Nuri Pakdil Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

Nuri Pakdil 1934 yılında doğmuştur. Orta okula giderken şiire ve edebiyata merak salan şair, lisedeyken dergi çıkartmıştır. İşte Nuri Pakdil şiirleri;
Nuri Pakdil Şiirleri – En Güzel 15 Şiiri

En Güzel ve Kısa Nuri Pakdil Şiirleri

Nuri Pakdil 1934 yılında Kahramanmaraş’ta doğmuştur. Henüz orta okuldayken şiir yazmaya başlayan şair, lisedeyken “Hamle” adında dergi çıkartmıştır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Nuri Pakdil bir dönem hukuk müşavirliği de yapmıştır. Kendini şiire ve yazılarına atayan Nuri Pakdil, Kudüs şehri için yazdığı dizleriyle “Kudüs Şairi” olarak anılmaya başlamıştır. Bu içeriğimizde sizler için en güzel ve kısa Nuri Pakdil şiirlerini derledik.

Nuri Pakdil Şiirleri;

1. Düş Gören Atın Şiiri

I

Dağ yürür bir yerinde

çıkar üstüne dağın

bu çelik çağında

ata iyi binin

 

Kalbinde bir gül bu atın

Ceyhan sızar gibi gözlerinden

düş gören at

bellidir gözlerinden

 

Ses yüklediler

varacağı üs Kudüs

titretir güney yeli

bir dal buğdayı

 

Alın bu atı denize atın

geçer denizden de

bakıyor özenle

sayfalarına kitabın

 

İnsan saçı yelesi

yürüyen bir fabrika

tüylerinde oyun

roman şiir

 

(Temmuz 1975)

 

II

Boynunda kan torbası

geçer balkonlardan

koşuşuruz pencerelere

şimdi başka balkonlarda

 

Sözleri uzun

kolay mı anlaşılması

düşer burnundan

bir kaç kurşun

 

Ayaklarında nal

kırmızı

şaraba batmış

silindir şapka

 

Yapışır kızlar

cidarlarına

duruyor bürolarda

her görevli atın üstünde

 

Lik lik gidiyor

ne yaman

serperek ardından

dizeleri

 

(Ağustos 1975)

 

III

Büyür yumak

gözlerim açıksa

uzayda ayaklarım

gülyağına bulandı

 

Az da olsa

duyarım

acısını

toprağın

 

Yapsanız daha

büyük bomba

sığar kalbime

gömersiniz ölülerinizi

 

Başımı sallarım

ya giderken

bir Kudüsteyim

bir İstanbul’da

 

Avrupa

şey gibi

eskir de

gülerim.

 

Soluğum bekler

gece pastanede

düşünen

gerillayı

 

Bir gün konuşacağıma

tanık

tutuyorum

ayı

 

Sırtıma

alarak

Asyayı

Afrikayı

Nuri Pakdil Şiirleri


2. Gemi

Yokyere akşam mı çöktü ne

Durup durup baktı eline

Nuri Pakdil Şiirleri


3. Alevler

Ta kendisi diyor taa ordaki hayaline

Yaklaşmak istedikçe bir kaçıyor ki o da

Nuri Pakdil Şiirleri


4. Âraf

I

Geliyor üstümüze bir yakup titremesi

değişimin belirtisi şapkanın ironisi

 

Kutlu öğleüstü ve akşam üstü

özellikle şimdi akşam üstü

 

Hiç eskimiyor ortadoğuda zaman

çünkü en verimli bir alçı

 

Dinç vakur sade genç elleri

belirledi açıkça kutsal kitapta bütün kelimeleri

 

Sözü alıp bindi sağlam at gibi üstüne

ömrümüzün orağı gamı alıp kırdı

 

Ölümse sabırlı bir hüma kuşu

hannâne direği ölçüledi varoluşu

 

Denizi bir solukta içtim de

tuz ve toprak kaldı geride

 

İştahlıyım bağımsızlığa savaşa özgürlüğe

bu ilkeler her ülkede girecek yürürlüğe

 

