Lohusalık Depresyonu Nedir, Neden Olur ve Nasıl Geçer?

Doğum sonrasında her 10 kadından birinde görülen lohusalık depresyonu hakkındaki tüm detaylar haberimizde;
Lohusalık Depresyonu Nedir, Neden Olur ve Nasıl Geçer?

Lohusalık Nedir?

Lohusalık dönemi; doğumdan sonraki ilk dönemdir. Gebelik sürecinde değişen hormonların normale döndüğü ve annenin yavaş yavaş kendini toparlamaya başladığı dönemdir. Doğumdan sonraki 40 gün yani 60 haftalık bir süreç olan lohusalık döneminde yorgunluk ve bıkkınlık hissi söz konusu olabilir.

Annenin doğumdan sonra bebeğine karşı yetersiz olacağı hissine kapılarak korku ve endişenin hakim olduğu bir ruh haline bürünür. Doğumda harcanan enerji, gerilim ve stres nedeniyle normal olarak karşılanan bu dönemde ailenizin ve eşinizin desteği oldukça önemlidir.

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Gebelik döneminde değişen hormonlar doğum ile birlikte eski sağlığına dönmeye başlar. Lohusalık dönemindeki stres ve depresyonda hormon değişikliği büyük rol oynamaktadır.

Lohusalık dönemide gerek annenin gerekse bebeğin sağlıklı bir şekilde beslenmesi oldukça önemlidir. Anne her fırsatta dinlenmeli ve sağlıklı bir şekilde beslenmelidir. Unutmayınız ki annenin tükettiği her besin bebeğe süt yoluyla geçmektedir.

Ortalama 40 gün süren lohusalık döneminde annenin yanında mutlaka biri refakat ederek ona destek olmalıdır. Gerek fiziksel anlamda gerekse manevi anlamda annenin yanında yardımcı olan birinin olması oldukça önemlidir.

Bu nedenle toplumumuzda aile büyüklerinden deneyimli ve bilgili olan anneanne veya babaanne, anneye bu süreçte refakat eder.

Annenin bebeğini karnında hissetmesiyle birlikte gelişen annelik duygusu, annenin bebeğini kucağına almasıyla birlikte daha da katlanmaktadır. Annenin bu mükemmel duygunun yanı sıra büyük bir sorumluluk hissetmesi endişe ve korkuyu da beraberinde getirmektedir.

Bu endişe ve korku annenin bebeğine karşı yetersiz olacağı düşüncesine dayanmaktadır. Ancak lohusalık döneminde oldukça normal kabul edilen bu duygu, annenin hormonsal değişimi nedeniyle meydana gelmektedir.

Lohusalık Depresyonu

Lohusalık döneminde annenin yorgunluğu, stresi ve bebeğine karşı duyduğu hassasiyet depresyona neden olabiliyor. Ortalama 7-10 gün süren lohusa depresyonu 2-3 haftadan uzun sürmesi de söz konusu olabilir. Lohusalık depresyonu aynı zamanda “annelik hüznü” olarak da adlandırılmaktadır.

Genellikle lohusalık döneminde depresyonla çok sık karşılaşılmasa da bazı durumlarda 1-2 yıla kadar süren depresyonlara rastlanılmaktadır. Bu süreçte ailenin ve eşin desteği büyük önem taşımaktadır.

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Lohusalık depresyonunda mutsuzluk, hayattan keyif alamama, aşırı yemek yeme isteği veya iştahsızlık, sürekli ağlama isteği, halsizlik, sürekli uyku hali veya uykusuzluk gibi durumlar lohusa depresyonunda sıkça karşılaşılan durumlardır.

Lohusa Depresyonu Çeşitleri

Çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen lohusa depresyonu kişinden kişiye değişkenlik göstermektedir. Bazı kadınlar lohusa depresyonunu oldukça hafif ve kısa sürede atlatırken bazıları ise ağır ve uzun süren bir depresyon sürecinden geçer. Depresyonun süresine ve şiddetine bağlı olarak lohusa sendromu ve lohusa psikozu olarak ikiye ayrılır.

Lohusa Sendromu

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Psikolojik tedavi gerektirmeyen bu süreç ortalama 7 ile 10 gün arasında sürmektedir. Bir diğer değişle “annelik hüznü” olarak adlandırılan bu süreçte çabuk sinirlenme, unutkanlık, dikkat bozukluğu, ağlama isteği ve bunaltı gibi durumlar gözlenir.

Lohusa Psikozu

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Lohusa sendromuna kıyasla oldukça ağır geçen ve uzun süren bir depresyon süreci olan lohusa psikozu, doğum sonrası depresyonun en ağır şeklidir. Mutlaka psikolojik bir destek gerektiren lohusa psikozunda halisünasyon görme ve sürekli olarak bebeğe zarar verebilme endişesi gibi durumlar görülmektedir.

Lohusalık Depresyonu Belirtileri

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Lohusalık depresyonu belirtileri arasında; unutkanlık, sürekli ağlama isteği, mutsuzluk, panik atak, aşırı sinirlilik, sosyal hayattan kendini soyutlama, Kendini dışlanmış hissetme, Bebeği istememe veya bebekle ilgilenmeme, Boşluk duygusu, Duyarsızlık, Konsantrasyon güçlüğü, Bebeğe zarar verebileceği korkusu veya endişesi yer alır.

Lohusa Depresyonunun Nedenleri

Lohusa depresyonunu tetikleyen ve lohusa depresyonuna neden olan faktörleri sıralamak gerekirse; Evli olmama, ilk gebelik, bebeğin getirdiği sorumluluklar, bebeğin sorunlu doğması, annenin sosyal hayatının tamamen değişmesi, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk, annenin tüm sorumluluğu tek başına üstlenmesi ve çevreden yardım almaması, istenmeyen gebelik, evlilikte yaşanan sorunlar, tiroid bozuklukları, gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteronun aniden düşüşü yer alır.

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Çevresel faktörlerin büyük ölçüde etkilediği lohusa depresyonunda annenin gebelik sürecinde yaşadığı sıkıntılardan medeni durumuna kadar pek çok neden rol oynamaktadır. Ailenin veya eşin bu süreçte anneye destek olmaması gibi durumların da etkili olduğu lohusa depresyonunda manevi destek oldukça önemlidir.

Annenin bebeğine karşı yetersiz olabileceği endişesinin yanı sıra erken gebelikte lohusa depresyonunun başlıca nedenlerindendir. Çocukluk gençliğe geçiş dönemi olarak adlandırılan ergenlik döneminin hemen sonrasında gerçekleşen gebelik lohusa depresyonu riskini %30 arttırmaktadır. Erken yaşta evliliğin getirdiği sorumlulukların yanı sıra annelik duygusunun ağır basması lohusa depresyonuna neden olmaktadır.

Lohusalık Döneminde Aileye Düşen Görevler

Lohusalık depresyonunda çevresel faktörler büyük önem taşımaktadır. Kadının doğumdan önce ve doğumdan sonra olmak üzere hayatının büyük bir bölümünde meydana gelen değişiklik, depresyonu tetikleyen önemli etkenlerdendir. Annelik duygusunun yanı sıra hormonlarda meydana gelen değişikliklerin neden olduğu bu duygusal dalgalanmaların tedavisi mümkündür.

Tedavisi mümkün olan ve genellikle geçici bir süreç olan lohusalık depresyonunda ailenin ve eşin desteği oldukça önemlidir. Gerek fiziksel anlamda gerekse manevi anlamda ailenin ve eşin anneye destek olması depresyonu önleyen önemli bir unsurdur.

Lohusalık Depresyonu Nedir ve Nasıl Geçer?

Kültürümüzde “40’ı çıkma” adeti olarak adlandırılan süreçte aile büyüklerinden deneyimli ve bilgi olan anneanne veya babaanne annenin yanında refakat ederek ona destek olur. 40 gün olarak belirlenen lohusalık döneminde anne mümkün olduğunca yalnız bırakılmaz ve sürekli olarak ona destek olan biri ya da birileri yanında refakat eder.

Bu süreçte annenin yanında refakat eden kişilerin ev işlerine yardım etmesi ve anneyle vakit geçirmesi annenin bu süreci daha kolay atlatmasına yardımcı olur. Bu kişinin anne ile sohbet etmesi ve annenin keyifli vakit geçirmesini sağlaması oldukça önemlidir.

Ancak tüm bunların yanı sıra asıl önemli olan babanın desteğidir. Babanın bebeği ile ilgilenmesi bakımına yardım etmesi ve anneye destek olması depresyonu büyük ölçüde engellemektedir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Gizli Depresyon Nedir, Neden Olur?İleri Yaş Depresyonu Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Yaz Depresyonu Nedir, Neden Olur?Çocuklarda ve Ergenlerde Depresyon
Depresyon Nedir? Belirtileri ve TedavisiOrta Yaş Depresyonu Nedir?
Depresyondayken İzlenebilecek FilmlerDepresyon ile İlgili Bilinmesi Gerekenler

Lohusa depresyonu nedir?

Lohusa depresyonunda, kadının annelik duygusunu tatmasıyla birlikte üzerinde hissettiği sorumluluk, hormon değişikliği, kaybetme korkusu ve çevresel faktörler depresyonu tetiklemektedir. 

Lohu depresyonunda neler olur?

Depresyon sürecinde, mutsuzluk,  hayattan keyif almama, aşırı yemek yeme isteği veya iştahsızlık, sürekli ağlama isteği, halsizlik, sürekli uyuma isteği veya uykusuzluk gibi birçok durumda kendini gösterebilir.

Lohusa depresyonu ne kadar sürer?

Normalde genellikle 7-10 gün süren lohusa depresyonunda süre, 2-3 haftadan uzun sürmüşse “annelik hüznü” olarak adlandırılır. Çok sık görülmese de depresyon, doğumdan sonra ilk 6 hafta içinde başlayıp 1-2 yıla kadar sürebilmektedir.

Lohusa depresyonu neden olur?

Lohusa depresyonuna neden olan faktörler arasında; Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteronun doğum sonrasında ani düşüş, tiroit bozukluklarının da lohusa depresyonunda etkili olabileceği uzmanlarca belirtilmiştir.

Bebeğin getirdiği sorumluluklar, bebeğin sorunlu doğması, evlilikte yaşadığı problemler veya istenmeyen bebek olması, aşırı uykusuzluk ve yorgunluk, annenin sosyal hayatının tamamı ile değişmesi, ilk gebelik, evli olmama,

Annenin tüm sorumluluğu tek başına üstlenmesi ve çevreden yardım almaması gibi nedenler lohusalık depresyonuna neden olmaktadır.

Erken gebelik lohusa depresyonuna neden olur mu?

Ergenlik döneminin hemen sonrasındaki gebelikte lohusa depresyonu riski %30 daha fazladır. Erken yaşta evliliğin verdiği sorumluluğun yanı sıra gebelik ve annelik duygusunun ağır basması depresyon riskini arttırmaktadır.

Lohusa depresyonu belirtileri nelerdir?

Lohusa depresyonu belirtileri arasında; şiddetli hüzün ile birlikte duyarsızlık ve boşluk duygusu, hafıza zayıflığı, bebeği istememe ve bebekle ilgilenmeme, konsantrasyon güçlüğü, sürekli olarak bebeğe zarar verebileceği korkusu ve endişesi, panik atak, aşırı sinirlilik, sürekli ağlama isteği, sosyal hayattan kendini soyutlama veya kendini dışlanmış hissetmesi vardır.

Lohusa sendromu ve Lohusa Psikozu arasındaki fark nedir?

Lohusa sendromu 7-10 gün süren herhangi bir psikolojik tedavi gerektirmeyen ve “annelik hüznü” olarak nitelendirilen bir durumdur. Çabuk sinirlenme, ağlama isteği, bunaltı, unutkanlık ve dikkat bozukluğu gibi durumlarda görülür.

Lohusa Psikozu doğum sonrası depresyonun en ağır şeklidir. Psikolojik bir destek gerektirir. Halisünasyon görme, sürekli olarak bebeğe zarar verebilme endişesi gibi durumlar gözlenir.

Lohusa sendromu tedavi edilebilir mi?

Lohusalık depresyonunda annenin üzerinde hissettiği tüm olumsuzlukların yanı sıra çevresel faktörlerde çok önemlidir. Kadının doğumdan önce ve doğumdan sonra olmak üzere hayatının tamamına yakın bir değişiklik yaşaması depresyonu tetikleyen önemli etkenlerdendir.

Nedeni bilinmeyen bu duygusal değişikliklerin tedavisi mümkündür. Bu durumda eşe ve yakın çevreye birçok görev düşmektedir.

Lohusa sendromu nasıl geçer?

İyi bir sosyal destek çok önemlidir. Birçok kültürde yer alan "40’ı çıkma" adeti bebeğin ve annenin dinlemesi gerektiği zaman olarak belirlenmiştir. Bu süreçte aile ve yakın çevre annenin tüm ihtiyaçlarında yardımcı olmakla birlikte ev işlerinde de yardımcı olmaktadır.

Böylece anne bebeğiyle daha çok vakit geçirir ve aldığı sosyal destek ile bu dönemi daha kolay atlatır. Babanın, yani eşin desteği çok önemlidir. Bebeğin bakımı ile ilgilenmesi, annenin yanında olması ve destek vermesi çok önemlidir. Annenin bebeği ile her gün yürüyüşe çıkması, sosyal etkinliklere katılması, hobileriyle ilgilenmesi depresyon riskini azaltmakta ve bu süreci daha kolay atlatmasını sağlayacaktır.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum