Görme Duyusu ve Madde

Hepimiz içinde yaşadığımız dünyayı sorgularız ama bazılarımız bunu daha fazla ve değişik boyutta yapar. Çoğumuz dünyanın kesin bir maddesel gerçeklik olduğunu düşünürüz, buna şartlanarak yaşamımızı geçiririz. Modern bilim ise farklı sonuçlara ulaşmıştır.
Yaşadığımız dünya ile ilgili ne varsa, dünya hakkındaki tüm bilgileri beş duyumuzla algılamaktayız. Okyanusları görürüz, sesleri duyarız, yiyecekleri tadarız, çimeni koklarız ve birbirimize dokunuruz. Doğduğumuz andan beri bu beş duyuya bağlı yaşarız. Ellerimizle hisseder, gözlerimizle görür, kulaklarımızla duyar, burnumuzla koklar ve dilimizle tadarız. Bu yüzden tanıdığımız dünya ancak bu beş duyu ile elde edebildiğimiz bilgiler kadardır. Dünya bizim için beş duyumuzla algıladığımızdır.
Algılarımız üzerinde yapılan araştırmalar ise dış dünyayı oluşturan madde hakkında önemli bilgiler vermektedir. Düşünür Frederick Vester bu konuda şu sözleri söylemiştir: “Bazı düşünürlerin, ‘insan bir hayaldir, aslında bütün yaşananlar geçici ve aldatıcıdır, bu evren bir gölgedir’ şeklindeki sözleri, günümüzde bilimsel olarak kanıtlanıyor gibidir.”
Maddenin ardında yatan sırları kavrayabilmek için dış dünya hakkında bize en çok bilgi veren duyu olan görme hakkında önemli detayları hatırlamamız gerekir.
Görme işlemi birkaç aşamada gerçekleşmektedir.
- Herhangi bir cisimden gelen ışık demetleri/fotonlar, göz merceğinden kırılarak geçerek gözün arka tarafındaki retinada odaklanır.
- Işınlar burada elektrik sinyallerine dönüştürülür ve görme siniri aracılığıyla beynin arka tarafındaki görme merkezine iletilir.
- Görme işlemi beynin bu merkezinde gerçekleşmektedir.
Maddenin Sırrı
Beynin İçinde Yaşayan Dış Dünya
NeOldu.com / Özel Haber
- Yorumlar 0