Akdamar Kilisesinin Bilinmeyen Hikâyesi

Van Göl’ünün ortasında bulunan dört adadan en büyükleri olan Akdamar Adası ile aynı adı alan Akdamar Kilisesi'nin hikayesini biliyor musunuz?
Akdamar Kilisesinin Bilinmeyen Hikâyesi

Doğu Anadolu’nun birbirinden güzel şehirlerinden olan Van’daki Akdamar Kilisesi'nin hikâyesine götüreceğim sizleri. Ben yıllar önce bu hikâyeyi coğrafya öğretmenimden duymuştum. O zamandan beri aklımda hep bu ses “Ah Tamara”. Öncelikle sizlere Akdamar Kilisesi hakkında bilgiler verip daha sonrasında ise hikayesini anlatacağım.

akdamar kilisesi

Akdama Kilisesi yörede hüküm süren Vaspurakan hanedanınca Kral Gakik tarafından M.S. 915-921 yılları arasında Mimar Keşiş Manuel’e yaptırılmıştır.

Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan ortaçağ Ermeni sanatının en parlak olan eseri sayılır.

akdamar

Kilise, merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç planında olup kırmızı kesme taş tüfleriyle inşa edilmiştir. Oldukça zengin motiflerle bezenen bu kilise, Ermeni mimari tarihi açısından eşsiz bir konuma sahiptir. Yaklaşık 1100 yıllık Akdamar kilisesi, 90 yıldan fazla ibadete kapatılmıştı. 2010 yılından itibaren yılda 1 kere ibadete açılmasına izin verilmiştir. Bu zamanda binlerce Ermeni Akdamar Kilisesine akın akın gelir.

 

Akdamar Adasının Yürek Burkan Hikâyesi

akdamar

Çok eski dönemlerde Van'da bir keşiş yaşarmış. Bu Keşişin Tamara adında dünyalar güzeli bir kızı varmış. Keşişin kızı o kadar güzelmiş ki, görenler gördüğü anda aşık olurlarmış. Vanlı delikanlılar Tamara’nın büyüsüne kapılıp dursun, o gönlünü Van’ın en yiğit, yakışıklı Kürd gencine kaptırmıştır. Bir süre gizli bir şekilde buluşan aşıkların sevdasını Van’da duymayan kalmamış.

Kızın babası bu durumu duyunca, sinirlenmiş ve kızını bu sevdadan vazgeçirmeye çalışmış. Sen bir Ermenisin nasıl olur da bir Kürd gencine aşık olursun. Kızın bu sevdadan vazgeçmeyeceğini anlayan keşiş, Van Gölü’nün ortasında bulunan Akdamar Adası’nda bir kilise yaptırır. Hayatını kızıyla bu kilisede geçirmeye karar verir.

Tabi Kürd genci ile Tamara’nın aşkı o kadar büyükmüş ki hiçbir engel tanımamış. Gaz lambasıyla haberleşen sevdalılar. Eğer Tamara gaz lambası yakarsa genç koskoca Van gölünü hiç gözünde büyütmez ve onu görmek için giderdi.

Bu durum kısa bir süre sonra papaz tarafından öğrenilmiş. Keşiş, genci tuzağa düşürmek istemiş. Böylelikle genç delikanlıdan kurtulmayı amaçlamış. Fırtınalı bir günde papaz gaz lambasını yakmış, sevdalı genç bu duruma şaşırmış, "Nasıl olur da Tamara beni bu fırtınalı havada çağırır" diye düşünmüş. Sonra da ne olursa olsun, Tamara beni çağırmışsa gitmemden başka çare yok, demiş ve koskoca gölde yüzmeye başlamış. Fırtınayla baş edemeyen genç, "ah Tamara" diyerek son nefesini vermiş. Gencin bedeni Akdamar Adası'na vurmuş. Bunu gören kız feryat figan etmiş ve kendisini Van Gölü’ne atmış. Böylece iki gencin de kavuştuğu rivayet edilir.

akdamar kilisesi

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum