Kronik Lenfositik Lösemi Nedir? KLL Belirtileri ve Tedavisi

İlerleme hızı düşük olan kronik lenfositik löseminin belirtilerini, yaşam süresini, beslenme şeklini ve tedavisini yazımızda bir araya getirdik.
Kronik Lenfositik Lösemi Nedir? KLL Belirtileri ve Tedavisi

Vücudun enfeksiyonlara karşı zayıflamasına sebebiyet veren kronik lenfositik lösemi, yavaş ilerleme kaydederek uzun sürede etkisini gösteren kanser türüdür. Bu sayede erken teşhis ve tedaviyle hastanın uzun yıllar boyunca sorunsuz bir şekilde hayatına devam etmesi sağlanıyor. Bu içeriğimizde kronik lenfositik lösemi hakkında bilinmesi gerekenlere yer verdik.

Kronik Lenfositik Lösemi Nedir?

Kronik Lenfositik Lösemi

Tabii, Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde üretildiği ve biriktiği bir kan kanseri türüdür. Bu durum, vücuttaki sağlıklı kan hücrelerinin üretimini engelleyerek bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını etkiler.

Kronik Lenfositik Lösemi, lenfositlerin (B veya T hücreleri) olgunlaşma sürecinde anormal bir şekilde büyüdüğü ve olgunlaşamadığı bir hastalıktır. Bu anormallik, kemik iliğinde (kan hücrelerinin üretildiği yer) başlar ve lenf sistemine yayılabilir. KLL, yaygın olarak kemik iliği, lenf düğümleri, dalak ve karaciğer gibi lenfoid dokuları etkileyebilir.

Kronik Lenfositik Lösemi'nin belirtileri, hastalığın erken evrelerinde genellikle fark edilmez veya hafif olabilir. Bunlar arasında yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, gece terlemeleri, tekrarlayan enfeksiyonlar ve lenf düğümlerinde şişlik yer alabilir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte, kanama ve morarma eğilimi, anemi (kansızlık), aşırı terleme ve ateş gibi semptomlar ortaya çıkabilir.

Kronik Lenfositik Lösemi Risk Faktörleri Nelerdir?

Kronik Lenfositik Lösemi

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), belirli risk faktörlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilen bir kan kanseri türüdür. Bu faktörler, hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir, ancak KLL'nin kesin nedeni hala tam olarak anlaşılamamıştır. İşte Kronik Lenfositik Lösemi'nin bazı risk faktörleri:

Yaş

Kronik Lenfositik Lösemi, genellikle orta yaşlı ve yaşlı yetişkinlerde görülür. İleri yaş, KLL riskini artıran bir faktördür. 50 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görülür ve 65 yaşından sonra risk daha da yükselir.

Cinsiyet

Erkeklerde Kronik Lenfositik Lösemi daha sık görülür. Kadınlara göre erkeklerde KLL riski yaklaşık olarak iki kat daha fazladır. Bu cinsiyet farkının nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Ailesel Yatkınlık

Aile geçmişinde KLL olan bireyler, hastalığa yakalanma riskinde artış gösterebilir. Belirli genetik faktörlerin Kronik Lenfositik Lösemi riskini artırabileceği düşünülmektedir. Ancak bu noktada araştırmalar hala devam etmektedir.

Genetik Faktörler

Bazı genetik değişiklikler, KLL riskini artırabilir. Özellikle kromozom 13 üzerindeki belirli bölgelerdeki mutasyonlar Kronik Lenfositik Lösemi ile ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, bu genetik değişikliklere sahip olmak hastalığın kesin olarak gelişeceği anlamına gelmez.

İyonize Radyasyona Maruz Kalma

Yüksek dozda iyonize radyasyona maruz kalmak, KLL riskini artırabilir. Özellikle nükleer santral çalışanları, radyoterapi alan kanser hastaları veya atom bombası gibi yüksek radyasyon seviyelerine maruz kalan bireylerde risk artışı gözlenmiştir.

Kronik Lenfositik Lösemi Belirtileri Nelerdir?

Kronik Lenfositik Lösemi

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), genellikle başlangıçta hafif veya fark edilmez belirtilerle ortaya çıkan bir kan kanseri türüdür. Semptomlar, hastalığın ilerlemesiyle birlikte zamanla artabilir. İşte Kronik Lenfositik Lösemi'nin yaygın belirtileri:

1. Yorgunluk ve Halsizlik

KLL hastaları genellikle aşırı yorgunluk ve halsizlik hissi yaşarlar. Günlük aktiviteleri yaparken normalden daha çabuk yorulabilirler.

2. Lenf Düğümlerinde Şişlik

Kronik Lenfositik Lösemi, lenfositlerin biriktiği lenf düğümlerinde şişmeye neden olabilir. Boyun, koltuk altı veya kasık gibi lenf düğümleri bölgesinde fark edilebilir şişlikler ortaya çıkabilir.

3. Gece Terlemeleri

KLL hastaları gece terlemeleri yaşayabilirler. Gece uykuda aşırı terleme ve nemli bir uyku deneyimi sık görülen bir semptomdur.

