Gıda Katkı Maddesi E171 Nedir, Zararları Nelerdir?

E171 koduyla bilinen titanyum dioksit, gıda ürünlerini beyazlatmak ve parlaklaştırmak için kullanılan bir katkı maddesidir. Ancak bu madde, vücutta birikerek DNA yapısını bozabilir ve kanser riskini artırabilir. Biz de sizler için gıda katkı maddesi E171'i detaylı bir şekilde araştırdık.
Gıda Katkı Maddesi E171 Nedir, Zararları Nelerdir?

E171 Nedir?

E171, titanyum dioksit olarak da bilinen bir gıda katkı maddesidir. Gıdalarda renk ve parlaklık vermek, nem tutmak ve bozulmayı önlemek için kullanılır. Beyaz un, sofra tuzu, şeker, sakız, şekerleme, kabartma tozu gibi pek çok üründe bulunabilir. Ayrıca diş macunu, güneş kremi, şampuan, deodorant gibi kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde de yaygın olarak kullanılır.

Gıda Katkı Maddesi E171

E171’in sağlığa etkileri konusunda farklı görüşler vardır. Bazı araştırmalar, E171’in vücutta parçalanmadan atıldığını ve zararsız olduğunu iddia ederken, bazıları ise E171’in vücutta biriktiğini, DNA hasarına, iltihaplanmaya, bağışıklık sistemi bozukluğuna ve kansere yol açabileceğini öne sürmektedir. Özellikle nanoteknoloji ile üretilen E171 parçacıklarının daha fazla risk taşıdığı belirtilmektedir. Bu nedenle, E171’in kullanımının yasaklandığı veya kısıtlandığı ülkeler de bulunmaktadır. E171’in güvenliği konusunda kesin bir sonuca varılmamıştır, ancak tüketici olarak bu maddeyi içeren ürünleri azaltmak veya alternatiflerini tercih etmek faydalı olabilir.

Hangi Ürünlerde Kullanılır?

Gıda Katkı Maddesi E171

E171 koduyla bilinen titanyum dioksit, bir gıda katkı maddesidir. Gıdalara beyaz renk ve parlaklık vermek için kullanılır. Ayrıca nem tutucu özelliği sayesinde gıdaların raf ömrünü uzatır. E171, şekerlemeler, hazır tatlılar, sakızlar, beyaz un, sofra tuzu, kabartma tozu gibi pek çok gıda ürününde bulunur. Fakat bu katkı maddesi, gıda dışı ürünlerde de yaygın olarak kullanılır. Güneş kremleri, diş macunları, ilaçlar, boyalar, kozmetikler, titanyum dioksit içeren ürünler arasındadır.

E171’in gıda katkı maddesi olarak kullanımı, insan sağlığı açısından bazı riskler taşımaktadır. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2021 yılında yayınladığı bir raporda, E171’in güvenli olmadığını açıklamıştır. Rapora göre, E171’in tüketilmesi sonucunda genotoksisite endişesi bulunmaktadır. Genotoksisite, bir maddenin DNA’ya zarar verme yeteneğidir. DNA hasarı, kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle, E171’in gıda katkı maddesi olarak günlük alımı için güvenli bir seviye belirlenememiştir. Avrupa Birliği, E171’in gıda katkı maddesi olarak kullanımını 2024 yılında yasaklayacaktır. Bu yasak, gıda güvenliği ve tüketici sağlığı için önemli bir adımdır. E171 içeren gıdaları tüketirken dikkatli olmakta fayda vardır.

E171'in İnsan Sağlığına Zararları Nelerdir?

E171, en fazla %50’si nano boyutta (yani 100 nanometreden küçük) olan parçacıklar içerir. Bu parçacıkların toksikolojik özellikleri, E171’in güvenliğini belirlemek için önemlidir. E171’in tüketilmesi sonucunda, parçacıkların emilimi düşük olsa da, vücutta birikme olasılığı vardır. Bazı araştırmalar, vücuttaki yüksek E171 seviyelerinin, iltihaplanma, karaciğer ve böbrek hasarı gibi bazı sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini öne sürmüştür.

Ayrıca, E171’in genotoksisite (DNA veya kromozom hasarı) riski taşıdığı da belirlenmiştir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2021 yılında yayınladığı güncel değerlendirmesinde, E171’in gıda katkı maddesi olarak güvenli kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır. EFSA, E171’in genotoksisite endişelerini dışlayamadığını ve dolayısıyla günlük alım için güvenli bir seviye belirleyemediğini belirtmiştir. Genotoksisite, kanserojen etkilere yol açabileceği için, bir maddenin güvenliğini belirlemek için temel bir kriterdir.

E171'in DNA Yapısını Bozma İhtimali Var mıdır?

E171, gıda katkı maddesi olarak kullanılan titanyum dioksit’in (TiO2) kod adıdır. E171, mikro boyutlu parçacıklar (MP) ve nano boyutlu parçacıklar (NP) karışımından oluşur. E171’in oral yolla alınmasının sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceği, özellikle kolon tümörü büyümesini kolaylaştırabileceği öne sürülmüştür. Bu etkilerin bir kısmı, E171’in reaktif oksijen türleri (ROS) oluşturma kapasitesi ile ilişkili olabilir.

ROS, DNA’nın genetik materyaline zarar verebilen kimyasal maddelerdir. Genotoksisite, kanserojen etkilere yol açabileceğinden, bir maddenin güvenliğini değerlendirmek için genotoksik etkisini belirlemek gerekir. Yapılan bazı çalışmalarda, E171’in hücre içermeyen bir ortamda ROS oluşturabildiği, E171, MP ve NP’nin tek zincirli DNA kırıklarına neden olabildiği ve E171’in kromozom hasarına yol açabildiği gösterilmiştir. Bu bulgular, E171’in DNA yapısını bozma ihtimalini artırmaktadır.

E171'in Kanserojen Etkisi Nedir, Nasıl Önlenir?

Gıda Katkı Maddesi E171

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2021 yılında yaptığı güncel değerlendirmede, E171’in gıda katkı maddesi olarak güvenli sayılamayacağını açıklamıştır. EFSA, E171’in genotoksisite endişelerini dışlayamadığını belirtmiştir. Bu nedenle, EFSA E171 için günlük alım için güvenli bir seviye belirleyememiştir. Bu değerlendirme sonucunda, Avrupa Komisyonu E171’in gıda katkı maddesi olarak kullanımını yasaklamıştır. Bu yasak, E171’in sağlık üzerinde kesin bir risk oluşturduğu anlamına gelmemekle birlikte, olasılığı da göz ardı etmemektedir.

E171’in sağlığa zararlı olabileceği iddiaları karşısında, tüketicilerin bu maddeyi içeren gıda ürünlerinden kaçınması önerilmektedir. E171’in gıda ürünlerinde kullanımı yasaklanmış olsa da, ilaç, kozmetik, boya, plastik gibi diğer sektörlerde halen kullanılmaktadır. Bu nedenle, tüketicilerin bu ürünlerin etiketlerini dikkatlice okuması ve E171 içeren ürünleri tercih etmemesi tavsiye edilmektedir. E171’in sağlığa zararlı etkilerini önlemek için, alternatif renklendirici maddeler kullanılabilir. Örneğin, doğal kaynaklı kalsiyum karbonat, silika veya bitkisel pigmentler E171 yerine kullanılabilir.

E171'in Fetüse Ulaşması Mümkün mü?

E171, gıda ürünlerinin raf ömrünü uzatmak, renk solmasını önlemek ve tüketicilerin gözüne hitap etmek için kullanılır. Ancak bu madde, vücuda girdiğinde atılamaz ve birikir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, E171’in DNA yapısını bozarak kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca E171, anne karnındaki fetüse de ulaşabilir ve gelişimini olumsuz etkileyebilir.

E171’in sağlığa zararlı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu nedenle, bu katkı maddesi, birçok ülkede yasaklanmıştır. Fransa, 2020 yılında E171’i yasaklayan ilk ülke olmuştur. Ardından Avrupa Birliği, 2022 yılında E171’in kullanımını durdurmuştur. Türkiye’de ise E171, 2024 yılında tamamen yasaklanacaktır. Bu yasaklar, gıda güvenliği ve halk sağlığı için atılmış önemli adımlardır.

E171 Çevreye Verdiği Zararlar

Gıda Katkı Maddesi E171

E171’in çevreye verdiği zararlar da göz ardı edilemez. E171, çeşitli uygulamalar için yaygın olarak kullanıldığı için, kaçınılmaz olarak çevreye sızacak ve su ve toprakta taşınacaktır. Bu da canlılar ve ekosistemler üzerinde etki yapacaktır. E171’in sucul ve kara ortamlarındaki organizmaların büyümesi, üremesi, metabolizması, oksidatif stresi, enflamasyonu ve gen ekspresyonu üzerinde olumsuz etkileri olduğu gösterilmiştir.

E171’in insan sağlığı ve çevre üzerindeki potansiyel riskleri göz önüne alındığında, bu katkı maddesinin kullanımının sınırlandırılması veya yasaklanması gerektiği düşünülmektedir. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması ve alternatif maddeler geliştirilmesi de önemlidir. E171’in zararlarından korunmak için, tüketicilerin gıda etiketlerini dikkatli bir şekilde okumaları ve E171 içeren ürünlerden kaçınmaları tavsiye edilmektedir.

E171'in Tüketimi Nasıl Azaltılır?

E171’in tüketimini azaltmak için, gıda etiketlerini dikkatli bir şekilde okumak ve E171 içeren gıdalardan kaçınmak gerekir. E171, genellikle şekerleme, sakız, kahve beyazlatıcı, dondurma, yoğurt, peynir, ekmek, un, baharat, sos, ilaç ve kozmetik gibi gıdalarda bulunur. E171’in yerine, doğal gıda renklendiricileri veya E171 içermeyen gıda katkı maddeleri tercih edilebilir. E171’in tüketimini azaltmak, bağırsak sağlığını korumak ve kanser riskini azaltmak için önemli bir adımdır.

E171 Alternatifleri Nelerdir?

Gıda Katkı Maddesi E171

Titanyum dioksid (E171), gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir beyaz renklendiricidir. Ancak, EFSA’nın yaptığı son değerlendirmede, bu maddenin gıda katkısı olarak güvenli olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, gıda üreticileri titanyum dioksidin alternatiflerini aramaktadır.

E171 alternatifleri arasında en çok tercih edilenlerden biri pirinç nişastasıdır. Pirinç nişastası, çok küçük partikül boyutu sayesinde gıdalara pürüzsüz ve parlak bir görünüm verir. Ayrıca, doğal bir bileşen olduğu için gıda etiketlerinde daha az E numarası içerir. Pirinç nişastası, şekerleme, sakız, süt ürünleri, çorba ve sos gibi pek çok gıda ürününde titanyum diokside göre daha iyi bir performans sergiler.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.