Hayaller, Rüyalar Ve Gerçekler

Rüyalar, insanın bir anda uyanmasının sebebidir; rüyalar insanın yaşayışının başka bir dünyasıdır. Rüyalarda ağlamış, korkmuşuzdur ve mutlu olmuşuzdur.
Hayaller, Rüyalar Ve Gerçekler

Rüyalar ne hayaldir, ne de gerçek. İkisi arasında kalınmış bir dünyadır. Rüyalarda ağlamış, ölmüş, sevmiş ve uçmuşuzdur. Rüyalara inanır mısınız, insan neden rüya görür, rüyalar bize ne anlatır ya da rüyada görülen “yüzük” ne anlama gelir gibi şeylerden bahsetmeyeceğim. Ne de olsa bunları gidip her sitede okuyup, kendi kendinize yorumlayabilirsiniz. Sizlere bir rüya için nasıl ağıt yakılacağından bahsedeceğim. Yani hayallerinizi gerçekleşmek için nasıl bir rüya dünyasına dalındığından ve bu rüya dünyasının bittiği zaman nasıl feryat figan edildiğinden bahsedeceğim.

Rüya, ne hayaldir, ne de gerçektir, ikisi arasında kalmış bir dünyadır tezimden yola çıkarak anlatmaya çalışacağım. Gerçeklik var mıdır, kime göre gerçeklik kavramlarına bulaşmadan kestirmeden rüyalara gelelim. Hani sadece uyurken değil, ayak üstü kendinizi uyanık sandığınız zamanki rüyalardan bahsedeceğim. Yani diyeceğim o ki rüyalar sadece insanın uyku halinde gördüğü bir şey değildir; uyanıkken de görülebilir, hatta yaşanabilir. Örneklerle anlatınca daha da güzel anlayacağız.

Sesimiz çok güzel ve şarkıcı olmak istiyoruz, şarkıcı oluyoruz ve şarkılarımız değer görmüyor, yok oluyor ya da eskiyor. Şarkıcı olmayı istemek bir hayaldir, şarkıcı olduğun zaman yaşadıkların bir rüyadır ve ondan sonra sana kalanlar ise bir gerçektir ya da başka örneklerle zenginleştirecek olursam.

Birini çok seviyorsunuz. İlk öncelikle onu kazanmak için elinizden geleni yaparsınız. Gece gündüz onun hayalini kurarsınız, birlikteliğinizin başladığı ilk günler güllük gülistanlık, tıpkı bir rüya gibi, evlendiğiniz zaman ise her şeyin o kadar toz pembe olmadığı anlaşılacak ve gerçeklerle karşı karşıya kalacaksınız.

En sevdiğim örnek de budur;

Çocuksunuz, hiçbir şeyden haberiniz yok, adeta bir hayal dünyasında yaşarsınız. İlk aşkınızı bu zamanda bulmuş, en güzel rüyalarınızı bu dönemde görmüşsünüz, en lezzetli çikolatayı bu dönemde tatmışsınızdır. Hayallerle, rüyalarla büyürken sonradan koca bir ağıt yaşayacağınız hiç aklınıza geldi mi? Hani diyoruz ya, “bizim zamanımızda insanlar bu kadar cani değildi” diye. Aslında insanlar her dönem neredeyse aynıdır, dünya da kolay kolay değişmez ama bizler değişiyoruz. Küçükken aklımıza alamayacağımız kadar büyük olan kirli düşünceleri, büyürken yüreğimize alıyoruz. Küçükken her şeyden uzak ve saf bir şekilde yaşarken, büyüdükçe farkına varıyoruz ve uyandırılıyor ve kirli bir bataklıkta kendimizi sıvazlıyoruz. Her yerimize çamur gelmeli yoksa bu insanlar arasında kendimizi nasıl kamufle edebiliriz ki. Hani Afrika’ya gidip beyaz olmak gibidir, bizler kötü olmazsak o zaman nasıl diğer insanları anlayabiliriz ki? Çamura iyice bulaşmak gerekliliğini düşünüyoruz. Doğru ya da yanlış bu sizlere kalmış bir şeydir.

Ne Demek İstiyorum Biliyor Musunuz?

Çocuklar hep çocuk kalın demek istiyorum, büyümeyin istiyorum! Biz büyüdük ve kirlendi dünya, siz de büyümeyin istiyorum. Hayallerden, rüyalara; rüyalardan gerçeklere doğru yürümeyin istiyorum.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.