4. Kiloda Belirgin Kayıp

Hastalığın ilerlediği durumlarda kilo kaybı sık görülen bir belirti olabilir. KLL hastaları kilo verme eğilimi gösterebilir, iştah kaybı yaşayabilir veya normalden daha az yemek yiyebilirler.

5. Teşhis Edilmemiş veya İyileşmeyen Enfeksiyonlar

Kronik Lenfositik Lösemi, bağışıklık sisteminin normal işleyişini etkileyerek hastaları enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir. Sık sık tekrarlayan enfeksiyonlar, özellikle solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit veya üriner sistem enfeksiyonları gibi teşhis edilemeyen veya iyileşmeyen enfeksiyonlar KLL'nin bir belirtisi olabilir.

6. Anemi (Kansızlık)

KLL, kemik iliğinde normal kan hücresi üretimini engelleyebilir. Bu da kansızlık veya anemiye yol açabilir. Kansızlık belirtileri arasında soluk cilt, halsizlik, nefes darlığı ve hızlı kalp atışı yer alabilir.

Kronik Lenfositik Lösemi Teşhisi Nasıl Konur?

Kronik Lenfositik Lösemi

Hastalık, tam kan sayımı esnasında tesadüfen fark edilebilir. Burada beyaz kan hücrelerinin artmış olduğu görülür ve hematoloji kliniklerine yönlendirilir. Öncelikle hastanın geçmişte geçirdiği hastalıklar ve tedaviler varsa öğrenilir. Mevcut hastalığa bağlı olarak gelişen bulgular araştırılır.

Büyümüş lenf bezleri ve dalak büyüklüğü muayenede tespit edilir. Beyaz kan hücreleri, kırmızı kan hücreleri, trombositler ve hemoglobin miktarı ölçülür. Kansızlık ve trombosit düşüklüğüne dikkat edilir.

Kan hücrelerinin çeşitleri, birbirine oranları da saptanır. Kemik iliği örneği alınır ve inceleme testlerine tabi tutulur. Kromozom incelenmesi testleri de yapılır. Löseminin tipi ve alt tipleri inceleme sonucunda belirlenir.

Kronik Lenfositik Lösemi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kronik Lenfositik Lösemi

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), tedavi edilmesi gereken bir kan kanseri olduğunda çeşitli tedavi yöntemleri kullanılabilir. Tedavi seçenekleri, hastalığın evresine, genel sağlık durumuna ve hastanın tercihlerine bağlı olarak belirlenir. İşte Kronik Lenfositik Lösemi tedavi yöntemlerinden bazıları:

Gözlem (Takip)

Erken evre Kronik Lenfositik Lösemi'ye sahip bazı hastalarda tedaviye gerek duyulmayabilir. Bunun yerine, hastalığın seyrini takip etmek için düzenli kontroller yapılabilir. Doktorlar, hastanın kan testleri, lenf düğümü muayeneleri ve diğer görüntüleme yöntemleriyle hastalığın ilerleyip ilerlemediğini izler.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini kontrol altına almak için kullanılan bir tedavi yöntemidir. KLL'nin ilerlemiş evrelerinde kemoterapi, hastalığın kontrol altına alınmasında etkili olabilir. Kemoterapi ilaçları, damar yoluyla veya ağızdan alınabilir. Tedavi süreci genellikle birkaç dönemden oluşur ve dönemler arasında dinlenme süreleri bulunabilir.

Hedefe Yönelik İlaçlar

Kronik Lenfositik Lösemi tedavisinde hedefe yönelik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, spesifik genetik hedeflere veya kanser hücrelerinin yüzeyindeki belirli proteinlere etki ederek kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engellemeyi hedefler. Hedefe yönelik ilaçlar, kemoterapinin yanı sıra veya kemoterapiye alternatif olarak kullanılabilir.

Immunoterapi

Immunoterapi, bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasını hedefleyen bir tedavi yöntemidir. KLL tedavisinde kullanılan bir immunoterapi yöntemi, antikor tedavisidir. Monoklonal antikorlar, kanser hücrelerine yapışarak onları tanımalarını ve yok etmelerini sağlar. Bu tedavi genellikle diğer tedavilerle birlikte kullanılır.

Kök Hücre Nakli

Kronik Lenfositik Lösemi tedavisinin ileri evrelerinde, kök hücre nakli düşünülebilir. Kök hücre nakli, kemik iliği veya kan kök hücrelerinin alıcıya transfer edildiği bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, yüksek dozda kemoterapi veya radyoterapiden sonra sağlıklı kök hücrelerin verilmesiyle gerçekleştirilir. Kök hücreler, kemik iliğinde yeni ve sağlıklı kan hücrelerinin üretilmesini sağlar.

Kronik Lenfositik Lösemide Kullanılan İlaçların Yan Etkileri

Kronik Lenfositik Lösemi

Tedavide kullanılan ilaçlar normal hücrelere de zarar verebilir. Kemoterapi sağlıklı hücrelerin sayısını düşürürse enfeksiyon, morluk, kolay kanama ve halsizlik görülür. Bu durumda yeni kan hücreleri üretmeye yardımcı ilaçlar kullanılabilir. Aynı zamanda ağız ve dilde yaralanmalar, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal, saç dökülmesi de görülebilir.

