İstanbul'un İşgal Yılları | Resimler ve Olay Örgüleri
133
İSTANBUL'un İŞGAL YILLARI
I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1918-1923) İstanbul ve çevresi, İtilaf Devletleri tarafından işgal altındaydı. Bu dönem, Türk tarihi için oldukça zorlu ve çalkantılı bir dönem olarak kabul edilir.
- İşgal yılları, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için ne kadar fedakarlık yapabileceğini göstermiştir.
- Bu dönem, milliyetçilik duygularının ve direniş ruhunun güçlenmesini sağlamıştır.
- İşgal yılları, Türk Kurtuluş Savaşı'nın zaferiyle sonuçlanmasına katkıda bulunmuştur.
233
İŞGALCİ DENİZ KUVVETLERİ'nin BOĞAZA DEMİR ATMASI
13 Kasım 1918'de, İtilaf Devletleri'ne ait savaş gemileri Boğaz'a girerek şehri ablukaya aldı.
Bu ablukayla birlikte, İstanbul'a deniz yoluyla giriş ve çıkış yasaklandı.
Ablukanın amacı, İstanbul'u kontrol altına almak ve Milli Mücadele'ye karşı baskı kurmaktı.
Ablukanın Etkileri:
- Abluka, İstanbul'da büyük bir paniğe ve yoksulluğa yol açtı.
- Gıda ve diğer temel ihtiyaç maddeleri şehre giremez oldu.
- Abluka, Milli Mücadele'yi de zorlaştırdı.
- Milli Mücadele'ye liderlik edenler, İstanbul'u terk etmek zorunda kaldı.
333
İŞGAL KUVVETİ GENERALLERİ'nin İSTANBUL'a GİRİŞİ
I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1918-1923) İstanbul ve çevresi, İtilaf Devletleri tarafından işgal altındaydı. Bu dönemde, hem İngiliz hem de Fransız generallerinin İstanbul'a denizden girişi önemli bir olay olarak kabul edilir.
- İşgal Görevini Üstlenmek: İngiliz ve Fransız generalleri, İstanbul'daki işgal kuvvetlerini komuta etmek ve işgal planını uygulamaya koymak için şehre geldiler.
- Güç Gösterisi: Generallerin denizden girişi, İtilaf Devletleri'nin gücünü ve İstanbul'daki varlığını göstermek için bir propaganda aracı olarak da kullanıldı.
433
FRANSIZ GENERAL'in YÜRÜYÜŞÜ!
- 8 Şubat 1919'da, Fransız General Franchet d'Esperey, işgal kuvvetleriyle birlikte İstanbul'a gelmiştir.
- D'Esperey, İstanbul'dan Beyoğlu'na doğru bir zafer alayı tertiplemiştir.
533
İŞGALİN ARDINDAN ESİR ALINMIŞ İNGİLİZ'lerin BIRAKILMASI
İngiliz esirler kademeli olarak İstanbul'da serbest bırakılmaya başlandı. Serbest bırakılan esirler, genellikle deniz yoluyla İstanbul'dan tahliye edilmiştir.
633
İŞGAL ASKERLERİ GALATA KULESİ ÖNÜNDE POZ VERİYOR
Galata Kulesi, İstanbul'un işgal yıllarının önemli bir sembolüdür. Kule, bu zorlu dönemin anılarını ve şehrin direnişini yansıtmaktadır.
733
İŞGAL ASKERLERİ GALATA KULESİ'nden GÖZETLEME YAPIYOR!
İşgalciler, 1918-1923 yılları arasındaki İstanbul'un işgali sırasında Galata Kulesi'ni önemli bir gözetleme noktası olarak kullandılar. Kulenin sunduğu panoramik manzara, şehrin büyük bir kısmını kontrol etmelerini sağladı.
Gözetleme Faaliyetleri
- Asker Yerleştirilmesi: Kuleye, şehri gözlemlemek ve olası tehditleri izlemek için işgalci askerler yerleştirildi.
- Haberleşme: Kule, işgalcilerin haberleşme merkezi olarak da kullanıldı. Kuleye telgraf ve telefon hatları kuruldu ve buradan komuta merkezlerine ve diğer önemli noktalara bilgi aktarıldı.
- Hava Kontrolü: Kulenin tepesine, havadan gelebilecek tehditleri tespit etmek için havacılık ekipmanları yerleştirildi.
833
İŞGAL YILLARINDA GALATA KULESİ'nden PROPAGANDA YAPTILAR!
