Siber Savaşlar Artık Canlı Yayında

Teknolojinin gelişmesiyle beraber dünya üzerinde yapılan savaşlar reel savaş ve sanal savaşlar olmak üzere ikiye ayrıldı. Reel savaşlar televizyonlardan rahatlıkla izlenebiliyorken sanal savaşlar nasıl yapılıyor ve nerede yayınlanıyor?
Her ülkenin kendine özgü savaş orduları ve araçları bulunuyor. Sanal dünyada da her ülkenin kendi savaş orduları olarak adlandırılan hackerları ve bu hackerların kullandığı teknolojik araçlar var. Sanal savaş olarak adlandırılan siber saldırılar biz farkında olmasak da ülkeler arası sürekli yapılıyor. Bu siber saldırılar ise ABD merkezli bir güvenlik firması olan Norse’un özel olarak hazırladığı map.ipviking.com adresi üzerinden canlı olarak yayınlıyor.
40 Ülke Savaşıyor
Ülkeler arası sanal savaş olarak adlandırılan siber saldırıları Norse’un özel olarak hazırladığı adresten izleyebilirsiniz. İçinde Türkiye’nin de olduğu 40 ülkeyi kapsayan bu haritada savaşa dair tüm detaylar ekranda veriliyor. Her saniyesi büyük bir heyecan yaşatan bu siber savaşlarda dakikada ne kadar sitenin siber saldırılara uğradığını görünce çok şaşıracaksınız.
En Çok Çin Saldırıya Uğruyor
40 ülkenin yaptığı siber savaşlarda en çok saldırıya uğrayan ülke Çin. Büyük bir iş birliği ile Çin’e karşı yapılan saldırılar için Çin kendine müttefik bulamıyor ve bu nedenle de büyük hasarlar alıyor. En çok saldırıya uğrayan ikinci ülke ise ABD. Kritik siber saldırıların yapıldığı ABD’nin en büyük müttefiki ise Hollanda. Türkiye’nin de en çok saldırı yaptığı ülkelerin başında ABD geliyor. Ancak bugüne kadar Türkiye’nin yaptığı siber saldırılarda en çok hasar alan ülke ise Rusya oldu.
Türklere Tekli Saldıramıyorlar
Türkiye yer yer büyük müttefiklere sahip olsa da çoğu zaman büyük saldırılara uğrayabiliyor. Bu saldırılar ise çoğunlukla İstanbul ve Ankara’ya yönelik yapılıyor. Ancak Türkler üç beş ülkenin siber saldırılarda hasar veremeyeceği kadar güçlü bir sanal orduya sahip.
Zor Bir Şifre Oluşturun: En çok kullanılan, hack edilmeye en yatkın, en kötü şifre, "şifre" kelimesinin İngilizce karşılığı olan "password"dür. İkincisi ise "123456"dır. İnternet güvenliğinizi sağlamak için hiçbir şey yapmasanız bile şifrenizi zorlaştırın, kimsenin tahmin edemeyeceği hale getirin.
Şifrenizi Sık Sık Değiştirin: Birçoğumuzun en çok düştüğü hatalardan biri tek bir şifteyi birkaç hesapta birden kullanmak ya da şifremizi aylarca, hatta yıllarca hiç değiştirmemek. Güvenli şifre yarattıktan sonra böyle bir şifreyi sık sık değiştirmeniz gerekmektedir.
Ön Belleğinizi Sık Sık Temizleyin: Bu öneri, tüm cihazlar için geçerlidir. Tarayıcıları kullandığınız zaman, bu tarayıcılar hangi sitelere girdiğinizin, bu sitelerde neler yaptığınızın hesabını tutmaktadır. Başkalarının ön belleğe erişim sağlaması ve internetteki faaliyetlerinizin ayrıntılı dökümünü çalması son derece kolay. Bu nedenle arama motorlarında iz bırakmamak için gereken ayarları yapmak ya da işiniz bitince silmek son derece önemli.
Ücretsiz Wi-Fi Hizmetlerini Kullanmayın: Kafelerin, restoranların, barların, mağazaların ve kamuya açık başka yerlerin sunduğu "ücretsiz wi-fi" hizmetinin hepimize cazip geldiği bir gerçektir. Ancak unutmayalım ki ücretsiz wi-fi aynı zamanda güvenliksiz wi-fi anlamına geliyor. Çok ihtiyacınız olmadığı sürece ücretsiz wi-fi hizmetlerinden olabildiğince uzak durun.
HTTPS’yi Kullanın: HTTPS, HTTP’nin farklı bir türü. "S," "secure" yani güvenli anlamına geliyor. Bu da internetteyken ek güvenlik katmanı ya da kriptolama sağlıyor. İnternet kullanıcıları ve HTTPS destekli internet siteleri arasındaki iletişim, kriptolu olarak gerçekleşiyor. HTTPS ayrıca sahte ve şüpheli siteleri de orijinallerinden ayırt edebiliyor.
Flash Sürücüleri Kullanırken Dikkatli Olun: Bu sürücüleri farklı plarformlarda kullanmak da büyük kolaylık sağlıyor. Ancak flash sürücüler, virüslerin yayılmasına ya da kötü amaçlı yazılımların sizin haberiniz olmadan bilgisayarınıza yerleşmesine de yol açabiliyor. Bu nedenle kullanırken dikkat edin.
Tıkladığınız Yere Dikkat Edin: Bazen hiçbir şüphe uyandırmayan internet sitelerinden gelen elektronik postalar, bilgisayarınızın hacklenmesi için gereken herşeyi içerebiliyor. Bu nedenle beklenmedik bir zamanda elektronik postayla bir dosya aldığınızda, kesinlikle bu dosyaları açmayın.
Kamuya Açık Bilgisayarları Kullanmayın: Bir bilgisayar ne kadar çok kişi tarafından kullanılırsa bu bilgisayara virüs ya da elektronik posta hesapları gibi şahsi hesaplarınıza giren kötü amaçlı yazılım bulaşma olasılığı o kadar artar. Kimi kullanıcılar, internet kafelere giderken kişinin gizlilik ve güvenliğini sağlayarak internette hesaplarına girmesini ve gezinti yapmasını mümkün kılan yazılımları da flash sürücülerinde yanlarında götürüyor. Ancak bunlar bile kamuya açık bilgisayarlarda tam güvenlik sağlamıyor.
Anti Virüs Programı Kullanın: Piyasada Kaspersky’den Norton’a, TrendMicro’ya, bazıları ücretsiz bazılarıysa ücretli olan çok sayıda anti virüs yazılımı bulunuyor. Bu yazılımlar, geniş kapsamlı koruma sağlıyor. Bu şekilde hacker’lara karşı profesyonel yardım almış oluyor ve her zaman hacker’ların bir adım önünde ilerliyorsunuz.
İzinizi Belli Etmemeye Çalışın: Web siteleri, çerezler sayesinde hepimizin internette nerelere girip çıktığını çok iyi takip ediyor. Her tarayıcının, ayarlar bölümünde, çerezleri silme tercihini yapmanızı sağlıyor. Ancak şunu unutmayın ki birçok internet sitesi, çerez kullanmayı kabul etmeyenlere hizmeti sınırlı tutuyor.
- Yorumlar 0