II

Konuşma sırası geldi mi bana anne

ortadoğu çocuğu değil miyim anne

düşünüyorum o halde savaşacağım anne

 

Damarlarım uzadı

ak bir kımıltı kapladı petrol damarlarını

ülkem boru

 

Savaş benim arkadaşım anne

durmadan mukavemet anıtları dikiyoruz her

santimetre karesine ortadoğunun

 

Bölünemez ortadoğu

sınır

taşlarıyla

 

Çoğuz

biz

anne

 

Çevremde

muştu dağıtan

kesiksiz artan

her çocuk

bir komutan

 

Parmaklarımız kabardı bir geyik karnı oluverdi

ileride görüyoruz putu kıran ibrahimi

bizi yanına çağıran ibrahimi

 

Bizi özgür eden

putu kıran özgür eden

hep o ateşte yanmayan güçlü ibrahim

 

Çoğaldılar

birbirlerine destek olup

daha çoğaldılar

 

O

sesin

yankısını

betondan sağlam

bastırdılar göğüslerine

yeni bir eylem yüklediler

kelimelerine bile

 

gözlerin şiirin ekmeği gibi

geliyor eylemin bitiştiğinde

ey sevdanın has buğdayı

 

Damladı yere

bir damla yağmur

bir damla eylem

bir damla yağmur

bir damla eylem

 

III-A

ahbes a commencé de nouveau à s’enfoncer

dans une fonderie en pierre de l’absurdité

pendant cette année et bien cet été

notamment dans les universités

profondément

rapidement

absolument

et voilà

un crime et chàtiment

– idole se trouver devant vérité

– bien sür impossibilité

 

III-B

Yani içinde tarihin dolaşıyor bir sarı kedi

yani bir batı kedisi

 

Kafka dağı ve kamünün sisif efsanesi

önemli değil aşılacak kaf dağı unutma bu sesi

 

Ve bağdat ve kufe ve trablusgarp ve ürdün

daha dün biraz erzurum biraz maraş biraz istanbul

 

Kutlu bir el bağlamıştı kentleri birbirine

evreni kaplayan bir iple

 

Bir sara çarpmışlığı bulaştıysa da

cinler oturup beş taş oynadıysa da

 

Evreni bir ev yapan bir düşüncenin

çevresinde toplandılar ortadoğu oğulları

 

Deniz kabardı ve silindi soluğu önünde yiğidin

dağlar geriye geriye çekildi soluğu önünde yiğidin

 

Değişti at mitralyöze sokaklarında ortadoğunun

ve deve her eve sevinç taşıdı durmadan onurla

 

IV

Zekâtla hac önderliğinde namazın

başlattılar eylemini çağımızın

 

Bir mutlu akımla aydınlattılar evleri

parmaklarım sürekli yeni bir devrimi getiriyor

 

Soluğumuz şandır

güneş devrimci soluğundan daha sıcak değil

 

Tüm yasalarda yazılı varoluş ayetleri

görüyorum iki bin yıl öncesiyle iki bin yıl sonrasını

 

Duydum çalışanın kıvançlı sağlam

inançlı yürek sesini toprakta

Nuri Pakdil Şiirleri


5. Rahman

Suyu temizliyor ayakların gerçek mi gerçek

savaş pilotu exupery'nin

parmaklarının suya dokunuşudur

çoğalan ibrahimlerle

bir gelecek vakit habercisi

yeniden çizdi kenti

 

- buruşmuş çocuk balonları

gibi kaldırıldı

kentin

putları

ve

eski fotoğrafları -

 

bir şölen

kelimelerde

 

inanınca duanın gücü artar

tutsaklık eridi

bir akımdır geçen yüreğimden

en uzaktaki bir müslümanın yüreğine

 

varoluş sevmenin ekonomisi

baktığın yerlerde gölge

rahman rahim

bir kutsal gölge

 

vakur dinç

bir devrimden

iyi anlarım

- benim işim

devrim

yapmak

 

bir güzel geyik gibi

özü tarihin

anlamı yaşamanın -her savaşçının-

bir muştu büyütüyorum yüreğimde

bileklerimizin gücüne doğru işleyen

bir asya direnci

afrika siyah inci

en çok şimdi anlıyoruz ömer'i ali'yi hasan'ı ve osman'ı

keskin nişancı

olarak

ilerliyoruz

 

ey öbürsü günleri bekleyen çocuklar

- işçi asker

kutsal

alınteri kitabımın ilk cümlesi

burjuva ayağa kalk

güneyde kuzeyde doğuda batıda

yargılıyorum seni

 

şan soluyan şan alan genç yürekler

ey kardeşler

gören gözlere ortalık ışımıştır

Nuri Pakdil Şiirleri


6. Tak Tak Tak Tak

Bu kadar ayak

Yürür Devrimde

Nuri Pakdil Şiirleri


7. Anneler ve Kudüsler

I

Güz suları bizim şehrin önünden akar

Kış savunması

Bizim şehir üs öbür şehirlere

Dakka şimdi bir doğu kamerası

Ölümü çeken

*

Geleceği parmakların bir bir gösterdi

Yeşil bir harmani dizlerinde

Çek denizi aradan

And anıtları koy

Eski çağ taşlarının üstüne

Yeni çağ silahları üstüne

*

Eylem öğlesi

Gül kurularını birbirine bağladık

Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını

Kitabı açarak

Yonttuk

*

Soluğunda gül kokusu

Okunan ve bitmeyen bir sayfa

Gibi

Beni çeker bir girişime

*

Daha dinç ötede

Gerçekte olduğundan daha parlak

Yeresel

Otuzüç katlı bir yapı gibi

Damarlarımızda dolaşan kan gibi

Hamid çizgisi

*

II

At ipi atladı

Kitap soluyan atlar

Çocuk atı çağırdı

At çocuğu tanıdı

*

Denizi çek annemin başörtüsüyle ey sevgili

At geçer o zaman denizi

*

Bilirsiniz ormanlarla sonsuz bir at gelir

Görmüşsünüzdür çocukların rüyalarında da gelir

Biner ona

Sünnetçi

*

Cezayir’e atlarla gidilirdi

Babam atla bağa gelirdi

Yeni Ali

Paris’i atla dolaşacak

*

İyi binen ata

Bir solukta geçer Hazer’i

Yavaş yavaş ingiliz

Tuzağına düşer at süren yiğitlerin

*

III

Tûr Dağını yaşa

Ki bilesin nerde Kudüs

Ben Kudüs’ü kol saatı gibi taşıyorum

*

Ayarlanmadan Kudüs’e

Boşuna vakit geçirirsin

Buz tutar

Gözün görmez olur

*

Gel

Anne ol

Çünkü anne

Bir çocuktan bir Kudüs yapar

*

Adam baba olunca

İçinde bir Kudüs canlanır

*

Yürü kardeşim

Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin

 

(Ocak 1972)

*

IV

Narin bir üzüm anne yüreği

ağlaması çocuğun

çöl tülbent üstünde

sarar onunla anne yüreğini

*

Çocuk harita

anne çocuğun gözleriyle bakar

uyur çocuk

anne bekçi daim

*

Sokaklar dar mı

boğulur anne

bu atlar

geniş alan isterler

*

Çocuk koşar

ardından K da

insanın yüreğinde bir parça Kudüs vardır yani K

anne şimdi eline aldığı yüreğini yerine bırakır

*

Irmak yatağıdır

çocukların cepleri

bilmeyiz bütün ırmaklar sabahları

akşamları çocuk ceplerindedir

*

Erişince kelime beyi

çocuğun etine

pamuk gibi yumuşak olur o dağ

anneler her yerde o dağı ararlar

*

Dener çocuk

öndeki çocuk boynu mitralyözdür

toz kalktı mı ayaklardan

Alttaki çocukla birlikte ikisi de attır

*

Doğudan mı batıdan mı

yürüyen bir çocuk göreceğiz Kudüse

ben çok önce çıktım doğu’dan

anneler her yerde ararlar beni

*

Çocuk akdeniz görmüş

her ülkede bulunan

bir

K’dır

*

Büyüyor elinde bomba

bombanın gerçeği yumuk çocuk eli

ama çocuk

aykırı görülür ölüme

*

Ölüm de yasadır

artar K

annelere sunu günaydın

çocuk önder

 

(Kasım 1973)

*

V

Mavi ışın dolanır anne gömleğinde

bal arısı deniz suyu

tayfı çocukların

gözetir kudüsleri

*

Kar yağmaz uçar anne gözlerinden

anne eli ovadır

oynayınca çocuk

daha genişler

*

Kudüse şiir gömlek dikişi annenin

gösterir yönümüzü iğneden çıkan ipliğin konumu

kare ya dikdörtgen

annenin çocuk yanağındaki izi

*

Düşününce anne

kudüsler yakınlaşır

bir tanrı tanımazın elinde de

kudüs haritası bakar kudüs yaklaşımıyla

*

Kelime anne dişleri

kiminde otuz iki kiminde otuz üç kelime

çocuk bu kelimeleri

öğrenerek yaş alır

*

Tapınakla yürek arasında en canlı ilişki

yüreğimiz sıkışınca

anladık

el aksa’dan bir taş düşürülmüştür

*

İnsan

soyaçekim

göğe yansır umudu

baktıkça aynada

*

Ve çocuk gülünce

ışır el aksa

el aksa bilir ki

çocuk koyacak o taşı

*

Ki biraz kirazdır ki biraz silâhtır

çocukların

gözleri

parmakları

*

Getirince baba

kudüsü özümleyen ekmeği

yeniler anne andını

kirazın ve silâhın üstüne

*

Deniz kabartısıyla

aynı andadır anne andı ve çocuk solunumu

bilir baba

toprağı süren makinanın hüzünle kudüsü söylediğini

*

Ağıt yakışmaz

şiire ve çocuk yüzlerine

ki çocuk yüzleridir getirir bizlere

gereğini bağımsızlığın

*

İlerler zaman

kudüs koşusunda

ancak anlar

çocukların daim önde olduklarını

Nuri Pakdil Şiirleri


8. Yatar Kalkar Sorardım

Rüyalar hep renkli mi

Yapılıyor ki anne

Nuri Pakdil Şiirleri


9. Her Halükarda Alicenap

Biryerlere yürüyor tek başına

Hiçolmazsa Sonsuzu kat yanına

Nuri Pakdil Şiirleri


10. Rafineri

Kılıcı kuşananı bekleyen attır

Cümleler dizildikçe dolan yakıttır

Nuri Pakdil Şiirleri


11. Taç

Asla sarsılmadan köklerine tutunuşu

Şandır bir destandır uçurumlarda yazılan

Nuri Pakdil Şiirleri


12. Gür

İliklerine işlemeli özsorgu ki

İlerleyebilesin elektriğe doğru

Nuri Pakdil Şiirleri


13. Hokkası

Direnti ateşine

Az daha benzin döker

Nuri Pakdil Şiirleri


14. Kuşluk Müziği

Kutsal inadı olanlar gerekli

Bir kalbi daha olanlar gerekli

Nuri Pakdil Şiirleri


15. Alo İnfaz

O duvar da arkasındakiler de

De de BU DUVARLAR çökecek tamam

Nuri Pakdil Şiirleri

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Nilgün Marmara ŞiirleriKahraman Tazeoğlu Şiirleri
Gülten Akın ŞiirleriKaracaoğlan Şiirleri
Yaşar Kemal ŞiirleriSunay Akın Şiirleri
Adnan Yücel ŞiirleriAhmet Telli Şiirleri
Ziya Gökalp ŞiirleriSait Faik Abasıyanık Şiirleri

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.