NİĞDE NAMAZ VAKİTLERİ

NİĞDE NAMAZ VAKİTLERİ

Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde yer almakta olan Niğde, Orta Toros Dağları’nın kıvrımları arasına kurulmuştur. Kentin komşuları arasında kuzeyde Nevşehir, kuzeydoğuda Kayseri, kuzeybatıda Aksaray, batı ve güneybatıda Konya, güneyde ise Adana ve Mersin illeri ile çevrilidir. Kapadokya Bölgesi’nde yer almakta olan Niğde şehri, doğal güzellikleri ve tarihi eserleri ile yüzyıllardır gözde yerlerdendir. Altunhisar, Bor, Çamardı, Çiftlik ve Ulukışla olmak üzere toplam 5 ilçeye sahiptir. Kent M.Ö ki yıllarda Hititler tarafından yaşanmış olup, sonrasında Asurlular, Klikyalılar, Medler, Persleri Kapadokya Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu tarafından yönetilmiştir. Sonrasında bölgenin Türkleşmesi ile Anadolu Selçuklu Devleti egemenlik sağlamış olup Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına dahil edilmiştir.

Niğde Şehri Dini Yapısı

Kentin Türkleşmeden önce ki uygarlıklar tarafından yönetildiği dönemde sayısız kilise ve çan kuleleri inşa edilmiştir. Özellikle Roma ve Bizans döneminde yayılan Hristiyan akımlardan etkilenmiş olan Niğde ili, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Devleti’nin egemenlik kurması ile İslam dinini hızla yaymaya başlamıştır. Zamanla kent içerisinde yapılan yeni camiler, türbeler ve medreseler belirirken, Roma ve Bizans toplumlarından kalma ibadet alanları değiştirilmiştir. Halen namaz vakitleri ezan sesleri ile yankılanmakta olan eski camiler, Niğde halkı ve diğer vatandaşlar için önemli ibadet alanları arasında bulunmaktadır. Kentin en eski camileri arasında 1223 yılında yapılmış ve eşsiz mimariye sahip Alaeddin Camii gelmektedir. Adeta ustaca dikilmiş olan cami, kapısına işlenmiş taş ile güneş ışığının vurmasında taçlı kadın başı silüeti ortaya çıkmaktadır. Öte yandan ilçede yer alan Sungurbey Camii kitabesi olmasa da 1300’lü yıllarda yapıldığı düşünülmektedir. Orjinal özelliğini yitirmiş olsa da görülmeye değer Şah Mescidi düz ahşap tavanı, dikdörtgen yapısı ve kısa minaresi ile bilinmektedir.

Kentin en eski ibadet yeri Alaeddin Cami

Niğde’de yapılmış en eski İslami eserler arasında yer alan Alaeddin Cami, 8 asırlık geçmişi ile 1223 yılında Niğde Sancak Beyi Ziynettin Beşare tarafından inşa edilmiştir. Caminin kitabesinde yer alan bilgilerde kim tarafından kaç yılında yapıldığı beliritilirken, yapının mimarları üstad Sıddık ve kardeşi Gazi yer almaktadır. Öte yandan kitabede yer alan Müstenireddin ismi ise caminin yöneticisi olarak görev yaptığı düşünülmektedir. Bir çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış Alaeddin Cami, her dönem gösterilen yenileme çalışmaları ile orjinalliğinin büyük bir kısmını koruyarak günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Ayrıca Alaeddin Cami, halen namaz saatleri ezan seslerinin yükseliği minaresi ile Niğde halkını huzura davet etmektedir. Caminin en esrarengiz bölümü ise doğu kısmına bakan kapının saat 09:30 ile 11:00 aralığında güneş ışıklarından meydana gelen gölge sonucunda Taçlı Kadın Başı simgesidir.

Selçuklulardan kalma Hüdavent Hatun Türbesi

Türk-İslam mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alan Hüdavent Hatun Türbesi, dönemin hükümdarı 4.Rukneddin Kılıç Aslan’ın kızı Hüdavent Hatun tarafından inşa ettirilmiştir. Tratik taşı ile bezenmiş sarımtırak rengi ile bilinen türbe, sekizgen planı ve tek katlı yüksekliği ile orjinalliğini korumaktadır. Türbe duvarlarında yer alan pencereler motifler ile süslenerek farklı renkler ile bezenmiştir. Son derece ince detaylara yer verilen türbenin yapımından eşsiz mimari işçilik göz almaktadır.

Ülkemizde ki en büyük kervansaray Ulukışla Mehmet Paşa Külliyesi

İçerisinde 23 dükkan, hamam, ahır, ocak, menzil külliyesi ve ibadet alanının yer aldığı külliye, ülkemizde ki en büyük kervansaray olma özelliği ile bilinmektedir. Yalnızca kervan yolcuları tarafından değil, sefere çıkan askerler tarafından kışla görevi de göstermekte olan Ulukışla Mehmet Paşa Külliyesi, halen hem yerli hem de yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.