Birinci Dünya Savaşı Dönemi Orta Doğu’da Manda Yönetimi ve Afrika’da Sömürgecilik

Birinci dünya savaşı, beraberinde getirdiği birçok felakete ek olarak Orta Doğu’da manda yönetimi ve Afrika’da sömürgecilik düzeninin meydana gelmesine neden oldu.
Birinci Dünya Savaşı Dönemi Orta Doğu’da Manda Yönetimi ve Afrika’da Sömürgecilik

Birinci dünya savaşı ile ilgili yazdığımız önceki yazımızda belirttiğimiz gibi dünya üzerinde yeni siyasi rejimlerin oluşması, farklı görüşlerin meydana gelmesine neden oldu. Dünya genelinde durum böyle iken özel olarak Ortadoğu topraklarında da yeni bir hareket kendini göstermeye başladı. Ortadoğu’da manda yönetimi, Osmanlı Devleti’nin birinci dünya savaşında güç kaybetmesiyle birlikte başlayan bir süreçtir. Bir anlamda kan kaybı yaşayan Osmanlı devleti, dışta birçok mesele ile ilgilenmek zorunda kalınca İngiltere, Fransa, Rusya başta olmak üzere Almanya ve İtalya Ortadoğu’da yeni dengelerin kurulması için harekete geçmeye başladı.

Ortadoğu’nun Büyük Devletlerin İlgi Alanına Girmesi

Ortadoğu toprakları, coğrafi konumu, yeraltı ve yer üstü zenginlikleriyle dünyanın en gözde yerlerinden biridir. I. Dünya savaşına kadar İran hariç tüm Ortadoğu topraklarında hüküm süren Osmanlı Devleti, yaşanan bu elim savaştan sonra güç kaybetmeye başladı ve bu güç kaybının bir diğer getirisi olarak dışta birçok güçle mücadele etmek zorunda kaldı. Bu da savaşın senaristleri olarak da kabul edilebilecek büyük devletlerin Ortadoğu’ya göz dikmelerine neden oldu. İngiltere, Fransa, Rusya başta olmak üzere Almanya ve İtalya’da Ortadoğu topraklarına göz dikerek yeni bir otorite kurmanın peşine düştüler. Yani manda yönetimi ile Ortadoğu’da yeni düzenin oluşturulmasını istediler.

Batı Avrupa ülkeleri Ortadoğu’da yeni bir düzen kurma çabasına girerken aynı zamanda buraya girmek isteyen bir başka devlet olan Rusya’yı buradan uzaklaştırmak istediler. XX. Yüzyılın başlarına gelindiğinde itilaf blokunun kurulması Osmanlı’nın bunun karşısındaki blokta yer alıp savaş bitiminde yıkılması, bu coğrafyada otorite boşluğunun oluşmasına neden oldu.

Birinci Dünya Savaşı

Birinci Dünya Savaşında Gizli Anlaşmalar

Dünya savaşla uğraşırken büyük devletler olan İngiltere, Fransa ve Rusya, kendi aralarında gizli bir anlaşma yaparak Orta Doğu’yu paylaştılar. Ancak 1917 yılına gelindiğinde Rusya yapılan bu gizli anlaşmadan ayrıldı ve gizli anlaşmaları açıkladı. Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri (ABD), I. Dünya savaşına girilirken yapılan Wilson Prensipleri’ne göre, gizli anlaşmaların kabul edilemeyeceğini belirtti ve Osmanlı Devleti’nin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde egemenliğinin devam etmesini geriye kalan diğer bölgelerde ise halkların kendi geleceklerini belirlemesini istedi.

İngiltere ve Fransa’nın Geri Adım Atması

Birinci dünya savaşına girilirken yayımlanan Wilson Prensipleri, İngiltere ile Fransa’nın Ortadoğu üzerinde yaptıkları planları bozacak maddelere sahipti. Rusya’nın 1917’de Fransa ve İngiltere’ye ortak olduğu anlaşmadan elini çekerek gizli anlaşmaları ifşa etmesiyle devreye giren ABD’nin gizli sözleşmeleri kabul edemeyeceğini ve Wilson Prensipleri’ne aykırı olduğunu dillendirmesiyle birlikte İngiltere ve Fransa geri adım atmak zorunda kalarak halkların kendi geleceğini belirlemelerini kabul etmek zorunda kaldı. Fakat bunun tamamen bir oyundan ibaret olduğu, İngiltere ve Fransa’nın bu deklarasyonu kabul etmesinin tek nedeni zaman kazanmaktı. ABD’nin birinci dünya savaşından sonra yeniden “yalnızlık politikası”na girmesiyle birlikte iki devlet yeniden Ortadoğu’da serbestçe hareket etmeye başladı.

Anadolu’da Manda Tartışması

İngiltere ve Fransa’nın yeniden Ortadoğu’da planlarını yerine getirerek çalışmalara başlaması, Anadolu’da büyük tepkilere neden oldu ve Erzurum kongresinde manda yönetimi reddedildi, daha sonra Sivas Kongresi’nde ise kesin bir ifadeyle reddedilerek ülkeyi işgal eden devletlerle mücadeleye girildi.

San Remo Konferansı’nda Yapılan Anlaşmalar

Ortadoğu’da manda yönetimi konusunda ısrarcı olan büyük devletler, 1920 yılında toplanan San Remo Konferansı’nda Ortadoğu’yu kendi aralarında paylaştılar. Yapılan bu anlaşmaya göre; Fransa; Suriye ve Lübnan’ı; İngiltere; Irak, Filistin ve Ürdün’ü aldı. Buna ek olarak “Sevr Antlaşması” ile birlikte Anadolu’da nüfuz bölgeleri kurarak bu bölgeleri de işgal etmeye başladılar. İngiltere’nin daha önce işgal ettiği Mısır ve Kıbrıs da resmen kendisine bağlamış oldu.

Yukarıda belirttiğimiz durumlardan sonra Ortadoğu’da yeni güç dengeleri oluşmaya başladı. Fakat Wilson Prensipleri’ne göre yenilen devletlerden “toprak alınamayacağı” maddesi vardı. İtilaf devletleri bu maddeyi devre dışı bırakmak için görünüşte bu maddeye paralel gibi duran “manda yönetimi” sistemini ortaya koydular ve Ortadoğu’da uygulamaya geçmek için harekete geçtiler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.