Rüzgar Sözleri | İçerisinde Rüzgar Geçen Etkileyici Sözler

Rüzgar ile İlgili Sözler

Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş.

Rüzgara tüküren, yüzüne tükürür.

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez. Montaigne

Rüzgar, toprağın vekilharcıdır. Tepeleri, çukurları meydana getirir. Birinden alır, birine verir. Nizami

Büyüklerle küçükler arasındaki münasebet, rüzgarla otlar arasındaki münasebete benzer, Rüzgar esince otlar, eğilir. Konfüçyus

Uçurtmalar rüzgar sayesinde uçmazlar. Rüzgara karşı durdukları için uçarlar.

Süleyman dahi olsan rüzgara itimat etme. İzzet Molla

Az rüzgar ateşi körükler çok rüzgar da söndürür. Herbert

Yaşamak, martı kanadında rüzgar taşımaktır. Hasret Gültekin

Ey rüzgar! Sert esme! Özlediklerimin kokusu geliyor yüreğime, gözlerim doluyor.

Öfke rüzgar gibidir, bir süre sonra diner; ama birçok dal kırılmıştır bile.

Rüzgar ilerlemiyorsa, küreklere asılın. Latin Atasözü

Yelken rüzgarla yelken olur. Bahar gelse gelse rüzgarla gelir. Cahit Sıtkı Tarancı

Dalından düşen yaprak rüzgarın oyuncağı olurmuş!

Kaptanı usta olmayan gemiye her rüzgar kötüdür. Herbert

Saçlarını rüzgara bıraktı kadın, hayatı gibi onlar da dağınıktı artık...

Rüzgar ile İlgili En Güzel Sözler

Bulutlar, ona aşık oldukları için izin vermediler geri dönmesine. Şimdi herhalde rüzgarla birlikte oyun oynuyordur.

Rüzgarı ardına alıp yalanlara yürümek kolay, önemli olan, fırtınanın yüzüne vurduğu gerçeklerde gözünü açabilmektir.

Rüzgar sarıyordu bedenimi senin sarıp ısıtman gereken gecede...

Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder, büyükleri yüceltir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi yükselttiği gibi.

Bulutlara yükledim özlemimi rüzgarlarla yolladım sevgimi yağmurları yağdırdım gözyaşlarımla küçücük melekler gönderdim seni öpmeye gelmediler mi?

Sakin havada, fırtınayı kestirmek güçtür. Machiavelli

Bir araba, camları sonuna kadar açık ve sokak lambalarının olduğu bir yolda hızla ilerliyor. Saçların uçuşuyor, sevdiğin şarkının nakaratı...

Gerçekten zalimdi rüzgar; hakimiyetini tek başına sürdürüyordu. Durup durup birden patlıyor, tepelerde uğulduyor, gece yağmış, donmamış karı göğe savuruyordu.

Ben seni bir nisan yağmurunda ılgıt ılgıt esen rüzgarların gelincikleri okşayıp bir kış günü kar altındaki buğday tanesinin güneşi özlediği gibi seviyorum.

Uçurtmalar rüzgar sayesinde uçmazlar. Rüzgara karşı durdukları için uçarlar.

Bir rüzgar gibi hayatım savrulurken acımasızca sen çıktın karşıma tuttun elimi çektin hayatına işte şimdi yaşamak nedir öğrendim yanında seviyorum seni aşkım.

Ben, bir rüzgar olsam ve saçlarını dalgalandırsam, sen nefesini tutardın. Biliyorum...

Öfke rüzgar gibidir bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bile.

Benim bunlarla münasebetim nedir? Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra, ne ifade ederler? Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara...

Ben rüzgara karşı koymaktan değil, rüzgarın getireceği kokundan korkarım...

Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler. Shakespeare

Rüzgarın önüne düşmeyen adem yorulur. Fasih Dede

Rüzgarın umursamadığı bir kuru yapraktım sende, biraz daha yansam kül olup biter misin içimde?

En kuvvetli rüzgar, otların za’fına kıymet vermez. Fakat hurmaların en uzununu ve ağaçların en kuvvetlisini devirir. Beydeba

En Güzel Rüzgar Sözleri Kısa ve Uzun

Gerçekten zalimdi rüzgar; hakimiyetini tek başına sürdürüyordu. Durup durup birden patlıyor, tepelerde uğulduyor, gece yağmış, donmamış karı göğe savuruyordu.

İnsan, tarihin rüzgârı karşısında, okyanusa düşmüş bir ceviz kabuğu gibidir. Ne kadar şuurlu davranmaya çalışırsa çalışsın, kaderi dalgaların insafına kalmıştır.

Rüzgarsız uzun bir gün bu. Afrika dahi yetmiyor nefes almama. Fethettiğim bu kıta, üzerime yıkılmış bir arslan ölüsü. - Sabahattin Ali

Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin? - Sabahattin Ali

Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz?- Sabahattin Ali

Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yanyana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? (159) Sabahattin Ali

Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz?

Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin? - Sabahattin Ali

Ne garip şey, bir düşünce bizi hükmü altına aldı mı, onu her yerde anlatılıyor görürüz, rüzgardan bile kokusunu alırız...

Benim bunlarla münasebetim nedir? Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra, ne ifade ederler? Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?

Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?

Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordu. Bir kadın, trenin penceresinden dışarı bakabilir, bu sırada gözüne bir kömür parçası kaçar, o ehemmiyet vermeden bunu ovuşturur ve bu minimini hadise dünyanın en güzel gözlerinden birini kör edebilirdi. Yahut bir kiremit, hafif bir rüzgârla yerinden oynayarak, devrin gıpta ettiği bir kafayı parçalayabilirdi. Göz mü mühim kömür parçası mı, kiremit mi mühim, kafa mı, diye düşünmek nasıl aklımıza gelmiyorsa ve bütün bunları nasıl hiç mütalaa yürütmeden kabule mecbursak, hayatın daha başka türlü birçok cilvelerine de aynı tevekkülle katlanmaya mecburduk..

Sen beyaz bir kadınsın / uzaktaki / gözlerin aklımdan çıkmıyor / sen beyaz bir kadınsın karanlıkları dinleyen / uzaktaki / sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda / yorgun başını üşümüş yastığına koyuyor musun / uyuyor musun

Sessizlik ve rüzgar bu kadar etkiliyken, insanlar neden müzik yapma zahmetine katlanıyorlardı ki?

Maryam, "Bazen olur öyle, İskenderiye' de aniden bir kelebek akını olur. Bu da demek ki bir rüzgarla buraya kadar gelmiş."