Muş'ta Gezilip Görülmesi Gereken Yerler

Muş, Doğu Anadolu bölgesinin güzide bir şehridir. Tarih derslerinde görmüş olduğumuz, Türkler ve Bizans arasındaki yapılmış (1071) Malazgirt Savaşı bu topraklar üzerinde yapılmıştır. Bu sayede Türkler'e Anadolu’nun kapıları açılmış oldu. Artık Türkler buradaki topraklara yerleşip, yavaş yavaş ilerleme politikası izleyecekti. Haliyle Anadolu Selçuklu bu topraklar üzerinde birçok yapı inşa etmiştir. Bugün Anadolu Selçuklu dönemine ait birçok eser yok olmayla karşı karşıyadır. Şimdi sizlere Muş’a geldiğiniz zaman gezip görmeden gitmemeniz gereken yerleri sıralayacağız. Bir gün yolunuz bu topraklara düşerse sayacağımız bu birbirinden değerli yapıları, yerleri gezi rotanıza ekleyiniz.

Arak Manastırı

Tarihe karşı büyük bir ilginiz ve merakınız varsa, çoğu tahrip edilmiş olsa da halen Roma izlerini taşıyan Arak Manastırı'nı görmenizi tavsiye ederiz. Arak Manastırı, Karaçavuş Dağları'nın doğu doğrultusunda şimdi yayla olarak kurulu zirvenin üzerine kuruludur. Manastıra adını veren Arak (Kepenek) köyü ise zirvenin eteklerinde yer alıyor. Arak: Farsça’da şarap anlamına geliyor. Bu köy eskiden üzüm şırası çıkarılan yer olduğu için bu isim verilmiştir. 200 metre ilerisinde Çan Kulesi vardır. Bu yapıya baktığınız zaman Roma işçiliğini göreceksiniz. Hani bazen gider, dolaşır eskiden kalan bir yapı görür ve bu yapının ne olduğunu anlayamazsınız ya işte bu yapı da aynı bu durumdadır.. Bakımsız bir şekilde yok olmaya mahkumdur.

Muş Kalesi

Bu tarihi kale Muş’un merkezinde yer alıyor. Moğol ve Ermeni istilalarına tanıklık eden Muş Kalesi, Hz. Ömer döneminde Müslümanların eline geçmesiyle birlikte Arap egemenliğine girmiştir. Günümüzde Park haline getirilen kale, Muş halkının piknik yaptığı yerlerden biri olmuştur. Tabi halkın bu tarihi yapıya nasıl davrandığını düşünmemek de elde değil. Tarih sahnelerine tanıklık etmiş bu yapılara karşı duyarlı olalım. Onlar tarihin derin sahnelerinin tanıkları.

Murat Köprüsü

Adını Murat nehrinde alan bu köprü, Muş- Varto yolu üzerindedir. Muş şehir merkezine 10 km uzaklığında yer alıyor. Selçuklu yapısı olan bu köprünün kesin yapım tarihi bilinmemektedir. 143 m uzunluğunda olan bu köprü, 12 gözlüdür. Günümüzde maalesef orta ayakları yıkılmıştır. Murat köprüsüne gelip uzun soluklu bir bağırın o zaman ruhunuzda biriken kötü enerjiden kurtulmuş olacaksınız. İnsana huzur veren, doğayla iç içe olan bu güzel yapıyı görmeden gitmeyiniz.

Alaaddin Bey Hamamı

Muş şehrinin merkezinde bulunan hamam, Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Bey tarafından Alaaddin Bey Camii ile aynı tarihte yapılmıştır. Günümüzde halen kullanılan bu hamamın süslemelerinde bitki motifleri kullanılmıştır. Hamamın içerisindeki büyük locaya girişte, kapının üzerindeki kaplumbağa kabartması oldukça dikkat çekicidir.

Muş Ulu Cami

Her şehrin kendine has bir Ulu Camisi vardır. Muş Ulu Camii, avlusunda yatan Şeyh-i Muhammed-i Mağribi tarafından yaptırılmıştır. Tam olarak yapım tarihi bilinmeyen bu caminin mimari özelliklerinden yola çıkarak 14.yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Ana mekan ortadan kubbe, yanlardan beşik tonoz örtülü olup, kuzeyinde kesme taştan üç kubbeli son cemaat yeri vardır. Minaresi deprem dolayısıyla zarar görmüş, aslına sadık kalınarak 1968- 1972 yılları arasında onarımı yapılmıştır. Muş’a geldiğiniz zaman tarih kokan bu camiyi de ziyaret ediniz, vakit namazınızı burada kılınız.

Ve Muş Lalesi

Muş’a geldiğiniz zaman uçsuz bucaksız ovalar üzerinde bu yöreye özgü laleleri görmek istemez misiniz? Muş lalesini görmek istiyorsanız; nisan ayının son günleri bu şehre gelmeniz gerekecektir. 15 gün gibi kısa bir ömrü olan bu laleleri görmek herkese nasip olmuyor. Mayıs ayının başında lale festivalleri de yapılmaktadır. Muş lalelerini görmek için uzunca bir yolda gelmişseniz yanınızda mutlaka çözünürlüğü yüksek bir fotoğraf makinesiyle geliniz. Burada sanata dair birbirinden güzel estetiksel oluşumlar yakalayacağınızdan eminiz. Gelin ve bu güzelim şehre 3-4 günlüğüne misafir olun.