Geçmişten Günümüze Ermenistan - Türkiye İlişkileri

Son dönemlerde Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki savaş ihtimalleri büyüyor. Olası bir savaşta Türkiye'nin nasıl bir tutum sergileyeceği merak edilmeye başlandı. Bu durumda Türkiye Ermenistan ilişkileri nasıl bir yol izleyecek? Detaylar haberimizde;
Geçmişten Günümüze Ermenistan - Türkiye İlişkileri

Ermenistan - Türkiye ilişkileri geçmişten günümüze birçok sorunun içinde yürütülmeye çalışılmıştır. Bu sorunlardan en büyüğü hiç kuşkusuz Sözde Ermeni Soykırımı'dır. Birinci Dünya Savaşı ile başlayıp günümüze kadar çözülemeyen bu sorun, Türkiye ve Ermenistan'ın arasında soğuk rüzgarların esmesine neden oluyor. Bu sorun sadece iki devlet arasında değil, Avrupa Devletleri tarafından da oldukça üzerinden durulan bir konudur. Halen tam olarak çözülmeyen, çözülmesi istenilmeyen, zaman zaman bir şekilde ortaya sürülen Ermeni Sorunu, bu iki devletin diplomatik ve ekonomik ilişkilerini derinden etkiliyor.

 

Ermeni Sorunu Nasıl Ortaya Çıktı, Ermeni Sorunu Nedir?

ermeni-001.jpg

Ermeni Sorunu’ndan 19. yüzyılın ikinci yarısında söz edilmeye başlanmıştır. "Ermeni Sorunu" ne zaman başlamıştır diye soracak olursak, 1856 Islahat Fermanı ya da 1878 Osmanlı- Rus Savaşı ve bunu izleyen anlaşmalarla başladığını söylemek mümkündür. Ancak biraz daha gerilere, 1820’lere kadar gidecek olursak bu meselenin daha derin bir şekilde anlaşılması konusunda yararlı olacaktır.

Ermeni Sorunu’nun nasıl başladığını bulmak için epey bir geriye gitmek gerekecektir. Osmanlı - Rus Savaşı ve bunu izleyen Ayastefanos Anlaşması ve Berlin Konferası’nda bulmak mümkün olacaktır.

Çarlık Rusya’sı bu dönemde gücünü daha da artırarak önemli bir güç haline gelmiştir. Emperyalist bir güç olarak büyüyen bu devlet, Osmanlı Devleti topraklarında güney ve güneybatıyı ülke içerisinde bölme politikaları izlemiştir. Nitekim, Yunanistan’ın Osmanlı'dan ayrılıp bağımsız olması büyük ölçüde Rusya’nın politikasının neticesidir. Bu politikaların başta gelen unsurlardan biri de Batı’da Balkanlara nüfuz etmeye çalışarak, Doğu’da Kafkasya’ya inmektir.

Osmanlı devletinin zayıflamaya başlamasını fırsat bilen Rusya ve Avrupa ülkeleri her koldan müdahale etmeye başlamıştır. Batılı devletler Osmanlı Devleti’ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek adına Ermenileri Türk toplumundan koparmayı hedeflemiştir. Özellikle Avrupalı devletler “ ıslahat” ismi altında Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışırken, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamış, kendi devletlerini inşa etme mücadelesine başlamıştır.

1878 yılında toplanan Berlin Kongresi sonucu imzalan Berlin Anlaşması’nda bu madde getirtilmiştir;

-  "Osmanlı Hükümeti, halkı Ermeni olan eyaletlerde mahalli ihtiyaçların gerektirdiği ıslahatı yapmayı ve Ermenilerin Çerkez ve Kürtlere karşı huzur ve güvenliklerini garanti etmeyi taahhüt eder ve bu konuda alınacak tedbirleri devletlere bildireceğinden, bu devletler söz konusu tedbirlerin uygulanmasını gözeteceklerdir".

Yani, Türk -Ermeni ilişkilerine yabancı devletler de karışmış olacaktır. Böylece Osmanlı Devletini yıkma ve parçalama politikasının bir parçası olan Ermeni Sorunu’nun temelleri atılmış oldu. Böylelikle sözde Ermeni soykırımı iddiaları da bu politikaların ürünü olmuştur.

 

Geçmişten Günümüze Ermenistan-Türkiye Siyasal İlişkleri Nasıldır?

turkiye12.jpg

Osmanlı Devleti döneminde, Doğu Anadolu topraklarında yaşayan Ermeniler Birinci Dünya Savaşı ile birlikte yurtlarından sürgün edilmiştir. Yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan Ermenilerin en büyük emeli Doğu Anadolu bölgesine sahip olmaktır. Günümüzdeki Ermeni topraklarına devletlerini kuran Ermeniler, Osmanlı Devleti'nin zayıf düştüğü zaman bugünkü Türkiye’nin Doğu’sunu almak için mücadele etmiş ancak başarılı olamamıştır. Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri 16 Aralık 1991’de Türkiye olmuştur. Ermenistan’ın bağımsızlığının ardından ekonomik güçlüklerle karşılaşmış ve Türkiye tarafından Ermenistan’a insani yardım yapılmış, bölgesel kuruluşlar ve Avrupa kurumlarıyla birlik haline gelmesi yönünde çaba sarf etmiştir. Bakıldığı zaman bu ülkeyle diplomatik ilişkilerde istenilen düzeye gelinmemiştir.

Türkiye, Güney Kafkasya’da kapsamlı bir barış ve işbirliği öngördüğü için burada bu ortam ile istikrarın sağlanması için katkıda bulunabilmesi için Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme amacı gütmüştür. Türkiye çoğunlukla güven artırıcı önlemleri tek taraflı olarak uygulamıştır.

Ermenistan ile sorunlarımızın ortadan kalkması ve ilişkilerin normalleşmesi yönünde 2007 yılında İsviçre’nin ara buluculuğunu başlattığı süreçte, 10 Ekim 2009 “ Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile ikili ilişkileri Geliştirilmesi Protokolü’nün imzalanması ile yeni bir dönem başlatılmıştır. Bu iki protokol, ikili ilişkilerin normalizasyonu için bir çerçeve sunmaktadır. Protokoller her ülkenin imzalanması için mercilere gönderilmiştir. Ermenistan hükümeti ise mevzuat gereğince Anayasa Mahkemesi’ne iletmiş, Mahkeme’nin 12 Ocak 2010’da aldığı kararın ardından Ulusal Meclise gönderilmiştir. Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 22 Nisan 2010 tarihinde yapmış olduğu bir televizyon konuşması ile protokollerin onay sürecini dondurduğunu açıklamıştır. 2016 yılına geldiğimizde ise Ermenistan ile Türkiye arasındaki sorunlar halen devam etmektedir.

- Son zamanlarda Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki kızışan savaş sinyallerinin sonucunda Türkiye nasıl bir yol izleyecektir? Olası Azerbaycan - Ermenistan savaşında neler yaşanacak?  Bu konuyla ilgili gelişmeleri gelecek günlerde sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz.

 

NeOldu.com / Özel Haber

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum