Dissosiyatif bozukluklar, bireyin kişiliğinin bir bölümünün geri kalanından ayrılması ya da çözülmesi anlamına gelir ve bazı nedenlerle kişi parçaları yeniden bir araya getiremez.
Çoğunlukla bellek kaybını, genellikle geçici de olsa, kimlikle tam bir değişimi içerir. Nadir olarak da birkaç farklı kişilik bir kişide bulunur.
Organik bir neden olmaksıın bellek kaybı tahammül edilemez yaşantılara bir tepki olarak oluşur. İnsanlar yaşamlarındaki aşırı stresli bir dönemi ya da olayı sık sık unuturlar. Örneğin; İkinci Dünya Savaşı sırasında, hastaneye yatırılan bazı askerleri adlarını, nerede yaşadıklarını, nerede doğduklarını ya da çatışmanın içine nasıl geldiklerini anımsayamamışlardır.
Ancak, savaş ya da dehşet dissosiyatif unutmanın tek nedeni değildir. Bir arkadaşının işini bozacak şekilde ihanet eden bir adam ya da tecavüze uğrayan bir kadın seçici olarak neler olduğunu unutabilir. Çok ender olmakla beraber bazen bir unutma kurbanı, dissosiyatif kaçış olarak bilinen olguda, evinden ayrılır ve tümüyle yeni bir kimliğe bürünür.
Bu bozukluklarda hastaların unutmalarından daha garip olanı, kişinin farklı zamanlarda ortaya çıkan birkaç farklı kişiliğe sahip olduğu ve genellikle çoğul kişilik olarak bilinen dissosiyatif kimlik bozukluğudur.
Dissosiyatif bozuklukların köklerinin bilinçdışı süreçlerde olduğu görülmektedir. Unutma, kaçış, ve birçok çoğul kişilik bozukluğu vakalarında bellekte gerçekten bir kayıp vardır.
Hasta sıklıkla bellek kaybının farkında değildir ve hastanın isteğine rağmen genellikle bellek bozulmalarının üstesinden gelinemez. Bu vakaların bazılarında biyolojik faktörler belirebilir.
Travma, unutma, kaçış ortaya çıkışında büyük önem taşıyan psikolojik faktördür; dissosiyatif kimlik bozukluğunda da rolü olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.