Futbolun Tarihsel Gelişimi

Günümüzde futbolun geldiği noktayı doğru analiz edebilmemiz için futbolun dünya tarihindeki gelişiminin nasıl olduğunu bilmemiz gerekmektedir
Futbolun nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı, futbola benzeyen oyunların hangilerinin futbolun başlangıç noktası sayılacağı çeşitli tartışmalara konu olsa da, futbolun gelişmesi ve endüstriyelleşmesi için yıllar boyunca çok önemli stratejik adımlar atılmıştı. Başlangıçta bir oyun olarak oynanmaya başlanan futbolun zamanla, kitleleri peşinden sürükleyen ve endüstri tarafından organize edilen bir meta haline gelmesi bu başarılı adımların eseridir.
Dünya'da Futbolun Gelişimi
Futbolun ilk olarak nerede, hangi tarihte ve kimler tarafından oynandığı kesin olarak bilinmese de futbol, neredeyse ortaya çıktığından beri dünyanın hemen her köşesinde salt oyun olsun diye oynanan bir etkinlikten çok, dini, askeri ya da sosyal işlevleri olan bir oyun olmuştur.
İlk ayak topu oyunlarından kabul edilen ve Çinliler tarafından icat edilen "Tsu Chu", askerlerin fiziki eğitiminde kullanılıyordu. Futbol anlamına gelen Tsu Chu oyununu için gereksinimin ne olduğu, nasıl ve neden ortaya çıktığı belli değildir. Anlatılara göre, tipik olarak imparatorun doğum gününde kutlamada oynanmaktadır.
Milattan sonra Roma'da özellikle askerler arasında oynanan "Harpatsum"un bugünkü modern futbolun esasını teşkil ettiği ve Romalıların bu oyunu Elenlerin "Episkyres" adlı oyunlarından esinlenerek ortaya çıkardıkları söylenir. Oyunun 12. yüzyıldan beri oynandığı bilinmektedir. Aynı yüzyılda, halkın ve soyluların sevmesiyle futbol İngiltere adalarında çok hızlı bir yayılma göstermiştir.
Benzer biçimde oynanan Japonların kemari'sinin yedinci yüzyıldan itibaren oynanmaya başladığı bilinmektedir. Uzak Doğu'dan tamamen bağımsız olarak Avrupa'da İtalyanların calcio'su, Fransızların la soule'e bugünkü futbola benzer ayak topu oyunları olarak "icat" edilmişti.
Futbolun İngiltere’de ortaya çıkışı ayrı bir tartışma konusudur. Fransızlar bu oyunun Normanlar tarafından İngiltere’ye götürülen "la soule" den türediği görüşündedirler. İtalyanlar ise İtalya’dan gitmiş olduğunu ileri sürerler.
Kaynağı neresi olursa olsun, İngiltere’de 12 yüzyıldan beri futbolun oynanmakta olduğu bir gerçektir. Halk da, soylularda bu oyunu pek sevmişler ve bunun doğal sonucu olarak da futbol Britanya adalarında çok hızlı bir yayılma göstermiştir.
Ancak futbol giderek köyler ve kasabalar arasında büyük bir rekabete ve bu rekabet, çatışmalara neden olmaya başlayınca 1314 yılında Kral II. Edward, yayınladığı bir fermanla İngiltere’de futbolu yasaklamak zorunda kalmıştır.
1880’lere gelindiğinde, İngiltere’de futbol, geçmişte olduğu gibi yeniden orta sınıftan ziyade işçi sınıfının en önemli serbest zaman etkinliği haline gelir. Kitle toplumuna geçişte, özellikle çalışma koşullarından dolayı yabancılaşan işçiler, bu meşin yuvarlağa, "hayatın sıkıntılarını gideren" ve "kaçışa olanak sağlayan" bir misyon yüklemişler.
Futbol, çalışan kesimleri sadece eğlendirip rahatlatmakta, aynı zamanda yarattığı kolektif aidiyet duygusu ile bireyleri ortak bir paydada birleştirmektedir. Döneme damgasını vuran kapitalizmin en görünür olduğu yer olan fabrikalar oyunu kendi amaçları doğrultusunda başarıyla kullanmışlardır. Gerek okul yöneticileri ve gerekse fabrika idarecileri futbolun ne kadar önemli olduğunu o dönemde fark etmişlerdi.
Şüphesiz futbol endüstrisi, yıllar boyunca atılan bazı stratejik ve sistemli adımların atılması sonucunda meydana gelmiştir. Bu bağlamda, profesyonelliğin kabul edilmesi, büyük stadyumların inşa edilmesi, iktidarların oyuna yönelik ilgisi, futbolun ulus devletlerin simgelerinden birine dönüşmesi, futbolla bağlantılı olan yeni endüstrilerin gelişmesi gibi birçok faktör oyunun ekonomik değerinin yükselmesinin nedenleri arasında sayılabilir.
Fakat futbola esas endüstriyel gücünü veren gelişme şüphesiz ki 50’li yıllarda televizyonla girdiği "ortaklık ilişkisidir." 1954 yılında, ilk kez bir dünya kupası İsviçre’den canlı olarak nakledildiğinde, federal Almanya’da televizyon aygıtı satışında patlama yaşanmıştır.
Hiç kuşkusuz futbol oyununun dönüşmesinde en etkili araç televizyon olmuştur. Futbolun en kitlesel biçimde insanlara ulaştırılabildiği televizyonun devreye girmesiyle birlikte statlarda takımını canlı izleyerek destekleyen taraftarların yanı sıra yeni bir seyirci tipi de ortaya çıkmaya başlamıştı.
Futbolun geçmişte Türkler arasında oynadığı da düşünülmektedir. Pek çok tarihçinin bahsettiği bu oyun "Tepük" adı verilen bir oyundur.
Günümüzdeki modern futbolun temelini d Romalı askerler atmıştır. Romalı askerlerin aralarında oynadıkları "Harpastum" futbola oldukça benzer olan bir oyundur.
Pek çok yerde futbola benzer oyunlardan bahsedilirken, tam olarak nerede başladığı bilinmemektedir. Araştırmacılar Sümerlerde ve Mısır'da da futbolun izlerini bulmuştur.
M.Ö. 2500 yıllarında Çin'de yere dikilmiş iki mızrak arasından topu tekmeleyerek aralarından geçirmeye çalıltıkları bir talim yapılmaktaydı.
Orta Asya Türklerinde kız ve erkeklerden oluşan karma takımların, topa elle dokunmayarak, sadece kafa ile vurarak rakibin kalesinden içeri atmaya çalıştıkları bir oyun türü bulunmaktaydı.
Futbolun Avrupa'ya gelişi ise hala tartışma konusudur. Fransızlar, İngilizler ve İtalyanlar futbolun ilk defa kendi ülkelerinde diğer ülkelere yayıldığını iddia etmektedir.
Ancak futbolun günümüzdeki haline en yakın hali, 17. yüzyılda İngiltere'de doğmuştur.
1855 yılında ilk kez bir İngiliz takımı yurt dışına çıkarak futbol oynamıştır.
Yurt dışına çıkan İngiliz takımları, diğer ülkelerde futbolun yayılmasına öncülük etmiş, Almanya'da oldukça ilgi görmüştür.
1900'lere kadar da ofsayt kuralları, korner vuruşu, penaltı, profesyonellik, kupa maçları, hakemlik, futbolcu transferleri gibi yenilikler yapılarak, profesyonel futbol bugünkü halini aldı.
- Yorumlar 0
- Bir Spor Dalı Olarak: KarateDisiplin ve saygı sporu olan Karate hakkında bilmedikleriniz...07 Kasım 2015 Cumartesi 16:27