Çocuklara Nasıl Davranmalıyız

Saçlarını okşadım ve içten bir tebessüm ettim; Çocuk şaşırdı: "Neden beni seviyorsun ki " dedi. Ben o anda sustum. Sonra anladım, çocuk hiç sevgi görmemiş.
Çocuklara Nasıl Davranmalıyız

Çocukları, çoook değil, çooooo…k seviyorum. Biraz çocukça yazmaya başladım sanırım ama çocukları sevmem, onları anlamam için çocukça davranmam, onlar gibi yazmam gerekmez mi zaten? Sorun yoksa, anneler, ablalar, babalar, ağabeyler; mahallede balkondan ayrılmayan Hacer teyze, çocuklarla her gün içli dışlı olan bakkal amca ve bütün esnaf ahalileri etrafıma toplanın ve söylediklerime kulak verin. Aman sakın demeyin; “bu dünkü bebe, bizlere ne akıl veriyor” diye. Estağfurullah, ben akıl vermiyorum. Sizlere, sadece öğrendiklerimi, uzmanlar tarafından söylenilenleri anlatacağım. Hemfikir olduk mu şimdi. Bakkal amca, hemen suratını ekşitme, biliyorum en çok sen çocuklardan yana muzdaripsin ama bir o kadar da bu mahallede yaşayan çocuklar olmazsa nasıl nefes alacağım diye düşünen de yine sensin.

  • Öyle değil mi Hacer Teyze?

Neyse Hacer Teyze, lafa koyulmadan anlatmaya başlayayım; çocukları ve çocuklara nasıl davranmamız gerektiğini.

Çocuklar, dünyanın en masum, en narin ve sevimli varlıklarıdır. Her şeyden bir haber olarak düşündüğünüz çocuklar, aslında her şeyin farkındadırlar. Siz büyükleri taklit eder ve yaptığınız davranışların nereye gittiğini bilir. Yani leb demeden leblebiyi anlar. Bir şeyler demenize, sabahtan akşama kadar masal anlatmanıza da gerek yoktur. Çocukların anladığı en iyi dil beden dilidir. Beden dilinizi kullanarak yaptığınız her hareket onların bilinç altına yerleşiyor ve çocuklar söylenenleri unutuyor ama yapılanları asla unutmuyor. İşte bunları göze alarak çocuklara davranırken dikkat etmemiz gereken belli başlı hususlar şöyledir;

Çocuklar sizin yaptığınız her şeyi taklit eder ve yapmaya çalışır. Ne kadar uyarırsanız uyarın, bu söylediklerinizi hayatınıza yerleştirmediğiniz sürece çocuk üzerinde etkili olamazsınız. Örneğin, sigara içiyorsanız çocuğa sigaranın zararlarını anlatamazsınız, içmemesini söyleyemezsiniz. Çünkü yapılan ve söylenilen arasındaki zıtlık çocuk için inandırıcı değildir ve çocuk söylediklerinizi değil, yaptıklarınızı dikkate alacak, o şekilde davranacaktır.

Anne sordu: Çocuğum her Allahın günü yalan söylüyor, çocuğumun yalan söylememesi için nasıl davranmalıyım?

Cevabını verebilmek için anneye baktım; "Siz hiç yalan söylüyor musunuz?" dedim. Anne, duraksadı, yüzü kızararak başını önüne koydu.

Anladım. Anne ve çocuğun çevresinde bulunan çoğu insan yalan söylüyor. Eğer çocuğunuzun yalan söylemesini engellemek istiyorsanız öncelikle siz yalan söylemeyeceksiniz ve çocuğunuza lakayt değil de, karşınıza alarak dürüst bir şekilde gözlerine bakarak, samimi bir beden dili ile yalanın ne denli kötü bir şey olduğunu anlatmalısınız.

Hacer Teyze, ani bir hışımla sordu: Benim torun bana çok bağırıyor; anne ve babasına da oldukça saygısızca davranıyor. Ne yapmamız gerekiyor?

Çocuğun öfkelenmesi, yersiz bağırmasının temel nedeni aslında kuramadığı ya da kurmakta zorlandığı iletişimdir. Çocuk, kendini kısıtlı kelimelerle anlatmaya çalışıyor ama anne baba çocuğu duymazlıktan gelebiliyor ve çocuk bağırdığı zaman anne baba ancak çocuğa cevap veriyor. Evet, çocuk artık kendini anlatmanın yöntemini; bağırarak, ağlayarak, yerden yere atarak duyurduğunu bulmuştur. Ve bu yönde hareketler yapar ve davranışları bu yönde şekillenir. Hacer teyze; torununu bağırdığı zaman değil, bağırmadığı zaman pür dikkat dinle ve konuşun. Torunun da bağırmasının ne denli gereksiz bir şey olduğunu ancak o zaman anlayacaktır.

Ey mahalle sakinleri, özetlemek gerekirse; çocuklar her şeyin farkındadırlar. Çocuklar hepimizden daha iyi dünyayı yönetir; haklılığı, adaleti bilirler. Onları küçümsemeyin, çocuktur diye es geçmeyin, ne de olsa çocuktur söylemleriyle onları aşağılamayın, çocuklara yani parıldayan geleceklerinize önem verdiğinizi hissettirin ve şefkatle sarılın. Üstad Nazım Hikmet’in sözleriyle söylediklerimi noktalıyorum. Bakın Üstad ne doğru demiş;

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne

allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar

oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında

dünyayı çocuklara verelim

kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi

hiç değilse bir günlüğüne doysunlar

bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı

çocuklar dünyayı alacak elimizden

ölümsüz ağaçlar dikecekler.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.