Şair'ül İslam Yunus Kokan - Vecizeler

Hikmet Dolu Liman Şiirlerle İman, Allah'ı ne kadar tanıyoruz? gibi eserleriyle bilinen Şair'ül İslam Yunus Kokan'dan Vecizeler.
Şair'ül İslam Yunus Kokan - Vecizeler

1) Nefsim ki emmare, başkasına ders vermek ne haddime, tüm sözlerim nefsime.

2) Bismillah bir intisab, bir istinad, bir nokta-i istimdaddır ki Kadir-i Mutlak Hâlık’ı, âciz-i mutlak mahluka yardımcı eyler.

3) İstikamete giden yol, istişareden geçer.

4) İmanın şah damarı tevhiddir, şirk o şah damarı keserek imanı katletmektir.

5) Tevhid imanın, tefekkür ibadetin zirvesidir.

6) Kendini kusursuz görmen, helak olman için yeter; eder Firavun, Nemrud, Karun’dan da beter.

7) Namaz bireyin, zekât toplumun direğidir.

8) Ehl-i tefekkür ile ehl-i gafletin misali şark ile garbın misali gibidir.

9) Ruhun gıdası Kur’an, kalbin teneffüsü namazdır.

10) Şeref ve izzet parayla kazanılmaz; şeref ve izzetle para kazanılır.

11) Çok uzaklardan görünen kumlar ve çakıl taşları değil, sarsılmaz dağlardır.

12) Bilgi ve sevgi ilgi denen şefkatli validenin iki masum ve muhterem evladıdır.

13) İman marifeti, marifet tevazuyu, tevazu muhabbeti, muhabbet şeref ve izzeti cezb ve celbeder.

14) Dil hem zehirdir hem panzehir.

15) Ülfet ve marifetin merkezinde ene vardır. Cehalet ve ilim onda gizlidir.

16) Namaz, her bir âzanı veren Ehad-i Samed’e her bir âzan ile teşekkür etmektir.

17) Bedenin ameli olduğu gibi, kalbinde amelleri vardır. O amellerin en faziletlisi ilahi aşktır.

18) Malumat marifete inkılap etmediği sürece cehalettir.

19) Duygular kalpten, kalp ise ruhtan ders alır.

20) İnsan olmadan Müslüman olunmaz!

21) Bize taştan duvardan cami yaptıracak adamlar değil, gönül yapacak adamlar gerektir.

22) Tevazuda zirve ol; amma benlikte bir zerre bile olma!

23) Candan geçmeyen Cânan’ı bilemez.

24) Duyguların evveli dinlemek, direği okumak ve zirvesi ise şâirliktir.

25) Kader yazılan senaryoyu ve rolü oynamak değil, oynayacağın senaryoyu ve rolü bilmektir.

26) Başkalarının kusuruyla meşgul olmayı terk eden, kendi kusuruyla meşgul olur ve nihayetinde Hakk’a vâsıl olur.

27) Arı gibi çalışanın bal gibi eseri olur.

28) Marifetin nispetinde dua eder ve marifetin nispetinde muamele görürsün.

29) Basar ziya ile, basiret nûr ile görür.

30) Tebessüm sadakadır, kahkaha illettir.

31) Aşk ile akan gözyaşları nârı nura inkılab ettiren alamet-i rahmettir.

32) Geçmişi değiştiremezsin; ancak nefes alıyorsan bil ki kendini affettirmek için geç kalmış değilsin.

33) Gül kokmak için, bülbül olmak gerek.

34) Ameldeki nifak eğer tevbe ve istiğfarla temizlenmezse, zamanla itikada sirayet eder.

35) Bir insanı tanımak koca bir âlemi tanımak kadar müşkildir. Zira her insan başlı başına bir âlemdir.

36) İnsan marifeti nispetinde dua eder ve marifeti nispetinde ister.

37) Musibetlerin yağmur gibi yağdırılması meyyit letaifin ihyası içindir.

38) Bir senelik rızkını bir oturuşta yemediğin gibi, bir senelik ibadeti de şimdiden düşünüp dert etme!

39) Üflemekle sönenler kibrit misillü ışık verenlerdir.