1920 yılında, bir grup işgalci asker kuleye çıkarak Türk bayrağını indirmeye çalıştı. Bu olay büyük bir tepkiye yol açtı ve İstanbul halkı sokaklara döküldü.
Kulenin tepesine havacılık ekipmanları yerleştirilmesi, İstanbul halkı arasında endişe yarattı.
İşgalciler, kuleyi propaganda amaçlı olarak da kullandılar. Kulenin tepesinden propaganda afişleri ve broşürler dağıttılar.
933
İŞGAL ASKERLERİ GALATA'ya YÜRÜYOR
Fotoğrafta işkal yıllarında bir kurup işgal kuvvetinin Galata'ya doğru yürüdüğü gözüküyor.
1033
İŞGAL ASKERLERİ İSTİKLAL CADDESİ'NDE
Fotoğrafta askerlerin farklı üniformaları ve dilleri, işgalin çok uluslu bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor.
İstanbul'un işgal yılları boyunca İstiklal Caddesi, şehrin en önemli ve en hareketli caddelerinden biri olmaya devam etti. Caddenin iki yakasında da birçok mağaza, kafe, restoran ve eğlence mekanı vardı.
1133
İNGİLİZ KUVVETLERİ'nin BEYOĞLU YÜRÜYÜŞÜ
İngiliz kuvvetleri Beyoğlu'nda yürüyüşler düzenlemiştir. İngiliz Sefarethanesi önü. Yıl: 1920
1233
İNGİLİZ ASKERLERİ KASIMPAŞA'DAKİ BU BİNAYI KULLANDI
Bugün Kuzey Deniz Saha Komutanlığı olarak kullanılan bina, Osmanlı döneminde Bahriye Nezareti Binası veya Divanhanesi olarak biliniyordu. 1865-1869 yılları arasında, Mimar Sarkis Balyan tarafından Sultan Abdülaziz döneminde inşa edilmiştir. Bina, Osmanlı Donanması'nın merkezi olarak hizmet vermiştir.
İşgal yıllarında fotoğrafta da görüldüğü üzere İngiliz askerlerinin üslerinden birine dönüştürüldüğü gözüküyor.
1333
İŞGAL ASKERLERİ TAKSİM MEYDANI'nda
İşgal askerleri Taksim Meydanı'nı aktif olarak denetledi. Bugün olduğu gibi Taksim Meydanı işgal yıllarında da oldukça hareketli bir noktaydı. Şehrin kalbiydi.
1433
TAKSİM'den BİR BAŞKA GÖRÜNTÜ
İngiliz İşgal Kuvvetleri. Yıl: 1920.
1533
İSTİKLAL CADDESİ'nde TRAFİK KONTROLÜ YAPAN İNGİLİZ İNZİBAT
Bu dönemde, Beyoğlu'nda da İngiliz inzibatları trafik düzenlemekle görevliydi.
İnzibatlar, yoğun ve karmaşık olan Beyoğlu trafiğini düzenlemek ve bölgede kontrolü ellerinde tutmak adına da çalışmaktaydı.
1633
İŞGAL KUVVETLERİ'nin ARAMA YAPTIĞI OSMANLI HALKI
Bu dönemde, İngiliz askerleri de dahil olmak üzere işgalciler, birçok uygulamada bulunmuştur. Bunlardan biri de Osmanlı halkının üzerlerini arama uygulamasıdır.
İşgalciler, Osmanlı direnişçilerinin silah ve mühimmat bulundurmasını engellemek için halka sık sık aramalar yapmaktaydı.
1733
FRANSIZ ASKERİ BANDO TAKIMININ FRANSIZ MİLLİ BAYRAMINI KUTLAMAK İÇİN TAKSİME YÜRÜDÜĞÜ AN
- Fransız işgal kuvvetleri tarafından Taksim Meydanı'nda düzenlenen resmi tören.
- Askeri geçit töreni, bando gösterileri ve havai fişek gösterileri.
- Fransız bayrağının şehrin birçok yerinde göndere çekilmesi.
- Bazı Türklerin de kutlamalara katılması.
Fransız Millî Bayramı'nın İstanbul'da ilk kutlanması, işgal döneminin önemli bir olayı olarak kabul edilir. Bu olay, Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcına ve milliyetçilik duygularının artmasına katkıda bulunmuştur.
1833
İNGİLİZ ASKERLERİ HARBİYE NEZARETİ'ni İŞGAL EDİYOR
- 13 Mart 1920 sabahı, bir grup İngiliz askeri, Harbiye Nezareti'ni bastı ve binayı işgal etti.
- İşgal sırasında herhangi bir direnişle karşılaşılmadı.
- İngiliz askerleri, bina içinde bulunan birçok belge ve eşyayı ele geçirdi.
1933
İŞGAL YILLARINDA KADIKÖY İSKELESİ
İşgal yılları boyunca (1918-1923), Kadıköy İskelesi İstanbul'un işgalci güçler tarafından kontrol edilen Avrupa yakası ile Anadolu'daki Milli Mücadele'nin merkezi olan Anadolu'yu birbirine bağlayan önemli bir ulaşım merkeziydi. Bu durum, iskelenin hem siyasi hem de sosyal açıdan önemli bir rol oynamasına neden oldu.
- İşgalci güçler, iskeleyi kontrol ederek Anadolu'ya giden ve gelenleri denetleyebiliyorlardı.
- Milli Mücadeleciler, iskeleyi gizli haberleşme ve silah kaçakçılığı için kullanıyorlardı.
- İşgalci güçler ve Milli Mücadeleciler arasında iskelede zaman zaman gerginlikler yaşanıyordu.
2033
İŞGAL ASKERLERİNİN KALDIĞI KADIKÖY'DEKİ BARINAKLAR
İşgalci askerler, Kadıköy'de farklı türde barınaklarda da konakladı.
2133
İŞGAL YILLARI'nda TOPHANE
İşgal yılları, Tophane semti için önemli bir değişim ve dönüşüm dönemi oldu. İşgalci güçlerin varlığı, semtin atmosferini, demografik yapısını, ekonomik ve sosyal hayatını önemli ölçüde etkiledi. Kurtuluş Savaşı'nın zafere ulaşmasıyla birlikte Tophane de işgalden kurtularak eski kimliğine kavuştu.
2233
İŞGAL KUVVETLERİ SİRKECİ LİMANI'nda
Liman, işgalcilerin asker ve malzemelerini taşımak için kullandıkları ana giriş noktasıydı. Ayrıca, liman ticari faaliyetler için de önemli bir merkezdi.
- Askeri Nakliye: İşgalci güçler, Sirkeci Limanı'nı asker ve malzemelerini Anadolu'ya ve Avrupa'ya taşımak için kullandılar. Bu durum, limanda yoğun bir gemi trafiğine yol açtı.
- Ekonomik Faaliyetler: İşgalciler, limanı ticari faaliyetler için de kullandılar. Yabancı mallar limana getirildi ve burada yerel pazara dağıtıldı.
- Liman Kontrolü: İşgalci güçler, limanı sıkı bir şekilde kontrol ettiler. Gemilerin giriş ve çıkışları denetlendi ve limana giren mallar gümrükten geçirildi.
2333
İŞGAL KUVETLERİ KARAKÖY LİMANI'nda
Bu dönemde, Karaköy Limanı da işgal kuvvetleri tarafından kontrol altına alınmıştır.
Karaköy Limanı'nda çalışan liman işçileri, işgal döneminde zor koşullarda çalışmak zorunda kalmışlardır. İşçiler, düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri ile karşı karşıya kalmışlardır. Ayrıca, işgalcilerin kötü muamelesine de maruz kalmışlardır.
2433
İŞGAL YILLARI'nda GALATA KÖPRÜSÜ
Galata Köprüsü şehri ikiye bölen önemli bir geçiş noktasıydı ve işgalcilerin kontrolü altındaydı.
- İşgal döneminde, köprüde her zaman İngiliz askerleri bulunmaktaydı.
- Askerler, köprüyü kontrol etmekte ve Türklerin geçişini denetlemekteydi.
- Köprüde sık sık ara aramalar ve kimlik kontrolleri yapılmaktaydı.
2533
İŞGAL YILLARINDA DOLMABAHÇE GAZHANESİ
Dolmabahçe Gazhanesi de işgalcilerin kontrolüne geçmiş ve önemli bir işlev görmüştür.
- Dolmabahçe Gazhanesi, işgal yıllarında şehre gaz sağlamaya devam etti.
- Gazhane, İstanbul'un aydınlatılması ve ısınması için hayati önem taşımaktaydı.
- İşgalciler, gazhaneyi kendi ihtiyaçlarını karşılamak için de kullandılar.
2633
İNGİLİZ ASKERLERİ SPOR YAPIYOR!
İngiliz askerleri Büyükdere Çayırbaşı'nda spor yapmak için sıkça gitmekteydi.
İngiliz askerleri, Büyükdere Çayırbaşı'nda futbol, kriket, tenis ve rugby gibi çeşitli sporlar yapardı.
2733
KARŞILIKLI FUTBOL MAÇLARI YAPILMASI
Bu dönemde, İngiliz, Fransız ve Osmanlı takımları arasında düzenli olarak futbol maçları yapılmaktaydı. Bu maçlar, işgal döneminin en popüler spor aktivitelerinden biriydi.
Maçlar, futbolun Osmanlı'da gelişmesine ve popüler hale gelmesine katkıda bulundu.
2833
İŞGAL YILLARINDA BÜYÜKADA
Büyükada da işgalcilerin kontrolüne geçmiş ve onlar için önemli bir işlev görmüştür.
- İşgal yıllarında Büyükada, birçok farklı milletten insanın yaşadığı bir yer haline gelmiştir.
- Özellikle Rum, Ermeni ve Yahudi azınlıklar adaya göç etmiş ve burada yaşamaya başlamıştır.
- İşgalciler, adayı bir dinlenme ve eğlence merkezi olarak kullanmışlardır.
- Adada birçok casino, otel ve restoran açılmıştır.
- İşgal yıllarında Büyükada'da yaşayan Türkler, azınlığa düşmüştür.
- İşgalciler tarafından birçok hak ve özgürlük kısıtlamasına maruz kalmışlardır.
2933
İŞGAL YILLARINDA GAYRİMÜSLİMLERİN YAPTIĞI DİNİ TÖREN
Fotoğraf İstanbul Bakırköy'de çekilmiştir. Osmanlı'da gayrimüslim nüfus o dönem oldukça fazladır. Fotoğrafta gayrimüslimlerin dini bayramlarını kutladıkları gözüküyor.
3033
BEYAZIT İŞGAL KUVVETLERİ KARARGAHI
Beyazıt İşgal Kuvvetleri Karargahı, I. Dünya Savaşı'ndan sonra (1918-1923) İstanbul'un işgali sırasında İtilaf Devletleri'nin karargahı olarak kullanılan binadır. Bu bina, günümüzde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü'nde bulunan Eczacılık Fakültesi binasıdır.
3133
İŞGALİ PROTESTO İÇİN YÜRÜYEN OSMANLI HALKI
1919 yılında İşgal Protestoları olarak bilinen bir dizi gösteriye dönüştü. Bu gösterilerde, büyük bir kalabalık İstanbul'da sokaklara döküldü ve işgale karşı sloganlar atarak yürüdü.
3233
İŞGALDEN SONRA YAYINLANAN BÜYÜK MECMUA DERGİSİ KAPAĞI
İşgalden sonra, 1923 yılında yayınlanan Büyük Mecmua dergisinin ilk sayısının kapağında Fatih Sultan Mehmet'in siyah bayraklar altında olan İstanbul'u izlediğini anlatan bir resim yer almıştır. Bu resim, işgalin sona ermesi ve İstanbul'un tekrar Türk egemenliğine kavuşması kutlamaları kapsamında yayınlanmıştır.
Resmin Anlamı:
Resimdeki Fatih Sultan Mehmet figürü, İstanbul'un fethini ve şehrin tekrar Türk egemenliğine geçişini simgelemektedir. Siyah bayraklar, matem ve yas anlamına gelirken, aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet'in şehrin fethindeki kararlılığını ve gücünü de temsil etmektedir. Fatih'in İstanbul'u izlemesi ise şehrin koruyucusu ve hâkimi olduğunu gösterir.
3333
GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER!
Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İstanbul'a ilk kez 1 Temmuz 1927'de Ertuğrul Yatı ile gelmiştir. Bu geliş, Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk'ün İstanbul'a ilk resmi ziyareti olmuştur ve büyük bir coşkuyla karşılanmıştır.
Atatürk, 30 Haziran 1927 tarihinde trenle Ankara'dan İstanbul'a hareket etmiştir. 1 Temmuz 1927 tarihinde İzmit'e varan Atatürk, burada Ertuğrul Yatı'na binmiştir. Yat, saat 12.50'de hareket etmiş ve akşam üzeri İstanbul'a ulaşmıştır.
Atatürk'ü İstanbul'da, kalabalık bir halk topluluğu, devlet erkânı ve protokol üyeleri karşılamıştır. Atatürk, Sirkeci İskelesi'ne yanaşan Ertuğrul Yatı'ndan indikten sonra, Tophane Meydanı'na kadar yürümüş ve burada halka hitap etmiştir.