Saç yeniden çıkar ama yapısı ve rengi değişebilir. Sık enfeksiyon geçiren ve immunglobulin seviyesi düşük olan hastalar için yapılacak diğer bir işlem, 20-30 günde bir sürdürülen damardan immunglobulin tedavisidir. Bu tedavi sayesinde enfeksiyonların sıklığı azaltılabilir.

KLL Hastalarında Takip Nasıl Olmalıdır?

Kronik Lenfositik Lösemi

Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) hastaları için düzenli takip çok önemlidir. Takip, hastalığın ilerleyişini izlemek, tedavi planını güncellemek ve hastanın genel sağlığını değerlendirmek için gereklidir. İşte KLL hastalarında takibin nasıl olması gerektiğiyle ilgili bazı noktalar:

Düzenli Kontroller

KLL hastaları, düzenli olarak doktor kontrollerine gitmelidir. Bu kontroller sırasında, kan testleri, fizik muayene ve diğer tıbbi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Kan testleri, hastanın kan hücrelerinin sayısını, lenfositlerin oranını ve diğer laboratuvar parametrelerini izlemek için kullanılır.

Semptom İzleme

KLL hastaları, semptomlarını ve herhangi bir değişikliği dikkatle izlemelidir. Yorgunluk, lenf düğümlerinde şişlik, kilo kaybı, enfeksiyonlar, ateş, aşırı terleme gibi belirtiler ortaya çıktığında doktora bildirilmelidir. Bu semptomlar, hastalığın ilerlediğine veya tedaviye ihtiyaç olduğuna işaret edebilir.

Kan Testleri

KLL hastalarında düzenli kan testleri yapılmalıdır. Bu testler, hastanın kan hücrelerinin sayısını, lenfositlerin oranını, hemoglobin seviyelerini ve diğer laboratuvar parametrelerini izlemek için kullanılır. Kan testleri, hastalığın ilerlemesini ve tedaviye yanıtı değerlendirmede yardımcı olur.

Görüntüleme Yöntemleri

Bazı durumlarda, KLL hastalarında görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bunlar arasında bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) bulunur. Bu görüntüleme testleri, hastalığın lenf düğümleri, dalak ve diğer organlara yayılıp yayılmadığını değerlendirmek için kullanılır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Akut Lenfoblastik Lösemi BelirtileriAkut Myeloid Lösemi Nedir?
Myelodisplastik Sendromu Nedir?Kronik Myeloid Lösemi Nedenleri
Osteomyelit (Kemik İltihabı) Nedir?

Kronik lenfositik lösemi ne demek?

Kronik lenfositik lösemi vücudumuzun savunma hücreleri olan akyuvarlarda bulunan lenfositlerden kaynaklanan kan ve kemik iliği kanseri türüdür. Bu kanser lösemi türleri arasından en çok karşılaşılanıdır.

Kronik lenfositik lösemi semptomları nelerdir?

KLL hastalarında bazı belirtiler göze çarpmaktadır. Halsizlik, ateş, çabuk yorulma, kilo kaybı, ateş, karaciğer ve dalakta büyüme, boyunda, koltukaltında ve kasıklarda ele gelen şişlikler bu belirtiler arasından öne çıkanlarıdır.

Kronik lenfositik lösemi sebepleri nelerdir?

Bu lösemi türü beyaz kan hücrelerinden olan lenfositlerin kan, lenf düğümleri ve kemik iliğinde kontrolsüz bir şekilde artması sonucunda oluşmaktadır. Çoğu zaman orta yaş ve sonrasında görülen bu kanser türü yavaş seyretmesi nedeniyle tedavi ihtimali yüksektir.

Kronik lenfositik lösemi genetik mi?

Kronik lenfositik lösemi genetik bir hastalık olarak kabul edilmemektedir. Ancak ailede birden fazla KLL hastası bulunması durumunda oluşma riskinin arttığı bilinmektedir. Ayrıca Rusya ve Doğu Avrupa Yahudilerinde bu rahatsızlığın görülme sıklığının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Kronik lenfositik lösemi hastaları ne kadar yaşar?

KLL'li hastalarda beklenen ortalama yaşam süresi 10 yıl civarındadır. Bu süre hastalığın seyrine göre değişmektedir. Bazılarında hiçbir tedavi gerekmeyebileceği gibi bazılarında tedavi gereksinimi sonradan ortaya çıkabilmektedir.

Kronik lenfositik lösemi nasıl beslenmeli?

Bu hastalığa sahip olan bireylerin yağlı yemeklerden, baharatlardan ve fazla şeker tüketiminden kaçınması gerekiyor. Süt yerine ayran veya yoğurt tüketmeli ve beslenme düzeninizi buna göre ayarlamalısınız. Ayrıca az yağlı olan yayla, yoğurt, acısız tarhana ve pirinç gibi çorbaları tüketmeniz sizin için daha iyi olacaktır.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.