Tarihin En Tuhaf Bilim Adamları

Kevin Warwick - Kendini cyborg prototipi olarak kullandı.
İngiliz bilimadamı ve sibernetik profesörü Kevin Warwick, robotları çok seviyor. Robotlar gibi hissetmek ve davranmak adına yaptığı araştırmasında dünyanın ilk cyborg'ü oldu. 2002'de elektronik kullanarak korkusuzca sinir sistemiyle entegre edilmiş parçaları ameliyatlarla yerleştirdi. Teorisi için kendisine her şeyi yapan Warwick tüm yaptıklarının riskli şeyler olduğuna dair de uyarıda bulunuyor.

George Stratton - Beynin uyum sağlamasıyla ilgili deneyinde bir hafta ters lensler kullandı.
Amerikalı psikolog George Stratton 1890 yılında duyusal algı üzerine bir deney yaptı. Beynin dengesizliğini fark edeceğini ve bunu düzelteceğinden emindi. Sekiz gün süren ters lens deneyi sonunda görüntüler ona normal şekilde gelmeye başlamıştı.

Thor Heyerdahl - Ona "Norveç'in Indiana Jones'u" diyebiliriz.
Thor Heyerdahl arkeolojik teorilerini kanıtlamak adına pek çok gezi düzenliyordu. Thor, bir gün ev yapımı tahta bir sal ile Pasifik Okyanusuna açıldı. Thor, bu tahta sallar ile antik insanların ticaret yaparak eşyalarını satmaya gittiklerini düşünüyordu. 1947 yılında takımıyla 101 gün boyunca 4300 mil katederek Pasifik okyanusunu aşarak bu teorisini kanıtladı.

Barry Marshall - Ülser olabileceğini kanıtlayabilmek için, bakteriyi içti.
Herkes bir bakterinin midede yaşayamayacağını düşünürken Avustralyalı doktor Barry Marshal, farklı bir şey düşünüyordu. Barry Marshal ise kendisi bakteriyi içerek bunun canlı kanıtı olmayı düşündü. İçtikten bir kaç gün sonra mide iltihabı semptomları göstermeye başladı. Hastalarına verdiği antibiyotikleri kullanarak midesindeki bakteriden kurtuldu. Fizyoloji dalında Nobel ödülüne layık görüldü.

Stubbins Ffirth - Sıtma hastalığının bulaşıcı olmadığını göstermek için gözlerini sıtma mikrobuyla ovuşturdu.
Tıp öğrencisi Stubbins Ffirth, Malarya hastalığının bulaşıcı olmadığını kanıtlamak istiyordu. Ölü bir sıtma hastasının açık yarasından bir örnek alarak gözlerine sürdü. Bu onu etkilemedi. Kan ve idrar örneklerini de denediyse de herhangi bir şey olmadı. Ffirth şanslıydı, bu girişimi başarısız olarak nitelendirebiliriz ama yine de cesur adammışsın Ffirth.

Werner Forssmann - Kalbine ince bir kanal yerleştirdi.
Kalp ameliyatları 1929 yılında yapılması erken bir olguyken doktorlar kalp hastalarını tedavi etmenin yollarını arıyordu. Forssman bir fikir ortaya atarak bir hastanın damarlarından boş bir kanal tüp geçirerek kalbine ulaştırmayı düşündü. Çalışma arkadaşları bu fikre ölümcül sonuçları olabileceğini düşünerek tümüyle karşı çıktılar. Forssman ise kanıtlamak için kendi kalbine bir kanal tüp yerleştirdi.

Tycho Brahe - Matematik üzerine bir iddiada burnunu kaybetti.
Danimarkalı soylu Tycho Brahe, evcil geyiği ve cüce soytarıları olan ve kolay sinirlenen bu egzantirik astronom, matematik hakkında tartışmalara girmeye bayılırdı. 1566 yılında bir akşam yemeğinde bu tartışmalarından birinde bir matematik formülü üzerine ateşli savunmalar yapıyordu. Misafirlerinden birisi ona karşı çıkma gafletinde bulundu ve onunla aynı fikirde olmadığını belirtti. Brahe ise sinirlenerek onu kılıç düellosuna davet etti. Brahe iyi bir matematikçiydi fakat kılıç ustalığı zayıftı. Burnunun kemerli kısmını düelloda kaybetti.

August Bier - Asistanını döverek anesteziyi test etti.
Alman doktor August Bier, 1898 yılında yeni bir anestezi yöntemi geliştirmek istedi. Teorisinde hastalarını göğüsten aşağısını uyuşturma amacını taşıyan spinal anestezi tekniğini uyguladı. Bir nevi felçmiş gibi hissettiren bu yöntemi uygulamak için seçtiği denek ise asistanıydı. Sonuç başarılıydı. Anestezi işe yarıyordu. Deney sonrası asistanı işi bıraktı fakat anestezinin babası olarak Bier dünya çapında bir üne kavuştu.

Sir Henry Head - Ameliyatla sinirlerini aldırarak acı üzerine çalıştı.
İngiliz Nörolog Sir Henry Head, acının nasıl çalıştığına dair kafa yoruyordu. Cerrah arkadaşlarından birini çağırarak radikal sinirlerinden bir kısmını aldırdı. Motor fonksiyonları zarara uğradı ama kendi üzerinde deneyler yaptırmaya devam etti. Hissettiği acı tam olarak tarif etti ve Sir ünvanı alarak Nobel ödülüne layık görüldü.

Elsie Widdowson - Savaş zamanı diyeti yaparak kendini aç bıraktı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında az beslenmekten ötürü insanlar aç kalmaktaydı. Diyetisyenler ve kimyager Elsie Widdowson, bir kişinin hayatta kalabilecek kadar yiyeceği, minimum düzeydeki diyet deneyini uygulamaya koydu. Bir çözüm bulamadığında da yemek yemeyi kesti.