşım ağına imkân sağlar. K.Kafkasya’yı, G.Kafkasya’ya geçişi sağlayan Daryal Geçidi Rusya’dan Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e ulaşım sağlar. Dağıstan’dan Azerbaycan’a ulaşımı sağlayan Derbend Geçidi ile de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye ulaşılır.

Sosyokültürel Açıdan Kafkasya

Kafkasya'nın Tarihi

Kafkasya halklarının sosyokültürel yapılarının tarihi ve etnik kökenleri Kafkasya’yı dışarıdan etkileyen çeşitli medeniyet ve kavimlerle yakından ilişkilidir. Tarihin çeşitli dönemlerinde gerek Sibirya-Orta Asya-Mezopotamya yolu ile güneyden, gerekse Karadeniz yolu ile batıdan Kafkasya’ya gelen çok çeşitli kavim ve medeniyetler beraberinde getirdikleri pek çok kültürel özellikleri ve etnik unsurları Kafkasya’da bırakmışlar ve Kafkasya’nın yerli unsurları ile karışan bu sosyokültürel özellikler Kafkasya halklarının sosyokültürel yapılarının ortaya çıkmasında ve gelişmesinde son derece etkili olmuşlardır.

Tarih öncesi devirlerden ortaçağa kadar gerek ticaret amacıyla gerekse savaşlar ve fetih yoluyla Kafkasya’ya giren Eski Anadolu ve Mezopotamya kabileleri, Yunan, Roma, Ceneviz ticaret kolonileri, Kimmer, İskit ve Sarmat gibi Güney Rusya bozkırlarınkavimleri ile ın eski Hun, Bulgar, Hazar, Kıpçak gibi Türk kavimleri Kafkas sosyokültürel yapısının temel taşlarını oluşturan medeniyet unsurlarını da beraberinde getirerek Kafkas halklarının sosyokültürel yapılarının şekillenmesinde önemli rol oynamışlardır.

Kafkasya'da hangi dönemlerde hangi medeniyetler hüküm sürmüştür?

Kafkasya tarihi, MÖ 3000'li yıllardan günümüze kadar uzanan bir süreçte birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. MÖ 6. yüzyılda bölge, Pers İmparatorluğu'nun hakimiyetine girdi ve Persler burada birçok şehir kurarak bölgeyi kültürel ve ekonomik açıdan geliştirdiler. İskitler MÖ 4. yüzyılda bölgeye gelerek hüküm sürdüler. Ardından Romalılar, bölgeyi ele geçirmeye çalıştılar ancak başarılı olamadılar. MS 4. yüzyılda Kafkasya, Ermeni Krallığı'nın kontrolü altına girdi. 13. yüzyılda Cengiz Han'ın Moğol İmparatorluğu'nun hakimiyetine girdi. 16. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğu'nun Kafkasya'yı ele geçirmeye çalışması, Safevi İmparatorluğu'nun da bölgeyi kontrol etme isteğiyle çekişmelere sahne oldu.

Kafkasya'da hangi kültürler ve diller yaygındır?

Kafkasya'da çok sayıda kültür ve dil bulunmaktadır. Bölge, birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır. Kafkas dilleri, bölgede yaygın olarak kullanılan diller arasındadır. Bunlar arasında Gürcüce, Abhazca, Adığece, Çerkezce ve Dağıstan dilleri gibi diller yer almaktadır. Ayrıca Ermenice, Farsça, Rusça ve Türkçe de bölgede yaygın olarak kullanılan diller arasındadır.

Kafkasya'da ne gibi kültürel zenginlikler bulunmaktadır?

Kafkasya, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Bölgede birçok tarihi yapı, müze, sanat galerisi, kütüphane ve festival gibi etkinlikler yer almaktadır. Gürcistan'da Svetitskhoveli Katedrali ve Davit Garedja Manastırı gibi önemli tarihi yapılar, Ermenistan'da Etchmiadzin Katedrali gibi önemli dini yapılar, Azerbaycan'da İçeri Şehir ve Şirvanşahlar Sarayı gibi tarihi yapılar, Abhazya'da ise Oçamçıra Bölgesi gibi doğal güzellikleri keşfedebilirsiniz.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum