Doğu'dan Batı'ya Gidildikçe İnsan
İnsanoğluna beşiklik eden, bir ananın cömertliğiyle bağrını basan Ortadoğu toprakları bugün zulüm içinde kıvrıanıyor. Nerede olursanız olun, doğudan batıya yol alınca aradaki farklılıklara şahit olursunuz. Türkiye'nin doğusu ile batısı arasında aşılmaz farklılıklar söz konusuyken nasıl olur da Avrupa ülkeleriyle Türkiye ya da diğer doğu ülkeleri arasında fark olmasın.
Doğu ile Batı arasına aşılmaz köprüler, geçit veremez yollar inşâ edilmiştir. Doğu ile batı birbirinden farklı iki dünyadır. Bir doğulu olarak batıya gitmek için bir kuş olup kanat çırpımam kâfi bile değil. Uçarak aşamayacağım, koşarak varmayacağım, yürürken ayaklarıma diken batıran bu yollar, benim batıya doğru yol almamı engelliyordu. Evet, onların güle oyna geldiği benim yaşadığım coğrafya, herkesi bağrına basacak derecede misafir perverdi. Doğudan batıya gidildikçe sadece güneşin ufuk düzeyi, saat farklılıkları olmuyor; doğudan batıya gidildikçe yaşam tarzaları ve insanlar da değişiyor.
Batıdan Doğuya Gidildikçe İnsan;
Batıda bireysellik ön plandayken doğuda toplu yaşam tarzı daha baskındır.
Batıda sorunların üzerine gidilirken, doğuda sorunlardan kaçılmış.
Batı insanın egoları tavan yaparken, doğudaki insanlar daha mütevazidir.
Batıda insanlar teker teker sıraya girerken, doğuda insanların sırada yığıldığını görürsünüz.
Batıda insanların kendilerini ifade etme şekilleri karşılıklı ve daha net iken; doğu toplumlarında dolaylı ve karmaşık iletişim kurulmaktadır.
Sizlere nereden mi bahsediyorum; Avrupa ülkelerine göre Türkiye ve doğusunda kalan ülkelerden; Türkiye'ye göre ise doğusunda yaşayan bölgelerden. Günümüzde hakları en sömürülenler doğu ülkeleridir. Buradaki insanların bir değeri yok, ölüleri ölü değil, evleri ev değil, bilgileri bilgi değil şeklinde düşünülüyor ve bu şekilde iletişim araçlarıyla dünya üzerine empoze ediliyor. Son zamanlarda rahatsız olmakla birlikte midemi bulandıran belli başlı haberlere tanıklık ettim. Öyle ki bu haberler İslamı, doğu insanını karalayacak cinstendi. İnsanlarımızın yok sayıldığı bu dünyada düşüncelerimizin hayli hayli görmezden gelindiğini de düşünmemiz yanlış olmamalıdır. İslama, doğu insanına yapılan karalamalar asırlardan beridir altan alta yapılmaktadır. Günümüzde ise bu kötüleme, karalama propagandaları hat safhalara çıkmıştır. Sömürge haline getirilen, düşünceleri, inançları asimile edilmeye çalışan doğu insanları üzerinde politikalar yürütülmektedir.
Her coğrafyada yaşayan insanların yaşam tarzları, düşünceleri birbirinden farklı şekillerde olabilir. Örneğin; Türkiye'nin doğusu ve batısında yaşayan insanların yaşam tarzları arasında bile farklılıklar söz konusudur. Ancak insanlık, yani insani değerler dünyanın her yerinde aynıdır. Peki, insanlık batıdan doğuya gidildikçe nasıldır?
Batıdan doğuya gidildikçe insanlık; eksildikçe eksilir. Tabi bu söylemlerimizi bireye indirgeyerek söylememiz yanlış olacaktır. Ancak genel olarak ele aldığımız zaman bu sonuçlar ortaya çıkacaktır. Geçenlerde haberlerde gördüğüm bir görüntü insanlık dışıydı. Bu görüntü uzun süre hafızamdan çıkmayacak. Avrupa ülkelerinin başkentlerinden birinde Suriye'den giden mültecilere yapılan insanlık dışı muamelede "insanlık" yerler altına alındı. Büyük bir meydanda ondan fazla kadın mülteci kadına bozuk paralar atarak mültecilerle adeta eğlendiler. Onlara yapılan bu insan dışı muamele bir kez daha gösterdi ki insanlık batı medeniyeti dedikleri yerlerde çoktan ölmüştür.
Misafirliğin olmadığı, bencil duygularla donanan, merhamet duygularının törpülendiği bir medeniyet yarattılar buna da batı medeniyeti dediler. Farkında mısınız? Son yıllarda daha da yalnızlaştık, vicdanımız çürüdü, düşüncelerimizin içi boşaldı. Bir Çin Atasözü der ki; "Bana balık verme; balık tutmayı öğret" İşte, bizler de Batı'nın ürettiklerini doğrudan almaktayız, onların buluşlarına buluş katmaktan uzağız. Uzaklaştıkça uzaklaştık her şeyden, insanlardan çok insanlıktan.
NeOldu.com / Hevi Jiyan