40) Zafer sarhoşluğu içinde olanlar yenilgiye namzettirler.

41) İnsanın yarın için gayeler edinmek yerine yaptıklarıyla yetinmesi hele bir de övünmesi ne kötü!

42) Nefsine avans verirsen sonunda iflas edersin.

43) Dünya aldatıcı bir tüccardır.

44) Mevt bir davettir, bir beraattir. Âşığın Maşuk’a visalidir.

45) Kalp çobandır, nefs-i emmare kurt. Kurt sürüye saldırmak için çobanın bir anlık gafletini bekler.

46) Hadisleri ve bilhassa sahih olanlarını inkâr edenler dalaletin ve helakin eşiğindedirler.

47) Peygambersiz ve sünnetsiz bir Kur’an Müslümanlığı olmaz ve olamaz!

48) İlmi okuyanlarda, hikmeti susanlarda arayınız.

49) Ömür dakikaları sayılı olan insanın, günün üçte birini uykuya ayırmasına şaşarım.

50) Kaliteye değil, reklama talib olunan dünyada kaliteli adam bulmak bir hayli zorlaştı.

51) İnsan hata yapmayan değil, hatasını görebilen ve af dileyebilendir.

52) Hayal edecek değil, hayal edilecek adamlar gerek memlekete.

53) Ey nefsim! Sen namazı ayakta tut ki, namaz da dinini ayakta tutsun.

54) Şiir şâirsiz, resim ressamsız, sanat sanatkârsız olmadığı gibi; elbette mükemmel bir ilim ve hikmetle donatılmış insan ve kâinat da sahipsiz olmaz ve olamaz!

55) Ve öyle bir hayat yaşa ki sen dünyadan ayrıldığına değil, dünya senden ayrıldığına ağlasın!

56) Ey insan! İyi ölç, iyi tart, hesabını iyi yap. Yevm-i mahşerde evdeki hesabı pazara uymayıp da şaşkın şaşkın bakan adam gibi olma!

57) Sürekli dalaleti telkin eden şeytan ile sürekli marifeti ve hidayeti telkin ederek mücadele edilir.

58) İmanın merkezi kalp olduğu gibi küfrün merkezi de kalptir. Binaenaleyh inkâr eden akıl değil, kalptir. Bu da cüz-i iradeyi şerde istimal etmektendir.

59) Her işiyle, her fiiliyle mükemmel olan Zât-ı Kadir-i Zülcelal elbette mükemmel bir muhabbete layıktır ki bu nihayetsiz muhabbete aşk denilir.

60) Şirkin itikadi olanı var, ameli olanı var, kavli ve fikri olanı var. Hakiki Muvahhid Müslüman itikadi, ameli, kavli ve fikri her türlü şirkten uzak durandır.

61) Merkezinde Kur’an ve sünnet olmayan hiçbir mezhep, hiçbir meslek ve hiçbir meşrep dalaletten kendini muhafaza edemez.

62) Baki olanın kendisine, fani olanın eserine bağlanınız!

63) Dünyada uykusu büyük olanın mizanda hasenatı küçük olur.

64) Günün sekiz saatini yatakta, kalanını ayakta uyuyarak geçirenler bizi nasıl anlasın?

65) İman vicdanda olanı dil ile ikrar etmektir. Küfür vicdanda olanı dil ile yalanlayıp gerçekleri örtmek, görmezden gelmektir.

66) Eserden müessir gibi olmasını beklemek ve hatasız, kusursuz, noksansız insan aramak en büyük kusur ve en büyük noksanlıktır.

67) Kabirleri ve türbeleri ziyaret ediniz! Fakat kabirlerden ve türbelerden meded beklemeyiniz! Meded yalnızca Allah’tan dilenir ve yalnız O’ndan gelir.

68) İsm-i Nûr’a layıkıyla mazhar olanın fiileri mükemmel bir sûrette ve süratte cereyan eder.

69) Zamana mahkum olanlar, Allah’a hakiki abd olarak Biiznillah zamana hâkim kılınanları anlayamaz!

70) Kur’an’dan daha doğru bir söz, Resûlullah (s.a.v)’den daha güzel bir örnek yoktur.

71) Sünnetten daha sağlam bir mezhep, vicdandan daha büyük bir müctehid yoktur.

72) Toprak altına giren her çeşit tohumu dirilten nihayetsiz bir hikmet ve kudretin insan tohumunu diriltmemesi ve (hâşâ) diriltememesi düşünülemez!

73) İhtiyaç duyanlar ağız ve dil ile tekellüm ederler. İhtiyaç duyulanlar ise ağız-ı eser ve lisan-ı ilim ile tekellüm ederler.

74) Evet, izzet ve şerefin tamamı Allah’a aittir. O Zât-ı Azîz-i Muizz dilediğine izzet ve şeref verir de o kimsenin ismini hem dünyada hem de ahirette yüceltir.

75) Evliyâullahın sözleri hep birbirine benzediği gibi, tüm Adüvvüllahın dahi sözleri birbirine benzer.

76) Allah dostlarının meclisi gül bahçesine benzer. Allah düşmanlarının meclisi bataklıktan ibarettir.

77) Her kim Allah dostlarına muhabbet ediyorsa bilsin ki muhabbeti Allah’adır. Kim de Evliyâullaha adavet ediyorsa bilsin ki düşmanlığı Allah’adır.

78) Yeis ataletin, atalet cehaletin, cehalet sefahetin, sefahat dalaletin, dalalet nârın davetçisidir.

79) Güzelliğin enva’ı vardır: İmanın güzelliği, ilmin güzelliği, amelin güzelliği, ahlâkın güzelliği, ihlasın güzelliği… Hâ bir de sûretin güzelliği.

80) Ehl-i marifetin hikmetini bilmediğiniz efâli hakkında yorum yapmayınız. Zira onların esbab-ı efâlini çoğu zaman kendilerine sormadan bilemez ve su-i zan edersiniz.

81) Gıybet helal olmadığı gibi, insanların yüzüne karşı eziyet verecek bir şekilde tekellüm de helal değildir bilesin. Terk etmezsen bu işi bedelini ukbada ödersin.

82) Ey nefsim! Oldu zannediyorsan kendini tam, bil ki delildir olduğuna ham.

83) Ey nefsim! Önce yan, sonra yak.

84) Basiret basardan ileriyi görmeli.

85) Marifet hikmet-i hilkattir, tefekkür mukteza-i fıtrattır.

86) İnsanı insan yapan hayâdır.

87) Dua bir anahtardır.

88) Kâmil mürşid hâl ile örnek olandır.

89) Ehl-i gıybet yamyama benzer.

90) Cehalet bir illettir.

91) Gaye-i ibadet şükürdür.

92) Evliyâullahın düşmanı Allah’ın düşmanıdır.

93) Göz eseri görünce, öz müessiri görmeli.

94) Zekât bir kalkan-ı mühimmedir.

95) Tebdil-i isimle mahiyet değişmez.

96) Yokluktaydım Rabbim verdi vücûd, nasıl olur da etmem O’na sücûd?

97) Her şerde dahi bir hayır vardır.

98) Riya salih amelleri yok eder.

99) Hakkı söyleyenler Hakk’ın himayesindedir.

100) İnsanlara liyakatı nispetinde değer verilmeli.

101) Ey nefsim! Ne ise özün,o olsun sözün. Ne ise sözün, o olsun özün.

102) Ruhun gıdası Kur’an’dır.

103) İbadet marifetin habercisidir.

104) Değildir tesettür tarz, nass-ı Kur’an ile farz.

105) Allah örtü ile emretti gizlemeyi zineti,ne yazık ki bir kısım muasırlarımız, yaptı örtüyü en güzel zineti.

106) Nefsinin avukatı değil, hâkimi olmalısın.

107) Talebe olmak öğrenci olmanın gayrıdır.

108) İyilik döner durur, yapanı bulur; kötülük döner durur, yapanı vurur.

109) Verirsen malından zekât, artırır o malı Şekûr kat kat.

110) Yücelten de alçaltan da Allah’tır.

111) Dinsiz felsefe bir safsatadır.

112) Gelenek dine eklemek değildir.

113) Muhabbet eken aşk biçer.

114) Sözün doğru olsa da yerinde demek gerek.

115) Âlim bin düşünür bir söyler, cahil bir düşünür bin söyler.

116) Evliya kalp kırmaz.

117) Şu elimizdekiler altın ve elmastır, kullandığımız tek para ihlastır.

118) Şems çıktı nücum kayboldu.

119) Her gördüğünü tesettürsüzlükle suçlamak yerine, önce gözlerine tesettürü emret bak gereğine!

120) Eser müessiri tanımak içindir.

121) Büyük uykular kabre tehir edilmeli.

122) Kap dolmadan taşmaz.

123) Sünnetin inkârı Ebû Cehil’den de cahil eder insanı.

124) Kitap yüklenmek için akla ne gerek? İlmiyle âmildir âlim, bilmek gerek.

125) Edepsizle bir olmak ilme hürmetsizliktir.

126) Kul dediğin her işi Allah için yapar.

127) Fıtratta kibire yer yoktur.

128) İlmin şükrü tebliğdir.

129) Uyku gayenin habercisidir

130) Kimi ihtiyaçtan konuşur, kiminin konuşmasına ihtiyaç duyulur.

131) Teşbih-i kelam teşbih-i itikaddan gelir.

132) Yeis nârın davetçisidir.

133) Zahire aldanma, ehl-i siyasetin işine karışma.

134) Duanın keyfiyeti marifete delildir.

135) İnkâr eden akıl değil, kalptir.

136) Asrın adamı asrın dışında olmalı.

137) Kabirlerden ve türbelerden meded beklenilmez.

138) Âlimin ilmine, tebliğdir şükür. Zalimin zulmüne korkma tükür!

139) Ey sen âmir! Edemezsin kırdığın bir gönlü tamir, iyisi mi seç sen kendine güzel bir zamir.

140) Kál ile öğüt veren çoktur, hâl ile örnek olan yoktur.

141) İlimle tedavi edilmezse illet-i cehalet, bil ki artarak olur sonunda dalalet.

142) Kur’an’dır Allah’a ulaştıran hakikat, nefsindir eğer binebilirsen hakiki at.

143) Aslı çirkin olanı, değiştiremez onun adı.

144) Vermişse Allah bir kuluna ilm-i simayı, bir bakışta anlar yürekteki davayı.

145) Ey nefsim! Yılan gibi kıvrım kıvrım olup, yalanla oynama! Ok gibi dosdoğru ol, hedeften sapma!

146) Uyku beş saattir, çoğu kabahattir.

147) Sen Türk, sen Kürt, sen Arap’sın dediler, Millet-i İslâmiye’yi bu ateşle erittiler.

148) Her kime verdiysen layık olduğundan fazla değer, bir gün gelir elbet seni buna pişman eder.

149) Uğradı mı bir beldede salihler atalete, fasıklar hâkim olur o beldeye elbette.

150) Kur’an sedası,ruhun gıdası; şirk kokan müzikse, olsa olsa ruhun belası.

151) Ve bir şiir ki tüm şiirleri sil baştan yazdıracak. Ve bir iman ki Hakk’ın adını yüreklere kazdıracak.

152) Zaafiyet-i ibadet, eder zaafiyet-i marifete işaret.

153) Ey nefsim! Avukat gibi nefsini savunmayı bırak, hâkim gibi nefsini sorgulamaya bak!

154) Mümine yaraşmaz boş durmak, saltanat-ı hakiki kulûb üzerine taht kurmak.

155) Uyan ey insan ölüm var ayıl! Seni hikmete sevk eder akıl, hayvan gibi yaşayacaksak, ne diye verildi ki şu akıl?

156) Abdullah İbni Ömerler için, Ömer gibi pederler gerek! Yeni Fatihler için, yeni Akşemseddinler gerek!

157) Hakk’ı bilendir hakiki âlim, Hakk’ı tanımayandır asıl zâlim.

158) Samimi olanın zikredilir ismi Arş’ta, zıddı olanın ismi silinir en başta.

159) Kendim bildim bileli, uyudum mu bilmem. Ben göz kapamaya, uyku demem.

160) Her kişi kazancında dökmeli ak ter, elzemdir insana önce karakter.

161) En aziz kişi nefsine galip olandır, en âciz kişi nefsine mağlup olandır.

162) Ne dünya ne de ukba, gayemiz yalnızca ilahi rıza.

163) Üsluptaki virüslerdir bu davada en büyük düşmanımız bizim, dile format gerektir azizim.

164) Üzmeler ve küsmeler; kırgınlıklar ve kızgınlıklar hep birbirini kovalar.

165) Ha bir cami yıkmışsın,ha kalp kırıp gönül yıkmışsın. Namazdan mânâ ne? Sen kâbeyi yıkmışsın!

166) Asla gözüne haramı gördürme! Bin latifeni bir bakışla öldürme!

167) Ömürdür dünyadaki sermaye, hasenattır ukbadaki sermaye. Uyan ey gafil nefis, nasıl olur da boş geçer bir saniye?

168) Gözlerden akan yaşlar, turab-ı kalbi sular.

169) Ârif her musibetten bir ders-i ibret alır, cahil ne gelse başına kul yaptı sanır.

170) Ben hiçbir şey söylemedim ve hiçbir şey yazmadım; yalnızca yüreğime, bir ayna bıraktım.

171) Şükür tohumdur sabır suyu; esirgeme ki suyu, yeşersin şükür tohumu.

172) Kul kuldan istedikçe eder tedenni, Hakk’tan istedikçe eder terakki.

173) Allah deyu deyu çıktım dağlara, haykırdım doya doya. Taş bağırlı dağa kim ne duyura?

174) Bil ki güldür onlardaki bağır, adavet ettiğin Allah dostu ise bedeli ağır.

175) Nimeti yalnızca Hakk’tan bil! Ta ki zikretsin hakkıyla O’nu dil.

176) Zannetme ki tevekkül sebepleri terk edip bir mûcize beklemektir, tevekkül esbaba müracaat edip neticeyi Hakk’tan dilemektir.

177) Kenz-i mahfiyi aradım durdum, o hazineyi kırık kalplerde buldum.

178) Geceyi yıldızlar aydınlatır amma, bir yıldız ki güneş olur da görünmez başka yıldız ve yakılmaz lamba.

179) Kalp bir tarladır; kimi muhabbet eker, kimi nefret diker. Mahsulü ameldir, herkes ektiğini biçer.

180) Ehl-i gafletin aşk sandığı şehvani bir muhabbettir, oysa aşk mukaddes ve müberra bir hakikattir.

181) Kabir büyük bir duraktır, sanma ölüm sana çok ıraktır, şu sararıp düşenler yapraktır, nasıl yaşarsan yaşa, sonun kara topraktır.

182) Dediler: “Riyazetle nefis ölür mü?” Dedim: “Hiç düşman geri çekilmekle ölür mü?”

183) Bir yıkılış bin kalkınıştır, bir mağlubiyet bin galibiyettir elbet. Mühim olan yenilgi içinde büyüyen, zafer-i ekberi görebilmek.

184) Âyâ zanneder misin zikirler gider boşuna? Zikir ayaklarıyla çıkılır merdiven-i aşkın arşına.

185) Gönül yapanlar bırakır arkalarında gül, gönül kıranlardan geriye kalan yalnız kül.

186) Nefretin misali bir çöl, kupkurudur, kurutur gör! Muhabbetin misali göl, hiç çöle benzer mi gör!

187) Azrail gelince insan etmeli tebessüm, Sevgili’ye götürene nasıl edilmez tebessüm?

188) İbadetin efdalini ararsın, bir taraftan da gönül kırarsın, kâbeyi yıkarak nasıl rıza ararsın?

189) Seher vaktini uykuda geçirmek, musluk açıkken kovayı ters çevirmek.

190) Şâirim, sözün âlâsını bilirim, lakin cahilin karşısında konuşmayı, edepsizle bir olmayı, ilme hürmetsizliktir bilirim.

191) Elif gibi dimdik ol amma çok havalardan uçma, düşüşün fena olur sonra.

192) Nefs-i emmare cihetiyle öldüğün gün, odur kalp ve ruh cihetiyle dirildiğin gün.

193) Dünya bir handır, ebedi kalınmaz. Baki için halk edilen kalp, faniye bağlanmaz.

