Kıbrıs’tan Görmeden Dönmemeniz Gereken 5 Yer 

Günün birinde siz de farklı bir yerde tatil yapmak isteyebilirsiniz. Bu noktada, yurt içinde veya yurt dışında nereye gideceğim diye düşünmenize gerek yok! Bilhassa daha önce Kıbrıs’a gitmediyseniz Kıbrıs otelleri gidilecek yerler listenin ilk sırasına almalısınız. 

Neden Kıbrıs’a gitmeliyim diye düşünüyor olabilirsiniz. Her şeyden önce, ulaşım kolaylığından bahsetmeliyiz. Her havayolu şirketinin Kıbrıs’a düzenli uçuş seferleri vardır. Ayrıca, Türkiye’nin neredeyse her şehrinden Kıbrıs’a uçakla seyahatin mümkün olduğunu söylemeliyiz. Vizesiz seyahat edebilme özgürlüğü de Kıbrıs’ı avantajlı kılan detaylardan birisidir. Cennetten farksız plajları ve masmavi sularıyla dikkat çeken Kıbrıs; Akdeniz’in en büyük ince kum plajı olarak bilinen Altınkum Plajı’nı da barındırıyor. Kıbrıs’taki gece hayatı da bir başkadır. Ayrıca, burada bulunan otellerin kumarhanesi mevcut! Ultra lüks konaklama seçenekleri ile de lüks ama ekonomik bir tatil vaat eden Kıbrıs’ta istediğiniz gibi alışveriş yapabilirsiniz. 

Yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı Kıbrıs’ta harika bir tatil yapabilirsiniz. Ancak, Kıbrıs’ı yalnızca deniz, kum, güneş ve eğlence olarak görmeyin. Burada mutlaka görmeniz gereken tarihi yerler de bulunuyor. 

Barbarlık Müzesi 

Kıbrıs gezilecek yerler listemizin ilk sırasında Barbarlık Müzesi’ne yer veriyoruz. Barbarlık Müzesi; Lefkoşa’da yer alıyor. Tek katlı, bahçeli ve sevimli bu evin dram dolu bir hikayesi mevcut! 24 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türk Kuvvetleri Doktoru Binbaşı Dr. Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet İlhan ve üç çocuğunun yanı sıra evde bulunan bir kadın burada katledildi. EOKA isimli grubun Rum üyelerinin öldürdüğü bu insanların anılarını yaşatmak adına söz konusu ev müzeye dönüştürüldü. Hem yaz hem de kış dönemi ziyaret edilebilecek bir yerdir. Yaşanan katliama dair birçok izin halen daha kendisine yer bulduğu evi yakın tarihte neler olduğuna dair fikir edinmek istiyorsanız mutlaka ziyaret etmeniz gerekiyor. 

Selimiye Cami

14.yy’da yapılmıştır. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiştir. Önceki ismi St. Sophia Katedrali olmakla beraber kralların ve soyluların gömüldüğü bir yer olarak bilinmektedir. Selimiye Cami; bilhassa depremler yüzünden ciddi hasar görmüştür. Ancak, Osmanlıların Lefkoşa’yı ele geçirdikleri dönemde tamir edilerek yenilenmiştir. Lala Mustafa Paşa; ilk Cuma namazını 15 Eylül 1570 tarihinde bu camide kılmıştır. Bu cami; Osmanlı döneminde yalnızca Lefkoşa’nın değil Kıbrıs’ın en büyük camisi olarak hizmet vermiştir. Ayrıca, Ayasofya Cami olarak bilinen ismi II. Sultan Selim’in padişahlığı döneminde ele geçirilmiş olmasından mütevellit Kıbrıs Müftüsü’nün vermiş olduğu emir ile Selimiye Cami olarak değiştirilmiştir. Bu camide iki adet mihrap vardır. Granit ve mermerlerden oluşan dört adet sütunu, iki katlı müezzin mahfili ve hoş bir vaiz kürsüsü ile de dikkat çeker. Türk İslam tarihi açısından önem taşıyan bu camiyi mutlaka görmelisiniz. 

Bellapais Manastırı 

Girne’de Beylerbeyi köyünde yer alan Bellapais Manastırı; Kıbrıs gezilecek yerler listesinde olmayı kesinlikle hak ediyor. Her şeyden önce, gotik mimari tarzının en güzel örneklerinden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 12.yy’da Roma döneminde inşa edilmiştir. Yakın Doğu’daki en çarpıcı mimari yapılardan birisi olarak günümüzdeki varlığını devam ettirir. Bunun yanı sıra, manastırın ilk binası 1198 ila 1205 yılları arasında yaptırılmıştır. Ancak, manastırın günümüzde de ayakta kalan kısmı Fransa Kralı III. Hugh tarafından 1267 ila 1284 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Manastırın tam da ortasında bulunan avlunun dört yanını çeviren revaklar ve yemekhane ise Kral IV. Hugh döneminde tamamlanmıştır. 

Bellapais Manastırı; Kıbrıs’ın Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesinin ardından Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilmiştir. 

St. Hilarion Kalesi 

Girne’nin etkileyici manzarasına tanıklık edeceğiniz bu kaleyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Beşparmak Dağları’nın kuzey eteklerinde inşa edilmiş bir kaledir. Girne şehir merkezine 10 km uzaklıkta yer alır. Ulaşım açısından biraz sıkıntılı olduğunu söylemek mümkündür. 700 metre yükseklikte bulunan bir kaledir. Buraya tırmanmak isteyenlerin 480 basamak çıkmaları gerekir. 

St. Hilarion Kalesi; serin bir rüzgara sahip oluşuyla bilinir. Zeytin ağaçlarından sınırları olan tarlaları ve Akdeniz’in eşi benzeri görülmemiş sularına kadar uzanan bir alanda yer alması burayı ayrıcalıklı kılar. Bu kalede oturan St. Hilarion’u ziyarete gelen kişilerin sayısının artmasının üzerine kale manastıra dönüştürülmüştür. Güncel tarih itibariyle kalede eski dönemlere ait birtakım kalıntılara rastlamak mümkündür. Üç ayrı bölümden oluşan bu kaleyi hem yaz hem de kış döneminde ziyaret etme imkanı vardır. 

Mavi Köşk 

1957 yılında yaptırılan bu köşk; Kıbrıs gezilecek yerler arasında mutlaka olmalıdır. İki kat üzerine 16 bölüm olarak inşa edilmiştir. 20.yy modern mimari teknikleri ile yapılmasına ek olarak hem Türk hem de Rum mimari özelliklerini taşır. Bunun yanı sıra, İtalyan ve Akdeniz mimari özelliklerine de bünyesinde yer vermesiyle dikkat çeker. 

Mavi Köşk; Türki tarihi adına önemlidir. TSK’nın himayesinde halkın ziyaretine açık bir yerdir. 1963 ila 1974 yılları arasında burada yaşayan Türklerin maruz kaldığı şiddet sırasında köşkü yaptıran Paolides Mavi Köşk’te keyif çatmıştır. Mavi Köşk’ün dikkat çekici özellikleri de bulunuyor. Gizli kasası, günah çıkarma noktaları, deprem uyarı cihazı, dokuz boyutlu güvenlik aynası, merkezi klima sistemi ve daha birçok şey barındıran bu köşkü görmeden Kıbrıs’tan dönmemelisiniz. 

Siz de ilk olarak Holimax sayesinde Kıbrıs otel rezervasyonu yaptırabilir ve ardından Kıbrıs’ın gezilip görülmesi gereken yerlerini ziyaret edebilirsiniz.