194) Ey nefis! Fani dünyaya aldandın, hiç ölmem mi sandın, koca bir ömürde O’nun rızası için ne yaptın?

195) Hak hakkı özler, batıl batılı gözler, gördüm yüz verince beş yüz olan yüzler.

196) Sözün menbaı ne akıldır ne de lisan. Sözün menbaı mahall-i imandır bilmeli insan.

197) Ey nefsim! Sen oruç tutuyorsan oruç da seni tutmalı; Oruçtan mânâ, yalnız açlık sanma, amellerini ateşe atma!

198) Hadis, fıkıh, tefsir, kelam... İlmi talep ettim her an, akıp gider; durmaz zaman. Önce ihlâs derim o zaman.

199) Ey nefsim! Aç gözünü, olma kör, Sanat mûcizelerini gör. Bak, üzüm asmasının yaprağındaki nakşa, Tesâdüfî olması mümkün mü hâşâ?

200) İlk üç emridir dinimizin “Oku!” Yarın mahşerde de ilk suali olursa “Okudun mu?” Sen o günün dehşetini şimdiden oku!

201) Empatiyi terk eden insanlığını kaybeder.

202) Ey nefsim! Sen bilmediğinin âlimi; Bildiğinin cahilisin; Tevâzuyla insan olur,
kibirle yok olursun.

203) Biz önce Müslüman’ız, Sonra Türk’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Kürt’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Arab’ız, Fars’ız, Çerkez’iz, Laz’ız...

204) Aşk; gül demek, bülbül demek, bülbüldeki vefâ demek.

205) Azaplara atar, bil! Hikmetsiz konuşan dil.

206) İnsan ölümsüz değil, sen Hakk önünde eğil.

207) Ey nefis! Tetiği çeken sensin, sonra da kader mahkumuyum dersin. İyilik gelse başına hepsi benimdir dersin, su-i ihtiyarından gelen bir kötülüğü, sahiplenmez; kaderindir dersin.

208) Bil ey nefsim! İyilik onu emreden külli irade sahibinin; kötülük O’na isyan eden bedbaht nefsinin.

209) Ey nefis! Gel etme gurur! İbadettedir asıl onur. Kulûb bulur, Zikrullah ile huzur.

210) Resûl’den aldım hilim, Rabbim verdi ilim. Kesilsem dilim dilim, yine de Hakk der dilim.

211) Bak şimdi şu diline! O Rahman’dan hediye. Tercüman latifene, mûcize-i azîme...

212) Bırakmalı günahta inadı, helal lokmadadır nimetin tadı.

213) İster piyango desinler, ister loto, ister ganyan. Hepsi kumardır, bilsin bunu oynayan!

214) Nasıl oynar Müslüman kumar, haram lokmadan ne umar?

215) Özgürlüğe ölüm, kuşa bir kafes. Kim bilir, ne zaman verilecek son nefes? Zannetme hayattan gaye, sadece heves! Kâlû Belâ’yı nasıl unuttun, ey ruh, sana pes!

216) Uyan artık gafletten, ölüm ansızın gelecek! Sanma herkes de seninle bir gelecek.

217) Geldin bir damla su ile, gidişin bir tohum ile; bu kibir gurur ne diye?

218) Ölüm haktır, kaçış yoktur. Her nefis tadacaktır, ruh bedenden çıkacaktır.

219) Gördüm vefat var bir evde, Ağlıyorlar dört bir yerde. Göz yaşları dönmüş sele, sanki gidişi nereye?

220) Öleceğim bir gün ben de, ağlamayın hiçbir yerde! Düğünümdür, düğünümdür! Sevgili’ye dönüşümdür.

221) Aynı adama baktılar, farklı adlar taktılar. Şâir denen aynada, onlar kendilerine baktılar.

222) İman bir nur olur, kiminde kibrit olur. İman bir nur olur, kiminde şems olur.

223) İlim başta taşınan elmastan bir yüktür, insan yükü nispetinde ihtiyatlı yürür.

224) Dersin: “Ne kadar söylesem az.” Bil ki kelamdaki i’cazdandır icaz.

Şâir’ül İslâm Yûnus Kokan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum